Duvar Arkası: HDP tabanının yüzde 70'i, 'Direnin' mesajı verdi

AK PARTİ’DE AYAKÜSTÜ İSTİŞARE DÖNEMİ!

17 yıldır iktidarda olan AK Parti hep bir “istişare partisi” olmakla övündü. Kuruluşundan bu yana yaptığı 30’a yakın danışma ve istişare toplantısı, eski yeni il başkanları, milletvekilleri toplantıları, partinin yetkili organları MKYK ve MYK’lerde yapılan uzun, kapsamlı tartışmalar hep buna örnek gösterildi. Ancak gelinen noktada bugün en büyük eleştiri de partinin kararlarının artık istişare edilmemesi. Parti kararlarının partinin yetkili organlarında konuşulup, istişare edilmeden alındığı eleştirileri birçok toplantıda da dile getirildi. Ancak eleştirilerin kimi reddedildi kimisi doğru bulunsa da bunu değiştirmeye dönük bir adım atılmadı.

Bu konuda AK Parti’de yetkili bir siyasetçinin anlattıklarını paylaşalım: Parti kararlarının alındığı MKYK, MYK toplantılarında uzun uzun tartışmalar yapıldığını düşünenler yanılıyor. Eskiye oranla daha az konuşuluyor, tartışma yaratacak durumlardan kaçınılıyor. Peki talep ve öneriler nasıl aktarılıyor. İşte bu noktada “ayaküstü istişare” devreye giriyor. Toplantılar bittikten sonra, bir talep veya isteği bulunan MYK üyeleri toplantı salonundan başlayarak Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ayaküstü kısa görüşmeler yapıyor. Cumhurbaşkanı bunları dinledikten sonra uygun bulursa Beştepe’de özel bir randevu verilmesini istiyor ya da “ayaküstü yapılan istişare sonucunda” bir talimat ortaya çıkıyor. AK Partili bir siyasetçi hemen hemen her toplantı sonrasında yaşanan bu manzaranın yaklaşık 30-45 dakika sürdüğünü, önemli birçok konunun da toplantıda değil toplantı sonrasında bu şekilde ele alındığını anlattı.

HDP’DE YÜZDE 10 'ÇEKİLİN', YÜZDE 70 'DİRENİN' DEDİ

Belediyelere atanan kayyımların ardından sine-i millet tartışmalarının yaşandığı HDP’de karar “Hiçbir mücadele alanından çekilmemek, demokratik ve meşru zeminlerde mücadeleye devam” oldu. HDP’li yöneticilere bu açıklamadan sonra tartışmanın bitip bitmediğini sorduk. HDP tabanında aslında böyle bir tartışma olmadığını söyleyen yönetici, “Daha çok sosyal medya üzerinden gelen bir baskıydı. Açıklamayı da bu tartışmayı bitirmek için yaptık” yorumunda bulundu. Kayyımların ardından bir kamuoyu araştırması yaptıklarını anlatan siyasetçi, “Sine-i millet isteyeni ölçmek için bir anket yaptırdık. Tabanımızın yüzde 10’u sadece 'Çekilin' dedi. Yüzde 70 ise 'Direnin' mesajı verdi” dedi.

HDP “çekilmeyeceğiz” açıklaması yaptığı toplantıda bir de erken seçim çağrısı yapmıştı. Bu çağrının arkasındalar ve seçimin 2023 yılından önce yapılacağı noktasında neredeyse bir mutabakat var. Erken seçim için HDP’de telaffuz edilen tarih ise 2021.

Bu arada HDP’nin olağan kongre süreci il kongreleri de devam ediyor. Şubat ayı için düşünülen büyük kongrenin takvimi kongrenin yapılmak istendiği Arena Spor Salonunun dolu olması nedeniyle 1 Mart olarak planlanıyor. Büyük kongrede parti kurulları yenilenirken eş genel başkanların da değişebileceği konuşuluyor.

AK PARTİ’Yİ CUMHURBAŞKANLIĞI KORUMALARI MI KORUYOR?

Yeni sistemde parti genel başkanının aynı zamanda Cumhurbaşkanı olması devlet işleri ile parti işlerini birbirine karıştırdı. AK Parti Grup toplantısında konuşmak için Meclis’e gelen Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı protokolüyle karşılanması bu duruma sadece küçük bir örnek. Bir başka örnek ise Meclis Genel Kurulu’nda dile getirildi. İYİ Parti Ankara Milletvekili İbrahim Halil Oral, AK Parti Genel Merkezi'ni koruyan polislerin omuzlarında Cumhurbaşkanlığı forsu olduğunu söyledi, “Buradan anlıyoruz ki AK Parti’deki koruma görevi Cumhurbaşkanlığı Koruma Hizmetleri Genel Müdürlüğündedir” dedi.

AK Parti’nin tek parti dönemini eleştirerek iktidara geldiğini ama bugün yeni bir tek parti olma hevesine kapıldığını söyleyen Oral, “AK Parti Genel Merkezini Cumhurbaşkanlığı armalı polislerin koruması devlet-hükümet-siyaset ayrımının kalmadığını göstermektedir. AK Parti devletin bütün imkânlarını kendi için kullanmaktan ve 16 Türk devletini simgeleyen Cumhurbaşkanlığı forsunu taşıyan polisleri parti genel merkezi önünde bekletmekten hicap duymayan bir hâldedir” dedi. Oral’a göre devlet işleri ile parti işlerinin birbirine karışmasına bir başka örnek de kayyım atanan valilerin daha sonra AK Parti adayı olması. Oral, tüm bu sorunların çözümü için iyileştirilmiş parlamenter sistemi önerdi.

MİLLETVEKİLLERİNE RESTORAN UYARISI

Meclis’te her biri 100-120 kişi kapasiteli 7 restoran bulunuyor. Bu restoranlar 600 milletvekilinin yanı sıra 5 binin üzerinde Meclis personeli ile özellikle grup toplantıları ve Meclis Genel Kurulu’nun çalıştığı günlerde 6 bine yakın ziyaretçiye de hizmet veriyor. Söz konusu yoğunluk nedeniyle milletvekilleri restoranlarda ayakta kalmaktan şikayetçi. Bu şikayet Meclis İdare Amirliğini de harekete geçirdi. Milletvekillerine gönderilen yazıda sadece milletvekilleri ile birinci derece yakınlarına hizmet veren alt kat restorana misafir götürülmemesi istendi. Milletvekillerinin şikayeti üzerine gönderilen bu yazıya milletvekillerinin ne kadar uyacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz.