Diyarbakır'ın 'sığdığı' dükkanda 69 yıldır berberlik yapıyor
Sait Bingöl, Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki küçük bir dükkanda 69 yıldır berberlik yapıyor. Bingöl, "Ömrüm yettiğince bu işi yapacağım" diyor.
Evrim Deniz
DİYARBAKIR - Diyarbakır Sur’un daracık sokakları, kaybolmak için çok elverişli. Bu labirent gibi karmaşık sokaklar birbirine benzese de eşsiz. Bu nedenle olsa gerek her sokağında bir hikaye var. Bir dönem Süryani, Ermeni ustaların çıkardığı çekiç sesleriyle şenlenen Bakırcılar Çarşısı ise bu çağdan değilmişçesine nostaljik. Büsbütün değişmiyor, değişmemek için de direniyor.
Çekiç ve insan seslerinin birbirine karıştığı bu sokaklarda, 3 metrekarelik bir dükkan dikkat çekiyor. Tek koltuğun sığdığı bu dükkana hayat veren ise 78 yaşındaki berber Sait Bingöl. Bingöl, 69 yıldır eski usul aletlerle saç ve sakal kesimi yapıyor.
TÜRKÇE BİLMEDİĞİ İÇİN BAŞLAYAN BİR HİKAYE...
Berber Bingöl, çayın gelmesini beklerken tıraş aletlerini inceliyorum. Her birinin bir hikayesi olduğunu tahmin ettiğim bu aletlerin dışında neredeyse hiç elektrikli makine yok. Ustasından kalan bu aletler arasında 150 yıllık olanlar bile var. Çay da gelince dükkanın önündeki taburelere oturup, sohbet etmeye başlıyoruz.
Bingöl, okuldan alınıp berberin yanına çırak verildiğinde 7 yaşında olduğunu söylüyor. Okuldan alınma hikayesi ise birçok Kürt çocuğunun yaşadıklarıyla benzerlik gösteriyor: "Ben hiç Türkçe bilmiyordum. Öğretmen de ısrarla Türkçe cevap vermemi istiyordu, vermeyince de beni dövdü. Ailem de beni okuldan aldı."
Sait Bingöl okuldan alınma hikayesini anlatırken yan tarafta bizi dinleyen esnaf araya giriyor ve "Xalê Sait, sen halen Türkçe bilmiyorsun" diyor.
‘SUR’DA KİMİ TANIYORSAM HEPSİ PERİŞAN OLDU’
10 yıl çıraklık yapan Bingöl, ilk dükkanını Yanık Çarşı'da (Çarşiya Şewitî) açmış. Askere gidip geldikten sonra Suriçi'ndeki bu küçük dükkana geçmiş.
Dükkan sahiden küçücük. Daha büyük bir dükkana taşınmayı da hiç düşünmemiş. "Gençler buranın bir ruhu olduğunu bilmiyor" diyor Bingöl ve şunları anlatıyor:
"Eskiden buralar gece 23.00'a kadar açık ve canlıydı. Benim gençliğim burada geçti, en iyi arkadaşlıklarımı buradan edindim. Hepimiz yaşamını idame ettirmeye çalışan aynı halkın parçalarıydık. Bu küçücük dükkan da bana yetti. Hiçbir zaman daha büyük, daha konforlu bir dükkan istemedim. Sur yıkıldıktan sonra neredeyse kimse kalmadı. Aylarca dükkanımıza gelemedik. Bazıları gitti, gitmek zorunda kaldı. Evleri yıkılanlar oldu, onlar ya başka şehirlere, köylere ya da TOKİ'lere gittiler. Bazıları öldü, bazıları da mahalleyi terk etti zaten. Kimi tanıyorsam hepsi perişan oldu."
‘NE KADAR AZ MASRAF, O KADAR AZ FİYAT’
Çevredeki esnaf da sohbete dahil oluyor ve konu ekonomiye geliyor. Bir esnaf Bingöl'ün saç tıraşına 10 TL zam yaptığını söylüyor. Bingöl, her şeye zam geldiğini hatırlatarak, berberlerin de fiyatları arttırmak zorunda kaldığını söylüyor.
"Ben küçük bir esnaf olsam da piyasadan haberdarım" diyen Bingöl, "Hayat artık çok pahalı fakat büyük bir salonu olan berberler bin tane yanarlı dönerli ışık taktırıyor dükkana. Böyle olunca elektrik çok geliyor onu da müşteriden çıkarıyorlar. Ya da yeni çıkan bir sürü saç bakımı saçmalığı var, onlar da çok pahalı, onu da müşteriden çıkarıyor. Benim ya da buradaki esnafın onlara nazaran fiyatları düşük çünkü saçı sakalı kesip, leğende yıkıyoruz. Ne kadar az masraf o kadar az fiyat" diyor.
'QEREJDAX TIRAŞI, AMERİKAN TIRAŞI OLMUŞ'
Berber Sait Bingöl, yeni nesil berberleri tercih eden gençlere sitem ediyor. "Benim müşterilerim belli" diyen Bingöl, gençlerin kendisinde ya da yaşlı birilerinde tıraş olmaktan çekindiğini ekliyor.
Bingöl, gençlerin istedikleri saç, sakal modellerini yaşlı berberlerin bilmediğini vurguluyor. Bingöl, "Hepsi Amerikan tıraşı olmak istiyor. Eskiden bizim ‘Qerejdax tıraşı' (Karacadağ) dediğimiz şeye Amerikan tıraşı demeye başladılar" diyor.
Bunları anlatırken epey gülen Bingöl, Qerejdax tıraşını da anlatıyor: Kafaya tas konuyor ve geriye kalan saçlar tıraş ediliyor. "Şimdi buna moda diyorlar" diyen Bingöl, insanların artık özgün olmadığından da yakınıyor. Modanın insanları tek tip hale getirdiğinden ve çoğu saç modelinin gereksiz uğraş içerdiğinden bahsediyor.
‘ESKİ ALETLERİ KULLANIRKEN SPOR YAPMIŞ OLUYORUM’
Eski tip aletlerle saç kesmeyi çok sevdiğini belirtiyor Bingöl. Tıraş aletlerinin çıkardığı sesi sevdiğini, özellikle saç kırpma aletini kullanmanın bir çeşit spor olduğunu vurgulayan Bingöl, "Benim 150 yıllık saç kesme aletlerim var. Hepsi benim için çok değerli. İstesem makine kullanmayı öğrenebilirdim fakat 3-5 dakikada bitecek saçtan keyif almıyorum. Hem bu eski aletleri kullanırken spor da yapmış oluyorum. İnsanlar bana sürekli yeni aletlerin pratik olduğunu söyleyip duruyor fakat ben bir saç ile uzun uzun ilgilenirken yapılan sohbetten, makinenin çıkardığı sesten mutlu oluyorum" diyor.
Berber Sait Bingöl bizi yolcu ederken, "Ömrüm yettiğince bu mesleği yapacağım" ifadelerini kullanıyor.