Diyarbakır'da ucuz et kuyruğu: 'Sıra her gün biraz daha uzuyor'

Et fiyatındaki artış Diyarbakırlıların Et ve Süt Kurumu'na yönelmesine neden oldu. Bir kilo ucuz et alabilmek için gün doğmadan kuyruğa girenler, "Bize bunu reva görenler utansın" diyor.

Abone ol

Evrim Deniz 

DİYARBAKIR- Diyarbakırlılar daha ucuz fiyata ete ulaşmak için sabah erken saatlerde gelip fiş alarak Et ve Süt Kurumu önünde sırada bekliyor. Şehitlik Mahallesi'nde bulunan kurumun şubesi önüne gelenlerin bekleyişi 5-6 saati buluyor.

Kasaplarda satılan kırmızı et ve kıyma fiyatları mahalleler arasında 240 TL ile 300 TL arasında değişiyor. Et ve Süt Kurumu’nda ise 1 kilo kıyma 140 liradan satılıyor.

‘GÜN GEÇTİKÇE SIRA UZUYOR’

Uzun süredir, Et ve Süt Kurumu’ndan ucuz et almaya gelen Ayşe Demir, hayat şartlarının zorlaşması ve ekonomik krizle birlikte artan fiyatlardan ötürü çocuklarına kasaptan et alamadığını söylüyor. Yaklaşık bir buçuk yıldır buraya geldiğini belirten Demir, "3 çocuğum var ve onların en azından haftada bir de olsa et yemesini istiyorum" diyor.

Demir, özellikle depremden sonra et almak için Et ve Süt Kurumu'ndan alışveriş yapanların sayısının arttığına dikkat çekiyor ve "Gün geçtikçe et alma sırası da uzuyor. Ben bugün saat 5.30'da evden çıktım, buraya vardığımda birçok insan sıraya çoktan girmiş bekliyordu. Ben fiş aldığımda 231’inci sıradaydım" diye anlatıyor.

'KİMSE NE ÇEKTİĞİMİZİ BİLMİYOR'

İnsanların erken sıra alabilmek için erken saatte Et ve Süt Kurumu'nun önüne geldiğini söyleyen Demir, kuyrukta bekleyenlerin yaşadıklarını:

"Buraya çok erken saatlerde gelenler var. Köylerden gelenler var. Çok yaşlı insanlar var, özel durumu olan engelli insanlar var. O saatlerde belediye araçları çalışmadığı için yürüyerek gelenler de var. Haftada bir burada sıra beklerken tanıdığım, hikayesini öğrendiğim insanlar oldu. Tüm ailesi ile gelenler var toplu et almak için. Çocuklarını evde bırakamadığı için erken saatlerde buraya gelip çocuklarını çimde uyutan anneler var. Devlet kurumlarının, sosyal medyalarında burada oluşan kuyruklar paylaşılıyor ve ‘Halkımız ucuz ve temiz ete erişiyor’ diye reklam yapılıyor. Kimse burada neler çektiğimizi bilmiyor, bilen de susuyor. Bu rezilliği her gün çekiyoruz, sadece iki kilo ucuz et almak için" sözleriyle anlatıyor.

'BİZE BU DURUMU REVA GÖRENLER UTANSIN'

Ucuz et kuyruğunda bekleyen insanların tanıdıklarıyla karşılaşınca utandığına değinen Demir, "İnsanlar düştükleri halden utanıyor. Ama utanacak ne var ki, paramızı verip hakkımız olan eti alıyoruz. Ve utanması gereken biz değiliz bunu bize reva görenlerdir" diyor.

Demir, "70-80 yaşında insanlar, tekerlekli sandalye de insanlar buraya gelip saatlerce sıra da iki kilo et için bekliyorsa herkesin durup bir şeyleri sorgulaması lazım. Sadece et değil; ucuz yağ, ucuz ekmek, ucuz yumurta bulmak için üç mahalle aşağıya gidiyorum. Ve biliyorum ki herkes bu halde. Bizi bu duruma düşürenler utansın" ifadelerini kullanıyor.

‘AYDA BİR DE OLSA ET YİYEBİLELİM’

İlk defa Et ve Süt Kurumu'na gelen üniversite öğrencisi Azad Karaman ise "Saat 5’te geldim buraya. İlk gelen kişi olacağımı düşünüyordum ama daha o saatte 84 kişi vardı önümde, çok şaşırdım. Sıraya geçtik ve saat 07.00’e kadar sırada bekledik. Fiş sırası için gişe saat 7’de açılıyor. Et dağıtımı ise saat 9.30’da başlıyor. Ve sadece 350 kişi et alabiliyormuş. Uzak ve aynı mahallelerde yaşayan insanlar buraya birbirleriyle anlaşıp ortak taksi ile geliyorlar masrafı azaltmak için. Bunları da bugün bekleyen insanlarla konuşurken öğrendim. Herkesin kişi başı bir kilo kıyma ve bir kilo et alma hakkı var. Tahmin ediyorum ki kalabalık ailelerde kişi başına bir parça et bile düşmüyordur. Biz öğrenci evinde kalıyoruz, kiraların artması ile sağlıklı beslenmemiz söz konusu bile değil. 'Ayda bir de olsa et yiyebilelim' dedik arkadaşlarla, sonra burayı öğrenip geldim" diyor.

‘DENETİMSİZLİK EN BÜYÜK SORUN’

Kasaplardaki et fiyatlarının pahalılığına da değinen Karaman, "Hayvancılık bitirildi bu ülkede. Hayvan pazarları vardı, onlar kapatıldı. Kendi hayvanlarımızı değil, ithal etleri tüketmeye başladık. Kasaplar için de çok fazla maliyet var. Artan faturalar, kiralar ve hayvan aldıkları yerler bunların hepsi etkiliyor satış fiyatlarını. Satıcı da kârını katıyor. Tüm bunlardaki ortak sorun denetimsizlik işte. Mahalleler arasında bile et fiyatları arasında uçurum var. Bunlar denetlenmiyor herkes kafasına göre zam yapıyor. Devlet burada ucuza et satabiliyorsa kasaplara da buradan et dağıtılsın ve bu denetlensin" diyerek sorunları dile getiriyor.