Dünyanın istemediği plastiği Türkiye alıyor
İngiltere, günlerdir plastik atık ihracatında yaşanan yolsuzlukları konuşuyor. Herkes kapılarını İngiltere'ye kapatırken Guardian gazetesine göre Türkiye atık ithalatını arttırmak istiyor.
DUVAR - İngiltere'de Yerel Yönetimler Birliği tarafından yapılan yeni bir araştırmaya göre, Çin kendi ülkesinde plastiği yasakladığından beri, bir yılda plastik geri dönüşüm endüstrisinde 500 bin sterlinlik bir maliyet artışı yaşandı. Çok sayıda ülke kendi bünyelerindeki sınırlamalar ve yasaklardan dolayı İngiltere'den plastik ithal etmek istemiyor, Türkiye hariç. Guardian gazetesinde birkaç gündür peş peşe çıkan haberlere göre bu verilere ek olarak işin bir de yolsuzluk iddiası var.
İngiltere uzun süredir plastik atıklarının üçte ikisini ihraç ediyordu. Söz konusu atık ihracatının 2017 senesinde ülke ekonomisine 50 milyon sterlinlik gelir getirdi. Çin tarafından getirilen sınırlama ve yasaklarla diğer ülkelerin karbon azaltım hedeflerini tutturma gayretleri dışında en büyük gerekçelerden biri de yolsuzluk iddiaları. Yolsuzluklara dair iddialar şu şekilde sıralanıyor:
KAÇAK NAKLİYAT, OKYANUSA TAHLİYE...
- İhracatçı firmalar olmayan on binlerce ton atığı varmış gibi gösteriliyor. Şirketlerin gösterdiği nakliyat kayıtları İngiltere Gelir ve Gümrük İdaresi'nin kayıtlarından 35 bin 135 ton daha fazla.
- İngiltere'nin plastiği geri dönüştürülmüyor, denizlere ve okyanuslara boşaltılıyor.
- Hollanda'daki limanlar aracılığıyla Uzak Doğu'ya kaçak sevkiyatlar yapılıyor.
- Zehirli atık taşıyan çok sayıda nakliye gemisine, defalarca ihlal yaptıkları tespit edildikleri halde ihracat yapmalarına izin verildi.
İhracat firmalarına lisansları Çevre Ajansı tarafından veriliyor. Ülkedeki 114 ihracatçı firmanın yüzde 5'ten fazlasının lisansının ya süresi dolmuş ya da iptal edilmiş durumda.
TÜRKİYE PLASTİK ATIK İSTİYOR
İşte bu şartlar altında İngiltere'den en çok plastik ithal etmeye hevesli olan ülkelerden biri de Türkiye. Çin'le birlikte Malezya ve Vietnam'ın İngiltere'den plastik çöp ithalatına sınırlama getirmişti. Yakın zamana kadar İngiltere'den en çok atık alan ülke konumundaki Polonya ise bu konuyu tekrar değerlendireceğini açıklamıştı. Bu yüzden Ekim ayında Türkiye'nin Polonya'yı geçerek, İngiltere'den en çok plastik çöp alan ikinci ülke konumuna yükselmesi bekleniyor.
Yukarıdaki sebepler ışığında güvenilirliği gayet şaibeli olan ihracat firmalarının Çevre Ajansı'na bildirdiği rakamlara göre, 2018'in ilk 3 ayında İngiltere Türkiye'ye gemiyle 27 bin 34 ton plastik çöp gönderdi. Geçen yılın aynı döneminde ise bu sayı 12 bin 22 tondu.
Yolsuzluğun İngiliz şirketleri boyutu bir yana Türkiye'nin de bu atıkları nasıl geri dönüştürdüğü tam bir muamma.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı'nın (OECD) 2015 yılında dair verileri, Türkiye'nin çöpünün sadece yüzde 1'ini geri dönüşüme yolladığını, gerisini ise katı atık sahasına gönderdiğini gösteriyor. Science dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, Türkiye plastik atıkları geri dönüştürme konusunda en başarısız ilk 20 ülke arasında. Çöpleri toplamakla yükümlü belediyeler, 2016'da 31 milyon ton çöp topladılar. Türkiye İstatistik Kurumu'na göre bu çöplerin sadece yüzde 9,8'i geri dönüşüme gönderildi.
ÇÖP TOPLAYICILARI ŞİKAYETÇİ
Değerlendirilebilir Atık Malzemeler Sanayicileri Derneği'nin (TÜDAM) başkanı Vedat Kılıç, Türkiye'ye ithal edilen plastik atıklardaki artışın bir yandan plastik sanayi için imkan oluşturduğunu söylüyor. Kılıç'a göre sektör son 2 yılda önemli oranda kârını artırdı ve yatırımlar yeni işyerlerinin açılmasını sağladı. Öte yandan TÜDAM Başkanı ihraçların kontrol altında tutulması gerektiği konusunda uyarıyor.
Türkiye'nin plastik atık ihracatından en çok rahatsız olan topluluklardan biri de çöp toplayıcıları. Çöp toplayıcıları Türkiye'nin bu tercihinin kendilerini mağdur ettiğini, gelirlerinin azaldığını söylüyor. Sokak Atık Toplayıcıları Derneği Başkanı Recep Karaman, "Yıllık ortaya çıkan 6 milyon ton plastik çöpün 3,5 milyonunu biz topluyoruz" dedikten sonra şöyle devam ediyor:
"Ancak ithalatlar nedeniyle kazancımız düştü, topladığımız çöpün değerini düşürüyorlar."
Ambalaj atıklarının ayrı toplanarak geri dönüşüme kazandırılması amacı ile kurulmuş kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı'nın (PAGÇEV) genel müdürü Yağmur Cengiz, şu anda var olandan çok daha fazla sayıda atık toplama ve geri dönüşüm tesisine ihtiyaç olduğunu söylüyor.
Şu an 751 lisanslı geri dönüşüm tesisi ve 566 atık toplama ve ayırma tesisi bulunuyor.
TÜRKİYE SAHİLLERİ AKDENİZ'İN EN KİRLİ SAHİLİ
Çukurova Üniversitesi'nden akademisyen Sedat Gündoğdu ise, plastik atıkların izini Akdeniz'de sürüyor.
Gündoğdu ve ekibi tarafından yapılan araştırmaya göre, Türkiye sahilleri tüm Akdeniz'deki en kirli sahiller. Araştırmada bu durumun sebebi olarak tarımsal faaliyetler, az gelişmiş altyapı, kentleşmede artış ve yetersiz çöp değerlendirme politikaları gösteriliyor. Mersin, Adana ve Antalya Türkiye'deki diğer sahil kentlerinden daha fazla çöp üretiyor. Bu bölgedeki yoğun yağışlar da bu çöpleri nehirler aracılığıyla denizlere taşıyor.
Gündoğdu, geri dönüşümün çözüm olmadığını, tek çözümün plastik atıkları azaltmak olduğunu söylüyor ve uyarıyor:
"Aksi takdirde Akdeniz sahillerine gelen Avrupalılar da dahil herkes kendi çöpünde yüzmek zorunda kalabilir."
Kaynaklar: