Diyarbakır’da öldürülen Arkaş’ın ailesinden açıklama: Kurulan pusunun farkındayız

Avukat Armanç Arkaş'ın öldürülmesine ilişkin açılan davada tanık olarak dinlenen Tuğba K., yalan beyanda bulunduğunu öne sürdü. Açıklama yapan aile, “Asıl amaç bir katilin serbest bırakılması" dedi.

Abone ol

DUVAR - Diyarbakır’da 22 Haziran 2019 tarihinde Abdurrahman Doğan ile bir arkadaşı, gittiği eğlence merkezinde mekan sahibiyle tartıştıktan sonra elindeki silahla Arkaş'a ateş etti. Diyarbakır Barosu'na kayıtlı avukat Armanç Arkaş, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti, Abdurrahman Doğan tutuklandı.

Abdurrahman Doğan, 'kasten öldürme' suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldı. İstinaf ve Yargıtay'ın onaması ile Doğan'ın müebbet hapis cezası kesinleşirken, davada tanık olarak dinlenen Tuğba K., 10 Ocak 2024'te yargılamanın yapıldığı 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne dilekçe yazdı.

Dilekçesinde Abdurrahman Doğan'ın fazla ceza alması için avukat Ö.Ş. tarafından tehdit edildiğini öne süren Tuğba K., "Şahitlik yapmam hususunda kendisiyle ilişkim olduğunu, beraber çekilmiş özel görüntülerimizi imam nikahlı eşim V.S.'ye atacağını söyleyerek, beni tehdit ederek zorladı. Adamın müebbet hapis cezası aldığını Ö.Ş. bana söylediğinden beri uyuyamıyorum, vicdan azabı çekiyorum" dedi.

AİLEDEN AÇIKLAMA: YARGI KARARI İTİBARSIZLAŞTIRILMAK İSTENİYOR

Bunun üzerine Arkaş ailesinin avukatları açıklama yaptı. “Avukat Arman Arkaş, A.D. isimli şahsın silahlı saldırısı sonucu yaşamını yitirmiştir. Yapılan yargılama sonucunda saldırgan A.D. müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmış ve bu hüküm Yargıtay tarafından da onanarak kesinleşmiştir” denilen açıklamada, şunlara yer verildi: “Kesinleşmiş bu yargı kararını itibarsızlaştırmak için daha önce de tanık olduğumuz kirli güç odaklarınca planlı ve organize bir kampanyanın yürürlüğe konulduğunu esefle izliyoruz. Dava dosyasında dinlenen T.K isimli bir kişinin gerçeklikten uzak bir şekilde ve tümüyle gerçeği saptırarak kamuoyuna bazı açıklamalarda bulunması üzerine bu açıklamayı yapma zorunluluğu ortaya çıkmıştır.”  

‘İDDİALAR BAŞKA TANIKLARCA TEYİT EDİLMİŞTİR’

İddiaları yalanlayan avukatların açıklaması şöyle: “Tanık T.K.’nın yalan beyanda bulunması için kendisine tehdit ve şantaj yapıldığı yönündeki iddiaları yalan ve asılsızdır. Tanık o dönemde kendisi bizlere ulaşmış ve tanıklık yapmak istediğini beyan etmiştir. Tanıklığı da dosyanın esasını etkilememiş, gerekçeli kararda da değinilmemiştir. Yine haberde tanık T’nin sanki istinaf bozmasından sonra tanık olarak dinlendiği şeklindeki değerlendirme de gerçekdışıdır. Zira tanık T.K. soruşturma aşamasındayken dinlenmiştir. Önemle belirtmek isteriz ki tanık T.K.’nin tanıklık yaparken ileri sürdüğü iddialar başka tanıklarca da teyit edilmiştir. Yine mahkeme kararını tanık ifadelerinden ziyade olay sırasındaki görüntü kayıtlarının uzman bilirkişilerce incelenmesi sonucunda hazırlanan ve dosyaya sunulan uzman raporları ve diğer somut delillere dayandırmıştır.  Davanın esasıyla ilgili olmayan bu iddianın asıl amacının kanundışı yollarla yargı kararlarını itibarsızlaştırmak ve ortadan kaldırmak olduğunun da farkındayız.”

 ‘TEZGAHIN FARKINDAYIZ’

 Açıklamada son olarak şunlara yer verildi: “Yine bu dava dosyasında sanığın avukatı da kendince mahkemeyi etkilemek için biz avukatları ‘terörle irtibatlı’ gösterecek şekilde dava dosyasına bir dilekçe sunmuş; savunma ile alakası olmayan ve doğrudan biz avukatları hedefleyen bu tavrı nedeniyle sanığın avukatı hakkında da suç duyurusunda bulunduğumuzu da not etmek isteriz. Bu yalan haber yayınlandıktan sonra katilin bizzat kardeşi meslektaşımızı tehdit edecek şekilde kendisine mesaj göndermiş, cinayet failinin bazı yakınları da sosyal medya hesapları üzerinden tehdit ve hakaret mesajları yayınlamıştır. Ayrıca bazı yerel sosyal medya hesaplarının da bu karalama kampanyasına katıldığını hayretle izliyoruz. Tezgahın farkındayız, kuranları da tahmin ediyoruz. Adliye etrafında pusu atan simsarları da biliyoruz. Gerek sanık yakınlarının, gerekse de tanık T.K.’nin meslektaşımıza karşı yürüttükleri bu organize saldırıya karşı gereken suç duyuruları yapılmış; tehdit mesajları, görsel kayıtları gibi tüm somut delillerin tamamı savcılığa sunulmuştur. Asıl amacın bir katilin daha yasadışı bir şekilde serbest bırakılması olduğunun da farkındayız. Davada olduğu gibi bize karşı yürütülen bu yalan ve iftira kampanyasında da bir kez daha gerçek kazanacak.”