Diyarbakır'da örnek olarak gösterilen bakımevinde hayvan ölümleri iddiası

DİYARBAKIR - Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi, Osman Baydemir’in belediye başkanı olduğu dönemde, 2007 yılında kuruldu. Ergani yolu üzerindeki barınak, açık ve kapalı alan olarak toplam 17 bin metrekare üzerine inşa edildi. 700 hayvan kapasiteli bakımevi, eski barınağın artan ihtiyaca cevap olmaması nedeniyle yeni yerinde daha da işlevsel hale getirilmiş, 2007 yılında Baydemir tarafından açılışı yapılmıştı.

Muayene Odası, Veteriner Hekim Odası, Veteriner Sağlık Teknikerleri Odası, Büro, Operasyon Odası ve Gönüllülere ait oda ile toplantı odasından oluşan idari bina ile hayvanlara ait mutfak, Post-Operatif Bakım Ünitesi, depo ve Personel Sosyal Tesisleri’nden; yeni getirilen hayvan alanlarına, annesiz yavrular bölümü, yavrulu anneler bölümü, kısırlaştırılacak hayvanlar bölümü ve gezinti alanlarından oluşuyor. Ayrıca olası artan ihtiyaca cevap olabilecek yeşil alanlar ve boş alanlar mevcuttu.

Bakımevi, 2007 yılında, bu özellikleri ile sadece bölgenin değil Türkiye’nin en kapsamlı bakımevlerinden biriydi ve örnek teşkil etmişti. Doğayı ve Hayvanları Koruma Derneği (DOHAYKO) Genel Sekreteri ve Hayvan Hakları Türkiye Aktif Güç Birliği Sözcüsü Nesrin Çıtırık, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin Avrupa standartlarında yaptırdığı Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi’nin ilgili bakanlıklar ile tüm belediyelere örnek gösterilmesi için TBMM’ye başvuruda bulunmuştu.

Çıtırık ayrıca Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve belediyenin ilgili diğer görevlilerine “çaresiz ve mazlum hayvanların yaşam haklarını koruması” ve “TBMM tarafından kabul edilen yasaları uygulaması” nedeniyle teşekkür etmişti.

AVUSTURYA’DAN GELEN HAYVANSEVER

Övgüyle karşılanan, örnek gösterilen ve hayvan severler tarafından memnuniyetle karşılanan Bakımevi, son günlerde tartışma konusu oldu. Kayyım döneminde Bakımevi’nde görevlendirilen kişi, görevi ihmalden ve usulsüzlük duyumları üzerine görevden alındı.

Bakımevi, son günlerde ise “hayvanların kısırlaştırılırken öldürüldüğü” haberleriyle gündemde. Bu haberin kaynağı ise Avusturya’da yaşayan hayvan sever Filiz Kaya. Kaya, medyaya verdiği demeçte, yaklaşık 1,5 ay önce Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne ait barınakta hayvanlara iyi bakılmadığı ihbarı aldığını, bu konuda belediye yetkilileriyle görüştüğünü ve kendisine şartlarda iyileştirme yapılacağı sözü verildiğini belirtti.

Ölü köpeklerin görüntüsünü medya mensuplarıyla paylaşan ve “Ya açlıktan ya da hiçbir bilgisi olmayan veterinerden dolayı ölüyorlar” diyen Kaya, “Kısırlaştırma yapamıyor, bu hayvanlar üzerinde kendilerini geliştirmeye çalışıyorlar. Fazla anestezi veriyorlar veya kan kaybından ölüyorlar. Bir günde 50 köpeğin ölmesi ne demek? Bu korkunç bir rakam. Artık bu katliama dur denilmesi gerekiyor. Hayvanlar umurlarında değil, vicdan, merhamet olmadığı için fark etmiyor. Orada zehir elime geçti. Ankara’ya tahlil için gönderdim. Maalesef çok kuvvetli bir zehir çıktı” iddiasında bulundu.

NEDEN ŞİMDİ VE NEDEN DİYARBAKIR?

Yaklaşık 12 yıl önce kurulan ve örnek gösterilen bakımevi hakkındaki iddialar, Diyarbakır’daki bazı sivil toplum kurumlarını harekete geçirdi. Diyarbakır Barosu Hayvan Hakları Merkezi, HAYTAP ve Dicle Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi akademisyenleri, iddia edilen hayvan öldürülmelerine ilişkin Büyükşehir Belediyesi Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde incelemelerde bulundu.

“Uzaktan, Avusturya’dan burayı denetim altında tutmaya çalışmak normal mi?” Bu soru, Bakımevi’nde yapılan incelemelerin ardından açıklama yapan HAYTAP Diyarbakır Temsilcisi Sevgi Ekmekçiler’e ait. Ekmekçiler, ayrıca söz konusu haberlerin aslı astarı olmadığını göstermek için insanları bakımevine davet ettiklerini söyledi.

Ekmekçiler, Bakımevi’nde yaptığı açıklamada, “Yurtdışından gelen bir kişi, burada bir sürü hayvanın öldürüldüğünü, günde 50 hayvanın itilaf edildiğini ve bunların veterinerler tarafından zehir verilerek öldürüldüğünü iddia ediyor. Burada günlük 50 hayvanın ölmesi demek şu an burada hiçbir hayvanın olmaması demektir. Barınak tamam 5 yıldızlı otel değildir, birçok eksiği bulunuyor. Sonuçta yine hayvanlara ev sahipliği yapıyor. Kısırlaştırma işlemi yapılıyor, sakat ve hasta hayvanlar buraya getiriliyor. Ölen olduğu gibi burada birçok hayvan da yaşama tutunuyor. Burada 50’ye yakın sakat hayvanımız var. Eğer öldürülmüş olsaydı ilk başta zaten sakat hayvanlar öldürülürdü. Uzaktan, Avusturya’dan burayı denetim altında tutmaya çalışmak normal mi? Türkiye’de birçok barınak kötü durumda, neden onlarla uğraşmadın? Niye Diyarbakır ile uğraştığını merak ediyorum ve zamanlamayı da çok manidar buluyorum” ifadelerini kullandı.

KAYYIMIN İLGİSİZLİĞİ

Bakımevi’nin birçok eksiğinin bulunduğunu hatırlatan Ekmekçiler, bu eksikliklerin hemen giderilemeyeceğini, bunun için zamana, bütçeye ve donanımlı personellere ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.

Kayyım döneminde Bakımevi’ndeki sorunların giderilmesi için çaba sarf ettiklerini belirten Ekmekçiler, “Çok uğraşmamıza rağmen eksikliklerin giderilmesi için kayyımla görüşemedik. O dönem mama ve ilaçlar alınamıyordu. Biz kendi çabalarımızla bunları karşılamaya çalışıyorduk” şeklinde konuştu.

BİLİNÇLİ BİR LİNÇ KAMPANYASI

Hayvanlarının zehirlenerek ve uyutularak öldürüldüğü iddialarına ilişkin hayvan cenazelerini otopsi işlemi için Elazığ’a gönderdiklerini aktaran Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanı Vahap Saçaklıdır ise, “Olayın kamuoyuna yansıyan biçimi ile yüksek sayıda hayvan öldürüldüğüne dair iddialar hiçbir biçimde gerçeği yansıtmamaktadır. Hayvan barınağında 10 yılın üzerinde hala yaşayan köpeklerimizin bulunduğu gibi 50’nin üzerinde engelli hayvan da uzun zamandır burada yaşamaktadır. Bunun bilinçli bir şekilde linç kampanyasına dönüştürülmek istendiğinin farkındayız. Bizim için insan ne kadar değerliyse, doğa ve doğayı oluşturan canlı-cansız tüm varlıklar da aynı derecede değerlidir” açıklamasında bulundu.

SORUŞTURMA DEVAM EDİYOR

Yaşanan üzücü olayla ilgili ilk günden itibaren barınak bünyesinde görev yapan 1 sorumlu, 3 yardımcı teknik personel ve 4 saha personeli hakkında soruşturma başlattıkları bilgisini paylaşan Saçaklıdır, “Eks olan 6 köpeğimizi otopsi işlemleri için Elazığ’a gönderdiğimizi belirtmek, bu olayla ilgili tarafımızdan kaynaklanan en ufak bir hatanın dahi sorumlularını açığa çıkaracağımızı ifade etmek isteriz” dedi.

Otopsi sonucunda olay barınaktaki personelin ihmali sonucu gelişmişse gerekli yasal işlemleri başlatacaklarını ifade eden Saçaklıdır, otopsi raporu dışında olayla ilgili kendilerinin de birim içinde bir soruşturma açtıklarını söyledi.

GÜNDE İKİ KEZ YEM VERİLİYOR

Bakımevinde hayvanların aç bırakıldıkları ile ilgili de açıklamalarda bulunan Saçaklıdır, “8’inci Ana Jet Üstü, 7’inci Kolordu ve Devegeçidi Jandarma ile protokol imzaladık. Protokol gereği kalan yemekleri düzenli bir şekilde alarak hayvanlara ulaştırıyoruz. Daha önce söylenen ekmeklerin satıldığı iddialarını da ret etmiyoruz. Olabilme ihtimalini hesaba katarak soruşturma açtık. Ama şu an belirtilen yerlerden gelen yemekler tamamen hayvanlara ulaşıyor. Yemekler yem şeklinde günde 2 defa hayvanlara veriliyor” dedi.

Hayvan Bakımevi’nin yetersiz kaldığı iddialarına ilişkin de konuşan Saçaklıdır, göreve yeni başladıklarını, yaşanan sorunların çözümü için adımlar atacaklarını dile getirdi. Bakımevi’nin yenilenmesi ile ilgili projelerinin de bulunduğunu vurgulayan Saçaklıdır, bu projeyi en yakın zamanda hayata geçireceklerini belirtti. Projede hayvan severlerin görüş ve önerilerini dikkatte alacaklarını ifade eden Saçaklıdır, Diyarbakır’ın hayvan dostu bir kent olması için tüm STK’larla ortaklaşarak çalışmaya hazır olduklarını sözlerine ekledi.