'Doğa kendini yenileyecek, tek isteğimiz imara açılmasın'

Yangınlardan etkilenen vatandaşlar yaralarını sarmaya çalışırken temel talepleri yanan bölgelerin kesinlikle imara açılmaması. Bölge halkının yeni endişesi ise aşırı yağışlarda sel ve heyelan riski.

Abone ol

 BODRUM – Muğla’nın Bodrum ilçesine bağlı Mazı bölgesinde binlerce hektar alanı yok eden yangının üzerinden bir hafta geçti. 11 gün süren yangına müdahale sürecine dair soruların büyük kısmı hâlâ yanıt bulamazken bölge için verilen sözler de kaygıları gidermiş değil. Ormandan geçimini sağlayan köylülerin 2 ana talebi, bir de yangından sonra yaşanabilecek aşırı yağışlar nedeniyle sel endişesi var.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener il ziyaretleri kapsamında Muğla Bodrum’da yangından zarar gören Yukarı Mazı, Aşağı Mazı, Milas Gökbel, Çökertme, Milas Bozalan ve Türkevleri Mahallelerini ziyaret etti. Yangın bölgelerinde incelemelerde bulunan Akşener, vatandaşları dinledi. Ziyaret ettiği her mahallede, “Ben buraya partimi övmeye, nutuk atmaya değil sizleri dinlemeye, taleplerinizin takipçisi olmaya geldim” diyen Akşener sözü vatandaşlara bıraktı.

ŞİFALI OTLAR, BAL, BELKİ 3, BELKİ 10 YIL OLMAYACAK

Elindeki bir demet çiçeği, kekik, nane, ada çayı gibi dağdan topladığı şifalı otları Akşener’in önüne koyan bir kadın, “Dağlarımız, ağaçlarımız, şifalı bitkilerimiz yandı. Çocuklarımızın, bizlerin geleceği yok oldu. Köyde bunlar için yaşıyorduk, Şifalı ot, kekik, bal belki 3, belki 10 sene olmayacak. Yaşamamızın anlamı kalmadı” dedi. Bir başka vatandaş, “Zeytinyağı satıp yaşardık, bütün ağaçlarımız yandı, ne yapacağız, aç kaldık” diye seslendi. 3 çocuğunu sırtında taşıyıp büyüttüğü 70 zeytin ağacının geliriyle geçindirdiğini anlatan bir kadın da ağaçların tümünün yandığını belirterek “Şimdi ne yapacağım, bilmiyorum” dedi.

'ARAZÖZLER EMİR BEKLEDİ' İDDİASI

Halen şoku atlatamadıklarını söyleyen vatandaşların yangına dair soru işaretleri de sürüyor. Bir vatandaş, “Yangın üzdü ama müdahale edememek daha çok üzdü” derken birçok kişi yangın sırasında bölgede bulunan Orman Müdürlüğü'ne ait arazözlerin kullanılmadığını söyledi. Arazözlerin su sıkmasını istediklerinde, “Emir gelmeden yapamam” denildiğini anlatan bir vatandaş, “Savaşta emir mi beklenir. Yansın mı diyorlar” diye sordu.

İLK TALEP YAPILAŞMAYA İZİN VERİLMEMESİ

Özellikle Bodrum’da orman yangınlarının ardından küle dönen bölgelerin imara açılacağı endişesi doğdu. İktidar kanadından bunun söz konusu olmadığına yönelik açıklamalar gelse de vatandaşlar ikna olmuş değil. Yangın sonrası yaralarını sarmaya çalışan bölge sakinlerinin ilk talebi de bu konudaydı. Bir vatandaş, “Yangının ardından orman kendini yenileyecek, biliyoruz. Tek isteğimiz buranın kesinlikle yapılaşmaya açılmaması. Daha önceki yangında yanan yerler imara açıldı. Bir daha izin vermeyin” derken bir başka vatandaş da “Bina istemiyoruz. Ormanlarımızı, zeytin ağaçlarımızı istiyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanan bölgelerin yeşil kalacağı konusunda söz verdiğine dikkat çeken Akşener de bu sözün takipçisi olacaklarını belirterek “Bizim görevimiz istismarı önlemek” dedi.

'NAKDİ YARDIM DESTEĞİ YAPILSIN'

Bölgenin geçim kaynağı olan zeytin ağaçlarının yanması, ormanlık alandaki şifalı otların yok olması; bunların satışı ile geçinen bölge halkının ekonomisine darbe vurdu. Ormanın yeniden canlanmasının uzun zaman alacağına dikkat çeken vatandaşlar için destek talebinde bulunuldu. Evi, iş yeri yananlara maddi yardımın yanı sıra bir de nakdi yardım desteği ihtiyacı dile getirildi.

Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, orman köylülerinin gelir kaynakları yeniden oluşana, doğa kendini toparlayana kadar doğrudan gelir desteğine ihtiyaç olduğunu söyledi. Aras, “Zarar gören herkese hane başı asgari maaş tutarında gelir sağlanması gerekiyor. Köylü burada yaşaması için desteklenmeli. Salgından dolayı halk desteklenebiliyorsa yangından sonra da kendini toparlayana kadar gelir desteğine ihtiyaç var” dedi.

YANGIN BÖLGESİNDE SEL KORKUSU

Bölgede çok geniş alanları etkileyen yangın, sel endişesini de beraberinde getirdi. Zeytin ağaçları yanan bir kadın evinin zarar görmediğini ancak bu kez yanan orman nedeniyle aşırı yağışlarda sel ve heyelan yaşanabileceğini, bu durumda evinden de olabileceğini söyledi, “Biz şimdi selden korkuyoruz. Islah edilecek, ne edilecekse edilsin” dedi.