Diyarbakır'da 'Susma 24' buluşması

Susma 24, çeşitli baskılarla karşılaşan medya ve sanat alanında faaliyet yürüten insanlarla dayanışmak amacıyla Diyarbakır’da toplantı düzenledi. Gazeteci ve sanatçılar sorunlarını anlattı ve çözüm önerileri sundu.

Abone ol

DİYARBAKIR - Sanat ve medya alanlarında faaliyet gösteren topluluk ve bireylerin karşılaştığı sansür, otosansür, ifade özgürlüğü kısıtlamaları, yalnızlaştırma, karalamacılık, manevi linç vakalarına karşı P24 Bağımsız Gazetecilik Platformu çatısı altında kurulan Susma 24, ilk etkinliğini Diyarbakır’da gerçekleştirdi.

Sibel Oral’ın koordinatörlüğünü yaptığı Susma 24’ün Diyarbakır etkinliğine İstanbul’dan katılan gazeteci, yayıncı ve sanatçıların yanı sıra Diyarbakır’dan 30’a yakın sanatçı ve gazeteci yer aldı.

'15 TEMMUZ'DAN SONRA YOĞUNLAŞTI'

Toplantıya Diyarbakır’dan katılan sanatçılar ve gazeteciler, karşılaştıkları baskıları anlattılar. Davetliler, 15 Temmuz’dan sonra baskıların daha çok yoğunlaştığını ve bu ağır koşullarda işlerini yapmaya gayret gösterdiklerini belirttiler.

Susma 24’e karşılaştıkları baskıların hikayesini anlatan gazeteci ve sanatçılar, Susma 24’ün rapor tutmakla yetinmemesi ve dayanışmanın somutlaşması talebinde de bulundular.

YEREL BASINA VE SANATÇILARA DESTEK

Susma 24’ün koordinatörü Sibel Oral, oluşturmaya çalıştıkları platform için şunları söyledi: “Türkiye’deki sivil toplumun kendi ifade özgürlüğünü destekleme ve savunma etkisini geliştirmesine destek olmak için yola çıkan Susma 24’ün en önemli amaçlarından biri Türkiye’nin büyük şehirlerinden uzakta, yalnız ve sindirilmiş bir vaziyette hayatına devam eden yerel sanatçıları ve gazetecileri özellikle destekleyecek olması.”

Susma 24’ün İzmir, Antalya, Adana, Trabzon, Eskişehir, Konya ve Van’da benzer etkinlikler düzenleyeceğini belirten Sibel Oral, Türkiye’nin yedi bölgesinde varlığını sürdürecek bir platform oluşturacaklarını belirtti.

'BİRLİKTE KARŞI KOYMAK İÇİN'

Sibel Oral, Susma 24 için şunları söyledi: “Gazetecilerin, yazarların, yayıncıların, aktivistlerin, sanatçıların, aktörlerin ve bağlı oldukları kuruluşların sansür ve otosansür karşısında sessiz kalmamak; keyfi yasak ve kısıtlamalara birlikte karşı koymak, yasalara dayandırılan sansürle ise hukuk yoluyla mücadele etmek için daha iyi beceriler geliştirme ve daha güçlü bir kapasite oluşturma ihtiyacına cevap vermenin yollarını birlikte aramaya çalışacağız.”