Duvar Arkası: 'Başkanlığı halk tartışsın' diyen danışman

CUMHURBAŞKANININ BAŞDANIŞMANI HANGİ TEKLİFTEN BAHSEDİYOR?

Anayasa teklifini AK Parti grubu Meclis’e verdi ama teklifi hazırlayanın Cumhurbaşkanı’nın ekibi olduğu herkesin malumu. Nitekim teklif imzalandığında dahi AK Partili milletvekilleri detaylardan habersizdi. Hatta CHP ve HDP milletvekilleri Genel Kurul’daki konuşmalarında “Neye imza attığınızı bile bilmiyorsunuz” diyerek AK Partililer’e epey yüklendiler.

Bu işin Külliye tarafından yapıldığının göstergelerinden biri ise, Cumhurbaşkanının hukukçu başdanışmanı Mehmet Uçum’un kimi zaman gazetelere yaptığı açıklamalarla kimi zaman canlı yayınlara bağlanarak sürece dair önemli ipuçları vermesiydi (Uçum bu açıklamalarına devam ediyor).

Kendisi Cumhurbaşkanının başdanışmanlarından (Erdoğan’ın en yakınındaki isimlerin hepsi başdanışman sıfatını taşıyor) biri olan Mehmet Uçum gençlik yıllarında TKP (Türkiye Komünist Partisi) üyesi olduğunu, seküler yaşam tarzının Erdoğan’la ilişkisini etkilemediğini anlatıyor ve kendisine ‘muhafazakâr sol demokrat’ diyor. Başdanışman Uçum, ‘yetmez ama evet’ platformundaydı, çözüm sürecinde akil insanlar heyetinde yer aldı ve 7 Haziran 2015 seçiminde AK Parti Kars milletvekili seçilmişti.

Gelelim Mehmet Uçum’u Duvar Arkası’na taşıyan konuya. Kendisinin www.mehmetucum.com adlı bir internet sitesi var. Uçum’un sitesinin ‘video albümü’ başlığının altında “Yeni Anayasa ve Başkanlık Sistemi, Milletin Devlet ve Hukuk Düzenine İlişkin Arayışı, Halkın Devletle İlişkisi, Yeni Anayasa Yapım Süreci, Emredici Vekâlet ve Milletvekilini Geri Çağırma Yetkisi…” gibi pek çok konu yer alıyor.

Uçum’un kayıtları, doktorların hastalıkların tanı, teşhis ve tedavisine ilişkin kısa bilgiler verdiği ‘Uzman TV’ videolarını hatırlatıyor. Videoların çekildiği yer de dikkat çekici. Mehmet Uçum’un Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki makam odasında çekildiği anlaşılan videoda pencereden Külliye’nin bir bölümü ve Millet Camii de görülüyor.

Uçum, Yeni Anayasa Yapım Süreci’ne ilişkin videosunda bakın ne diyor? “Bir sistem reformu yapacaksak topluma rağmen bunu yapamayız. Burada halk özne olmalı. Halk seyirci olmaktan çıkarılmalı. Toplum ortaya çıkan taslağı tartışabilmeli.”

“Son 25 yıldır bu millet bu anayasayı tartışıyor. Bunu görmemek kör olmak demektir. Başkanlık sistemi milletin gündeminde güçlü yürütme ihtiyacı olarak yer alıyor” diyen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum’un sözleriyle devam edelim, “Toplum, ortaya konulacak teklif taslağını tartışabilmeli. Toplum sadece güvendiği için değil, takip ettiği parti hayır dediği için değil kendisi sindirerek karar vermeli. Teklif taslağı Meclis’e sunulmadan önce kamuoyuna açıklamalıdır. Kamuoyunda tartışılmalıdır. Bu tartışmalara göre gerekirse revize edilmelidir. Sonra Meclis’e sunulmalıdır. Her ortamda halk endişelerini, kaygılarını, katkılarını söylemelidir. Eksik gördüğü yerleri tamamlamalıdır. Yeni anayasa yapım süreci bir toplumsal faaliyet, toplumsal dinamizm üzerine kurulmalıdır çünkü bir kanun yapmıyorsunuz, bu yüzyılı belirleyecek bir sistem değişikliği yapıyorsunuz. O yüzden evet çabuk yapalım ama acele etmeyelim.”

Teklifin Meclis’e getirilme yöntemi için kullanılan, “gizli kapaklı”, “yangından kal kaçırır gibi”, “halktan kaçırarak” vb. eleştirileri düşününce Uçum hangi ülkede hazırlanan tekliften bahsediyor acaba diye sormadan edemiyor insan!

AK PARTİ İÇİNDE FISILTILAR...

Meclis Anayasa Komisyonu’nda görüşülmeye başlanacak olan ‘Başkanlık Teklifi’ için CHP ve HDP’nin itirazları biliniyor. Aslında AK Parti içinde de teklife şüpheyle yaklaşanlar var. Önlerine sandık konulduğunda, gizli olması gereken oylama parti komiserlerine göstere göstere oy kullanarak açık oylamaya dönüştüğünde hepsi ‘evet’ diyecek olsa da kimileri şu soruyu soruyor, ‘Bu tip bir başkanlık Erdoğan için tamam ama ya ondan sonrası?..”

Özel sohbetlerde ‘bunu düşünmek bile istemiyoruz’ diyen AK Partililer epey zamandır fısıltıyla konuşuyor, renk vermemeye çalışıyor çünkü muhalefetin ‘istibdat dönemi’ olarak tasvir ettiği bu iklimden onlar da nasibine düşeni alıyor. Daha önce Duvar Arkası’nda, AK Parti milletvekillerinin ‘Saray Kabinesi’ korkusundan bahsetmiştik. AK Partililer özellikle Erdoğan’la çok yakın olan veya Erdoğan’ın çocuklarıyla arkadaş olan bakanların kendilerini Külliye’ye ispiyonlamasından korkuyorlar.

KOMİSYONDAKİ GÖRÜŞMELER KIRAN KIRANA GEÇECEK

Başkanlık teklifi Meclis Anayasa Komisyonu’nda görüşülmeye başlandığında 4 siyasi parti nasıl bir strateji izleyecek? Meclis kulislerinde AK Parti’nin Nisan 2010’da Anayasa Komisyonu’ndan 3 günde geçen ve daha sonra referanduma giden Anayasa teklifini örnek gösterdiği konuşuluyor.

Muhalefet milletvekilleri, “AK Partililer, konuşma sürelerimizi kısaltıp, teklifi yıldırım hızıyla komisyondan geçirmeyi planlıyor” diyorlar.

Hafızalarda ‘yetmez ama evet’ kampanyasıyla iz bırakan teklif için Nisan 2010’da komisyon toplam 43 saat çalışmış, CHP’lilerin maddelerin tek tek halk oylamasına sunulması önerisi AK Parti tarafından reddedilerek teklif kabul edilmişti.

Komisyon öncesi ortaya atılan bu iddialar Anayasa Komisyonu'nda sert tartışmaların yaşanacağının işareti aslında.

HDP, YSK’YA BAŞVURMAYI TARTIŞIYOR

Meclis Genel Kurulu’nda dokunulmazlıkların kaldırıldığı gizli oylamada AK Parti milletvekillerinin oylarını partinin görevlendirdiği (muhalefet partileri bu kişilere ‘parti komiserleri’ demişti) isimlere göstermesi gizli oylamanın ihlali olarak yorumlanmıştı. Nitekim iç tüzük gizli oylamanın nasıl yapılacağını belirtiyor.

AK Parti’nin ‘başkanlık teklifi’ komisyondan geçip Genel Kurul’a geldiğinde fire vermemek için yine bu yöntemi izleyeceği konuşuluyor. HDP de buna karşı nasıl önlem alacağını tartışıyor. HDP yönetimi, Genel Kurul’da gizli oylama yapılmasını sağlamak için Yüksek Seçim Kurulu’na ve Venedik Komisyonu’na başvurmayı düşünüyor.

Türkiye’nin de üyesi olduğu Avrupa Konseyi’nin anayasal konulardaki danışma organı olan Venedik Komisyonu, 9 Aralık’ta yaptığı açıklamada, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası OHAL ilanının anlaşılır olduğunu, Türk Anayasasında OHAL ilanına ilişkin hükümlerin Avrupa normlarıyla uyumlu göründüğünü ancak ‘Hükümetin OHAL kapsamında aldığı önlemlerin Türk Anayasasını ve uluslararası hukuk sınırlarını aştığı’ değerlendirmesinde bulunmuştu.

'SİYASETTEN ANLAMAM' DİYEN VEKİL!

Gazeteciler hafta boyunca AK Parti ile MHP arasındaki Anayasa görüşmelerinin nabzını tutmaya çalıştı. MHP'li milletvekillerine adeta yakın markaj uygulandı.

Meclis’te, ‘değişiklik teklifinin içeriği, pürüz yaşanan maddeler, MHP'nin teklife imza atıp atmayacağı, fire tartışmaları’ sorularıyla boğulan bir MHP milletvekilinin “Ben siyasetten çok anlamam” diyerek Meclis kulisini terk edip koşar adım Genel Kurul'a girmesi haber peşinde koşan gazetecileri gülümsetti.

FİGEN YÜKSEKDAĞ, ÇİZGİ FİLM İZLİYOR!

4 Kasım’ın ilk saatlerinde evinden gözaltına alınarak tutuklanan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın Kandıra Cezaevi’nde yaşadığı tecridi ve fazlasını, danışmanı Olcay Çelik, Twitter hesabından paylaştığı mesajlarla anlatmıştı. ‘Hem Yüksekdağ’ın hem de avukatlarının 16 Kasım’dan bu yana avukat görüşlerinde not almalarının engellendiğini’ belirten Olcay Çelik, Yüksekdağ’ın hücresinin yanındaki hücrelerin de boş tutulduğunu, Yüksekdağ’ın hiçbir mahkûmla ilişki kuramadığını belirtmişti.

Peki HDP Eş Başkanı Yüksekdağ, cezaevindeki bu koşullarda tek başına neler yapıyor? Yüksekdağ’ın kendisini ziyarete gidenlere “Bol bol kitap okuyorum” dediğini duymuştuk. Yüksekdağ’ın ziyaretçilerine gülümseyerek şunu söylediğini de öğrendik, “İki tane çizgi film kanalı keşfettim, çizgi film izliyorum.”