Duvar Arkası: Gelen bakan giden bakan değil Soylu konuşuluyor

KABİNENİN EN GÜÇLÜ İSMİ: SÜLEYMAN SOYLU

Ankara kulislerinde kabine revizyonuna ilişkin kimin gittiği/kimin kaldığından daha çok koltuğunu koruyan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu konuşuluyor. Görevi 31 Ağustos 2016’da Efkan Âlâ’dan devralan Süleyman Soylu AK Parti’lilere göre kabinenin en güçlü ismi. Soylu’nun bakanlığını değerlendiren partililer, Efkan Âlâ’nın gidişini de Soylu’nun yerini sağlamlaştırmasını da ‘kayyım’a bağlıyorlar. Çözüm sürecinin baş aktörlerinden Efkan Âlâ’nın DBP’li belediyelere ve belediye eş başkanlarına yapılacak operasyonun hemen öncesinde görevden alınması bu yorumu pekiştiriyor. Soylu’nun tüm DBP’li belediyelere kayyum atanması gerektiği yönündeki çalışmasını çok beğenen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Soylu’ya ‘ne gerekiyorsa yapması’ talimatını verdiği, Soylu’nun göreve gelmesinin hemen ardından eylül ayı itibariyle de DBP’li belediyelere kayyım atandığı, eş başkanların tutuklanmaya başladığı konuşuluyor. Soylu’nun İçişleri Bakanlığına devam etmesi HDP’nin yeni bir çözüm süreci beklentisini de belirsiz bir bahara erteledi.

B: BÖLÜCÜ, C: CEMAAT, D: DEVRİMCİ DEMEK Mİ?

Bilen bilir, Emniyet Terörle Mücadele’de farklı alanlara bakan birimler “A, B, C” diye masalara ayrılmıştır. A: Yasa dışı örgütler, B: bölücü örgüt, C: radikal İslamcı örgütlere bakar. Son birkaç yıldır yeni bir masadan söz ediliyor, “D Masası”. D, yani “Diğer”... FETÖ’ye bu masa bakıyor.

17-25 Aralık süreciyle başlatılan FETÖ operasyonları için oluşturulan ve 15 Temmuz Darbe Girişimi ile yükü epey artan “D” masası zaman zaman diğer birimlerden de destek alıyor veya farklı birimlerle ortak çalışıyor.

Geçtiğimiz günlerde gözaltına alınan ve hayatında ilk kez Terörle Mücadele(TEM)’yi ziyaret eden iki gencin başına gelenler avukatları güldürdü. Gençlerin dosyalarını arayan polisin “Siz A mı, B mi, C mi, D misiniz?” sorusuna boş bakışlarla karşılık veren gençlerin, “Biz niye gözaltına alındığımızı bilmiyoruz” demesi üzerine polis sordu, “Nerelisiniz?” Gençlerin yanıtını duyar duymaz, “B’siniz” diyen polis “B, yani bölücü” diye ekleyince gençlerin şaşkınlığı daha da arttı. Gençler gözaltından çıktıktan sonra avukata dönüp merakla sordular, “B: bölücü, C: cemaat, D: devrimci mi?” Avukat cevap verdi, “D: diğer, yani FETÖ.”

BAŞBAKANLIK PERSONELİNE NE OLACAĞI BELLİ OLDU

Kasım 2019’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimiyle kapatılacak olan Başbakanlık’a bağlı binlerce personelin nerede istihdam edileceği merak konusu. 2 Temmuz 2017 tarihli Duvar Arkası’nda ‘Başbakanlık personelinin harıl harıl kendisine yer aradığını, fırsatını bulanların farklı kurumlara geçiş yaptığını’ yazmıştık. Başbakanlık’ta bugünlerde şu konuşuluyor: 2019’daki Cumhurbaşkanlı

ğı seçimiyle tarihe karışacak olan kurumun çalışanları ‘Devlet Personel Başkanlığı’ bünyesine alınacak. Emekliliği teşvik için yapılacak düzenlemeyle emekliliği gelenlerin emekliye ayrılması sağlanacak. Kalan personel de ihtiyaca göre tüm kurumlara dağıtılacak.

Başbakanlık’a ait çok sayıdaki binaya da talipler çıkmaya başladı. Vekaletler Caddesi'nde bulunan Başbakanlık Merkez Bina’yı hemen yanı başında bulunan Yargıtay’ın istediği de yine Başbakanlık kulislerinde konuşulanlar arasında.

MECLİS’İN KAPISINA KİLİT VURUP GİDECEKLER!

Cumhurbaşkanı Erdoğan haziran başında, “İçtüzük çıkana kadar tatil yok” demiş tüm milletvekillerinin yaz planını altüst etmişti. “Emir, demiri keser” derler, talimat yerine getiriliyor. Temmuz sıcağında İçtüzük değişikliğinin komisyon aşaması bitti, sıra Genel Kurul’da. Bir haftada tamamlanacak Genel Kurul sürecinin ardından Meclis en az bir ay sürecek tatile girecek. Çoğunlukta bulunan iktidar partisi ve MHP milletvekilleri, “söz haklarını sınırlayan”, “kürsü dokunulmazlığını ortadan kaldıran” bu teklife “evet” derken giderayak iki kritik karar için daha oy kullanacak. Kulislere göre İçtüzük değişikliği görüşmeleri bittikten sonra HDP Van Milletvekili Tuğba Hezer ve Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız’ın milletvekilliğinin düşürülmesiyle ilgili Karma Komisyon’dan gelen raporlar ele alınacak. İki siyasetçinin de milletvekilliğinin düşürülmesine kesin gözüyle bakılıyor. Bunlara, hakkında kesinleşmiş cezası bulunan HDP Milletvekili Besime Konca da eklenirse sayı 3 olacak.

Peki karar neden tatil öncesi son güne bırakılıyor? Kulislerde iki neden konuşuluyor. Birincisi milletvekilliğinin düşürülmesi İçtüzük değişikliği sonrasına özellikle bırakıldı. Çünkü milletvekilinin savunma hakkı var. Bunu kendisi yapabilir ya da bir üyeye savundurtabilir. Üstelik mevcut düzenlemelerde savunma süresine dair de bir sınır yok. İşte değiştirilen İçtüzük ile Meclis Başkanı’nın bir usul tartışması açıp bu süreyi sınırlayabileceği konuşuluyor. Bir diğer neden ise düşürme kararı verilip Meclis kapatılınca, bu kararın artçı tartışmaları ile Meclis meşgul edilmemiş olacak. Sonuç olarak muhalefet milletvekillerinin yorumuyla, AK Parti ve MHP, tatile çıkmadan önce aldıkları kritik kararlarla Meclis’i gerçekten kapatmış olacak.