Dora Ercan: Teyzem Vatan'dan başkasına bunu yapmazdı
Vatan Şaşmaz'ı vurduktan sonra intihar eden Filiz Aker'in yeğeni Dora Ercan bu sabah Beyaz TV'ye çıkarak olay sırasında yaşadıklarını anlattı. Ercan, "Yerde kırmızı gömlekli, kotlu bir erkek yatıyordu. Yüzünü görmedim ama 'bu Vatan' dedim. Çünkü teyzem Vatan dışında kimseye bunu yapmaz. 'Ben gideceğim, onu da götüreyim' dedi bence..." şeklinde konuştu.
DUVAR - Vatan Şaşmaz'ın Beşiktaş'ta bir otel odasında öldürülmesinin ardından, cinayeti işleyen Filiz Aker'in yeğeni Dora Ercan bu sabah Beyaz Magazin programında yaşananları anlattı.
Program boyuncu gözyaşlarını tutamayan Dora Ercan, teyzesinin daha önce de intihara kalkıştığını söyledi.
Ercan'ın açıklamaları şöyle:
ARALARINDA İLİŞKİ YOKTU: Allah bize sabır versin. Aralarında hiçbir ilişki yoktu. Teyzemle Vatan'ın ilişkisi yıllar öncesine dayanıyor. Aynı rezidansta otururuyorlardı. Vatan askere gitmeden önce ilişkileri vardı. Ben de bir zamanlar teyzemde kalıyordum. Karşılaştığımız özel geceler, davetler oluyordu. Teyzem Vatan'la evlenmeyi hep çok istedi. Saplantı derecesindeydi. Ayrılıkları dostluğa dönüştü. Görüşüyorlardı ama ilişkileri yoktu. Teyzem birkaç kez intiharı denedi. Bir seferinde onu ben kurtardım.
BORSADA YÜKSEK PARA KAYBETTİ: Borsada çok yüksek para kaybetti. Teyzem karıncayı bile incitmeyecek bir insandı. Teyzemin bir erkeğe para vereceğini zannetmiyorum. Dünden bir gün önce. Ben 'yurtdışına çıkacağım' dedi. 'Bodrum'a da gidebilirim' dedi. Çelişkili konuşuyordu. Teyzem 1,5 yıldır o otelde kalıyordu. Hatta ben o otelden gelin çıktım. Teyzem dün beni aradı, 'sana vereceklerim var. Onları al annene götür' dedi. Bizi kahvaltıya çağırdı. R katında brunch yapılan bir yer vardı oraya gittik.
'AH BUGÜN ÇOK MUTLUYUM'... 1 saat oturup kalkarız diye düşündük, baktık ki teyzemin durumu gerçekten kötü. Oturduk. Sonra teyzem içmeye başladı. 'Ah bugün çok mutluyum', 'hayat çok güzel' falan deyip duruyordu. Konuşmaya başladı. 'Amerika'ya gideceğim', 'Miami'ye de gelin' dedi bize. Birkaç saat oturduk. Saat 16.00-17.00 oldu. 'Bana bir şey verecektin anneme götürmem için' dedim, 'onu taksiyle gönderdim' dedi. Telefonu çaldı, bizden uzaklaşarak konuştu. Gitti geldi. 'Siz burada oturun, rahatınıza bakın. Ben bi yukarı çıkacağım. Biraz işim var. Bir arkadaşım gelecek, paket bırakacak' dedi. 'Gelmeyeceksen biz gidelim' dedim. 'Yok yok geleceğim' dedi.
KENDİ MEZARINI YAPTIRDI: Teyzem garip bir insandı. Birkaç ay önce kendi mezarını yaptırdı. Aile kabristanı yaptırdı. Annemle dayımınkini de yaptırdı. Mezarları Tuzla'da. Vatan'ın yaşadığı ölüm çok ağır. Vatan çok sevdiğim bir arkadaşımdı. Sevilen bir insandı. aynı camiadayız. Nur içinde yatsın. Eşi hamileymiş... Allah eşine, ailesine sabır versin. Teyzem bir ara ilaç kullanıyordu. Yoğun bir antidepresan değildi ama. Uykusuzluk için kullandığı ilaçlardı. Amerika'da evi vardı teyzemin. Oradaki evini sattı, sonra buraya geldi. Bana yatırımlarından çok bahsetmezdi.
10 YILDIR İRANLI İŞADAMIYLA İMAM NİKAHLIYDI: Yaklaşık 10 yıldır İranlı bir işadamıyla imam nikahlı beraberliği vardı. Teyzemin Amerika'daki evini ve mücevherlerini o aldı. Teyzem Vatan'ın yönlendirmesiyle borsaya girdi de, onun yüzünden para mı kaybetti bilmiyorum. "Bu kadın çalışmıyor, borsada para kaybetti, bu otelde nasıl kalıyor" diye düşünüyordum. Teyzem lüks yaşamayı severdi. "Herhalde parasının son kuruşuna kadar otelde kalacak sonra da kafasına sıkacak" diye düşünüyordum. Teyzem otelde indirimli kalıyordu, devamlı müşterisi olduğu için. Teyzemi aradım. 'Geliyor musun' dedim. 'Geliyorum, az bir şey kaldı' dedi. 15-20 dk sonra tekrar aradım. 17.45 civarı 'yarım saate oradayım' dedi. 18.15'te tekrar aradım, telefonu kapalı. 18.30 civarı ben yukarı çıktım. Kapıyı çaldım, açılmadı.
'VATAN BENİ ALACAK'... Aşağıya indim, otelin telefonundan aradım. Çalıyor çalıyor açan yok. Eşime söyledim. Resepsiyona gittik. 'Teyzemin tansiyonu var, birazda alkol aldı odaya çıkmam lazım. Yardım eder misiniz' dedim. Görevli "anahtar veremem, ben geleyim" dedi. Yukarı çıktık. Üst kapı kapalıydı. Elim ayağım titriyor ama teyzemi göreceğim diye kötüyüm. Yukarıdaki kilit takılı. İçerden kapalı olduğu için açılmıyor. İkinci görevli geldi, açtı kapıyı. Yerde kırmızı gömlekli, kotlu bir erkek yatıyordu. Yüzünü görmedim ama 'bu Vatan' dedim. Çünkü teyzem Vatan dışında kimseye bunu yapmaz. "Ben gideceğim, onu da götüreyim" dedi bence... 'Vatan gelip beni alacak, ben de bu otelden gelin çıkacağım' diyordu.
TEYZEM ATRAKSİYONU SEVERDİ: Vatan kapıya yakındı. Kapı açılmayacak gibiydi. Gördük, eşimle birbirimize baktık 'Vatan bu' dedik. Vatan içeride, teyzem yok. Görevli içeri girdi. "Teyzem nerede" dedim, "yok" dediler. Meğerse yatakta yatıyormuş ama ben yeğeniyim diye bana söylememiş. Polis geldi, bizi aşağıya indirdiler. Ambulans geldi. Polis geldi. Olay yeri inceleme geldi. Ben hâlâ bilmiyorum teyzem öldü mü, yaşıyor mu, kaçtı mı? Atraksiyonu severdi teyzem. Fotoğraf çektirmeyi severdi. Bibloyla resim çektirsin, silahla resim çektirsin... Silahı olduğunu bilmiyordum. Sevilay, teyzemi borsacı biriyle tanıştırmış. O zaman da parasını kaybetti. Bu durumdan Sevilay'ı sorumlu tutuyordu. Ne acı ki, sevdiğim bir arkadaşımın cenazesine gidemeyeceğim. 'Eğer teyzem Vatan'ı vurup kaçtıysa, kesin Sevilay'ı öldürmeye gidiyor' dedim. Sümer Bayer benim dayım. Uzun yıllardır cezaevindeydi. Teyzemle birbirlerine çok düşkündüler. Benden sonra ona en yakın olan insandı.