'Dündar can güvenliği endişesiyle yurtdışında'
Cumhuriyet'in geçici genel yayın yönetmeni Aydın Engin, Dündar'ın ülkeye geri döneceğine inandığını söyledi.
DUVAR - Alman Gazeteciler Birliği (DJV) Başkanı Frank Überall, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın can güvenliği nedeniyle yurtdışında olduğunu söyledi.
Dayanışma amacıyla Türkiye Gazeteciler Sendikası, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, altı gazete ve iki televizyondan gazetecilerle bir araya gelen Alman Gazeteciler Birliği (DJV) Başkanı Frank Überall gözlemleriyle ilgili Alman haber ajansı DPA'ya konuştu.
Cumhuriyet'in geçici olarak genel yayın yönetmeni olan Aydın Engin'in, Überall'e "İstanbul Emniyet Müdürü'nün ellerindeki bilgilere dayalı uyarısı ve iki aylığına yurtdışına çıkma tavsiyesi üzerine Dündar'ın bir süreliğine ülkeden ayrıldığını' söylediği aktarıldı.
'DÖNECEĞİNE İNANIYORUM'
Engin, Can Dündar'ın Ağustos'ta ülkeye geri döneceğine ve Cumhuriyet'in genel yayın yönetmenliği görevini yeniden üstleneceğine inandığını belirterek kendisinin bu pozisyon için yaşlı ve yorgun olduğunu belirtti.
Deutsche Welle'nin haberine göre DJV Başkanı Frank Überall, medyanın tamamında büyük bir güvensizliğin hissedildiğini söyledi. Birçok gazetecinin hükümetin baskılarının daha da artmasından endişe duyduğunu söyleyen Überall “Bir dava dalgası yaşanacağı tahmin ediliyor” dedi.
Can Dündar ve Aydın Engin ise sosyal paylaşım ağı Twitter üzerinden yaptıkları paylaşımlarda 'Emniyet telkini' iddiasını yalanladı.
Engin, konunun Dündar'ın can güvenliğiyle ilgili boyutu ile ilgili şu ifadeleri kullandı:
"İstanbul Emniyeti Dündar'ın güvenliğinin çok ciddi risk taşıdığını belirtti. Nitekim yakın korumalarının sayısı artırıldı. Bu riskin yüksekliğini Adliye Sarayı önündeki silahlı saldırı zaten kanıtlıyor. Gelen tehdit mesajlarını saymaya bile gerek yok... Ancak bu güvenlk riski tesbiti ve uyarısı "Yurtdışına gitsin" gibi bir öneriye yol açmaz. Kesinlikle böyle bir öneri sözkonusu değil. Böyle bir uyarı gelseydi ne Can Dündar'ın, ne Cumhuriyet'in bunu talimat belleyip uyması da zaten ve asla söz konusu olamazdı. Anlaşılan iki ayrı konunun birbirine karışması ya bir çeviri kusurundan ya da benim savruk kurulmuş, özensiz cümlelerimden kaynaklandı. Kusur bendeyse sorumluluğu üstleniyor, çeviri kusurundansa bu twittlerle düzeltmiş oluyorum. Sanırım ve umarım konu aydınlandı..."