Duvar Arkası: HDP'nin en zor kongresi

HDP siyasi geleneğinin en zor kongresi bugün çünkü bu kongre 'mecburen' yapılıyor... AK Parti'nin yarınki kongresine bir CHP'li gitmeli mi gitmemeli mi? Milletvekillerinin 'kara' sezonu açıldı: Eskiden küçük altın takmaya çekiniyordum ama baktım bir ayda bilmem kaç düğün... Hepsi Duvar Arkası'nda...

Abone ol

HDP’DE MECBURİ KONGRE

HEP, DEP, HADEP, DEHAP, DTP, BDP ve HDP... Kürt siyasi hareketinin son 30 yıllık tarihinde, kurulan partiler onlarca olağan/olağanüstü kongre yaptı. Her biri çok yakından izlendi, takip edildi ama bugün yapılan 3’üncü Olağanüstü Kongre, eşbaşkanlar, milletvekilleri, parti yöneticilerinin tutukluluğunun ve bölgesel kritik gelişmelerin gölgesinde gerçekleşiyor olması bakımından ayrı bir önem taşıyor.

HDP yöneticilerinin her fırsatta yaptığı “zorunlu kongre” vurgusunun sebebi ise HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliğinin ardından düşürülen parti üyeliğinin yarattığı boşluğun tüzük gereği doldurulması zorunluluğu ile kongrenin toplanmış olması. Kongresiz çözüm yolları arandı ama bir çıkış bulunamadı. “Zorunlu kongre” olduğu için de ne coşku var ne de duyuru. HDP’nin resmi internet sayfasında bile kongre ile ilgili bilgi yer almıyor.

Kongre salonunda eşbaşkanlar da dahil tutuklu bulunan 10 milletvekilinin fotoğrafları ile “Direnerek Kazanacağız”, “İrademize Sahip Çıkıyoruz” pankartları yer alacak. Kongrenin ana gündem maddesi ise “Demokratik Anayasa” olacak.

Parti yöneticileri ile delegeler dışında kimsenin davet edilmediği kongre için diğer partilere, kurumlara veya konuklara da davetiye gönderilmedi. HDP Genel Merkezi’ne 100 metre mesafede bulunan Dünya Ticaret Merkezi’nin salonunda gerçekleşecek kongrede, gazetecilerle birlikte 300’e yakın kişinin olması bekleniyor. Öğle saatlerinde başlayacak kongrenin 2-3 saat içinde tamamlanması öngörülüyor. “Bir hukuksuzluğun sonucu” kongre topladıklarını belirten partililer “Figen Yüksekdağ bizim eş başkanımızdır” demeye devam etseler de Yüksekdağ’ın yerine seçilecek isim için partinin organları haftalardır çalışıyordu. Yüksekdağ'ın vekilliğinin düşürülmesinin ardından sessiz sedasız eşbaşkanlık görevine vekaleten getirilen Çalışma Yaşamı ve Emekten Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Serpil Kemalbay’ın partinin yeni Eş Genel Başkanı olması bekleniyor.

Kongrede sadece eşbaşkan seçilmeyecek. Aralarında Ayhan Bilgen, Aysel Tuğluk, Alp Altınörs’ün de bulunduğu çok sayıda tutuklu Parti Meclisi üyesi var. Tutuklu isimlerin üyeliğinin devam etmesi yönünde görüş bildiren parti yönetimi, çalışmaların yürümesi için aktif olarak görev yapacak isimlere duyulan ihtiyaç nedeniyle PM’de de “zorunlu” bazı değişikliklere gitmek yönünde karar aldı.

Kongrenin tek heyecanlı yanı referandum sonrası izlenecek yol haritasının açıklanacak olmasıydı. HDP Parti Sözcüsü Osman Baydemir, 8 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, kongrede, HDP’nin yeni barış planını içeren “barış deklarasyonu”nun açıklanacağını belirtmişti. Ancak edinilen bilgiye göre bu da ertelendi. Parti önce “partili cumhurbaşkanlığı”na dair yeni dönem uygulamalarını izleyecek.

CHP’DE AK PARTİ SANCISI

Siyasi parti kongrelerine diğer partilerin daveti gelenektir. AK Parti’nin yarın yapılacak 3’üncü Olağanüstü Kongresi için de ana muhalefet partisine bir davetiye gitti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MYK toplantısında davetiyeyi “gereğinin yapılması için” Genel Sekreter Kamil Okyay Sındır’a verdi. Toplantı bitiminde konuşan Parti Sözcüsü Bülent Tezcan da soru üzerine, “Genel Sekreterimiz gidecek, nezaket kuralıdır” dedi. Ancak aynı cümlede, “eğer programda bir değişiklik olmazsa...” vurgusu vardı.

Tezcan’ın “nezaket gereği” sözleri parti içinde “neyin nezaketi?” sorusuna yol açtı. Anayasa değişikliği gayrimeşru ilan edildikten sonra buna meşruiyet kazandıracak bütün süreçlerin dışında kalacağını duyuran CHP, Hâkim ve Savcılar Kurulu seçimine katılmamıştı. Bu nedenle Cumhurbaşkanının parti genel başkanı olacağı kongreye de kesinlikle gidilmemesi gerektiği görüşü yüksek sesle dillendirildi.

Eleştirilere hak vermekle birlikte bunun normal prosedür içinde bir siyasi partiden gelen davet olduğu için gidilmesi görüşü de vardı. Bu görüşü savunanlar tepkinin de orada gösterilmesi gerektiğini düşünüyordu. Bu tepki için çeşitli yol ve yöntemler de konuşuldu. ‘Genel Sekreterin kongreye katılması ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın salona girdiği an ona tepki olarak salondan ayrılması’ öne çıkan formül oldu. Bir diğer formül ise kongreye hiç gidilmemesi ancak bunun nedenlerinin anlatıldığı bir mektubun mutlaka gönderilmesi… Kongreye saatler kala CHP’nin vereceği karar merakla bekleniyor.

DÜĞÜN SEZONU AÇILDI, MİLLETVEKİLLERİ KARA KARA DÜŞÜNÜYOR

Milletvekili maaşları popülist siyasetin asla soğumayan gündem maddesidir. Emekliliği gelmemiş milletvekillerinin aldığı maaş bugün ortalama 17 bin lira civarında, asgari ücret ise bin 400 lira. İkisini mukayese edince de milletvekilleri hedef tahtasına oturtuluyor. Onlarsa bu karşılaştırmaya yüksek sesle olmasa da içten içe tepkililer.

Geçtiğimiz hafta Meclis’te sohbet ettiğimiz bir milletvekili ‘düğün sezonu’nun açılmış olmasından yakınıyordu. Bir milletvekilinin düğün mevsimi boyunca, ayda ortalama gittiği düğün sayısını, taktığı ‘küçük altın’ı, müzisyenlere, hele bir de kendi siyasetine uygun müzik icra ederse, verdiği parayı hesaplamaya başladı. “İnanın ayın sonunu borçsuz getiremiyorum. Neyse ki işim devam ediyor da oradan para geliyor” diyen milletvekiline ‘düğüne gitmeseniz ne olur?’ diye sorduk ve şu yanıtı aldık, “Nikâh şahidi olarak davet edildiğiniz yere gitmemek olmaz. Gittiniz mi de altın takmadan oradan dönülmez. Eskiden küçük altın takmaya çekiniyordum ama baktım bir ayda bilmem kaç düğün, bilmem kaç çiçek, çelenk, bilmem kaç yüz telgraf, bilmem ne kadar yemek masrafı derken ayın sonunu zor getiriyorum. Ne yapalım, hamama giren terler!”