Duvar Arkası: Kılıçdaroğlu'nun taktığı bilekliğin sırrı ne?

KILIÇDAROĞLU'NUN TAKTIĞI BİLEKLİĞİN SIRRI NE?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz hafta Kırklareli’ndeydi. CHP Kırklareli Belediye Başkan Adayı Tuna Soykan’ın eşi Semra Soykan, Kılıçdaroğlu’na marteniçka (martenitsa) hediye etti. Kılıçdaroğlu’nun o günden beri kolundan çıkarmadığı kırmızı-beyaz bilekliğin anlamına gelince... Bulgaristan’a has bir gelenek olan ve Türkiye’de de Bulgaristan göçmenlerinin yaşattığı bu bileklik 1 Mart’tan itibaren takılıyor. Yıl boyu sağlık ve güç dileğiyle hediye edilen marteniçka, inanışa göre leylek görünceye kadar çıkarılmıyor. Kılıçdaroğlu, bilekliğinin anlamını anlatırken dinleyenler kendisine “Aman Sayın Genel Başkan, leyleği havada görmeyin de(!)” esprisi yapıyorlar.

ADAYLARIN EKRAN TARİFESİ!

CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu’nun geçtiğimiz hafta bir televizyon kanalında banttan yayınlanan programı bir anda kesildi ve İmamoğlu'nu izleyenler karşılarında Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı buldu. Çok sayıda izleyici bu duruma sosyal medya üzerinden sert tepki gösterdi. Bu olay ana akımın büyük çoğunluğunun artık siyasi iktidarın kontrolünde olmasını göstermesi bir yana televizyonlarda son yıllarda giderek artan erozyonu da gündeme taşıdı.

Tüm Türkiye’nin merak ettiği büyükşehirlerdeki seçim yarışı televizyon habercilerinin de ana gündem maddesi. Haberciler onların peşinde. Ancak pek çok il, ilçe adayı bu kanallarda görünebilmek için kesenin ağzını açmak zorunda.

Seçim dönemlerinde televizyon kanallarının PR şirketleri aracılığıyla ya da doğrudan kendi yönetimlerinde, adaylardan para alarak onları yayına çıkardığı veya haberlerini yaptığı herkesçe biliniyor. Daha da vahimi bu etik dışı uygulama yıllardır meşru kabul ediliyor. Kimi haber kanalında yayınlanan bir seçim programında bir adayın ekranda 10 dk. görünmesinin bedeli 30 bin lira +KDV, kimi haber kanalı ise 20 dk. için 20 bin lira talep ediyor. Muhalefet partilerinin adayları, bu rakamları gözden çıkarsalar da ekranlar onlara kolay kolay açılmıyor.

ANKETLERE GÜVENSİZLİKTE KIŞLA AYRINTISI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Anketlere güvenmiyorum” sözleriyle başlattığı tartışma sürüyor. Anketlere dönük güvensizliğin nedenlerinden biri seçilen örneklem. Anketlerde toplumun farklı kesimlerine ne kadar ulaşılıp tutumlarının ölçüldüğü önemli bir soru işareti. Bu noktada AK Parti ve MHP’liler başta asker ve polisler olmak üzere devlet görevlilerinin, memurların tavrının ne kadar ölçüldüğünü soruyor. MHP’li bir yetkili, “Hangi ankette asker ve polisler yer alıyor? Devlet memurlarının tutumu ne kadar ölçülebiliyor? Anketörler kışlaya girebiliyor mu? Bu durumda Türkiye’de azımsanmayacak sayıda devlet görevlilerinin tutumunu ölçmek mümkün değilse anketlere nasıl inanalım” diyor. Yaklaşık 300 bini askeri personel olmak üzere 3 milyona yakın kamu çalışanı bulunduğu dikkate alınırsa soru haksız değil. Ama aynı zamanda bu yorum iktidar blokunun kamu çalışanlarının oyunu cepte gördüğünü de gösteriyor.

DEMİRTAŞ’IN 2. ÖYKÜ KİTABI MAYISTA ÇIKIYOR

Edirne Cezaevinde yaklaşık 2.5 yıldır tutuklu HDP eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, 2. öykü kitabı Devran’ın çalışmalarını bitirdi. Demirtaş’ın yeni kitabı mayıs ayının ilk günlerinde İletişim Yayınları tarafından yayımlanacak. Bir roman çalışması da bulunan Demirtaş'ın Devran'da yer alan öyküleri uzun zaman önce bitirdiği ancak açlık grevlerindeki partilileri gözeterek basım tarihini beklettiği biliniyor. Demirtaş'ın ilk kitabı Seher 12 dile çevrilmiş, birçok ödül almıştı. Toplumcu gerçekçi öykülerden oluşan Devran'ın da Seher gibi farklı dillerde yayınlanması bekleniyor.

Bu arada yaklaşık 2.5 yıldır cezaevinde bulunan Demirtaş’ın binin üzerinde kitap okuduğu, son zamanlarda ise bu okumalara ara verip resme yoğunlaştığı da gelen bilgiler arasında.

ADAYLARIN LİDER KORKUSU

Yerel seçimlerde dinamiklerin genel seçimlere göre farklı olduğu söylenir. Yerelde siyasi tutumların yanı sıra bölgecilik, etnik köken, akrabalık etkili olur. Adayın kimliği de partisinden daha öne çıkabilir. Öyle ki bazı yerlerde normal zamanlarda bir araya gelmeyen topluluklar bir aday etrafında buluşabiliyor. Yerellerde bu seçim öncesi çok farklı ittifakların kurulduğu biliniyor. Ama bu farklı ittifakların en büyük korkusu liderler! Seçim kampanyası kapsamında il il gezen liderlerin yaptığı genel politika, yürüttükleri polemik yerellerde kurulan farklı ittifaklara zarar verebiliyor. Bu nedenle birçok ilde adayların o ile genel başkanlarının gelmesini istemediğini hatta bu konuda ricacı olduklarını duyuyoruz.