Duvar Arkası: Siyasetin ufkunda yeni ittifaklar görünüyor!

YENİ PARTİ YENİ İTTİFAKLAR GETİRECEK

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ittifakları zorunlu hale getirdi. Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Meclis çoğunluğunu kazanmak isteyen siyasi partiler 50+1 oy oranına ulaşmak için bir araya gelmek zorunda kaldı. İktidar cephesinde AK Parti ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı, muhalefet cephesinde CHP ve İYİ Parti’nin oluşturduğu Millet İttifakı iki seçimdir yan yana. Sistem ittifakı mecbur kılınca siyaset sahnesine çıkmaya hazırlanan yeni partiler için de şimdiden ittifaklar konuşulmaya başlandı. Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eski Bakan Ali Babacan liderliğinde kurulacak yeni partilerin üçüncü bir ittifak oluşturabileceği konuşuluyor: Formülasyon çok! Bir başka yoruma göre ise AK Parti-MHP, CHP-HDP ile olası yeni partilerin İYİ Parti ile yan yana gelmesi mümkün. İddialardan bir başkasına göre de CHP ile Babacan oluşumu yeni bir ittifak kurabilir! Siyaset sahnesi hangi birliktelikleri getirir bilinmez ama yeni partilerin ittifakları değiştirip yeni ittifaklara yol açabileceğine kesin gözüyle bakılıyor.

MECLİS LİTERATÜRÜNDE YENİ KAVRAM!

Meclis Başkanı Mustafa Şentop geçen hafta, 'yeni sistemde Meclis’in işlevsizleştiği' iddialarına yanıt vermek için kameraların karşısındaydı. Meclisin yasama faaliyetlerine yönelik verileri paylaşan Şentop, son 3 yasama yılını da karşılaştırdı. Şentop’un verdiği bilgiye göre 22 Haziran 2016 ile 30 Haziran 2017 tarihlerini kapsayan yasama yılında 313, 1 Temmuz 2017'den 9 Temmuz 2018'e kadar olan dönemde ise 110 kanun çıktı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin uygulandığı son 1 yılda çıkan kanun sayısı ise 42 oldu. Ancak Meclis Başkanı'na göre sayılara değil içeriğe bakmak gerekiyor. İçeriğe bakılınca da 313 kanunun 283'ünün, 110 kanunun ise 63'ünün uluslararası anlaşma olduğu görülüyor. 110 kanundan 26'sı da OHAL KHK'si. Meclis Başkanı işte bu tabloyu TÜİK’in işsizlik rakamlarını açıklarken kullandığı, “Mevsimsel etkilerden arındırılmış işsizlik oranı” gibi “zamansal ve konjonktürel etkilerden arındırılmış kanun sayısı” olarak ifade ediyor ve Meclis'in çıkardığı kanun sayısında 'geçmiş dönemlere göre anlamlı bir fark olmadığını' savunuyor. Başkan Şentop böylece yasama literatürüne de yeni bir kavram kazandırıyor: Zamansal ve konjonktürel etkiler...

MECLİS’TE KALABİLEN TEK KÖPEK...

TBMM kampüsü içinde son aylarda çok sayıda köpek yaşamaya başladı. Bu durumdan ilk başta kimsenin şikayeti yoktu ama sayıları artan köpekler küçük gruplar halinde dolaşmaya, bir milletvekilinin ifadesiyle çeteleşmeye başladı. Çeteleşen köpeklerin bazı kişilere saldırması üzerine Meclis Başkanlığı harekete geçti. Görevliler Meclis’te 30 kadar köpek tespit etti. İlgili kurumlarla iletişime geçilerek köpekler yakalandı ve barınaklara gönderildi. Yaklaşık 30 kadar köpeğin çıkarıldığı Meclis’te sadece bir köpek kaldı. Barınağa gönderilmeyen köpek Meclis bahçesinde doğmuş, büyümüş bir köpekti. Yetkililer bu köpeğin bakımıyla da ilgilenilmesi talimatı verdi.

DARBE RAPORUNA 'AİHM'DE DELİL OLUR' ENGELİ

15 Temmuz darbe girişiminin 3. yılında "Meclis Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu" raporunun neden açıklanmadığı tartışma konusu oldu. Meclis Başkanlığına sunulan ancak basılmayan rapor, Genel Kurul'da da görüşülmedi. Komisyonda görev yapmış AK Partili bir milletvekili ise raporun yayınlanmama nedenini 'FETÖ yargılamaları'yla ilişkilendirdi. Raporda başta CHP’nin muhalefet şerhi olmak üzere, önemli açıklamalar ve tespitler olduğuna dikkat çeken Komisyon üyesi, “AİHM’de FETÖ’cüler delil olarak kullanır diye rapor yayınlanmadı” dedi. Rapor yayınlanmış ve Meclis’te görüşülmüş olsa 15 Temmuz Darbe Girişimi ile ilgili Meclis raporu olarak referans niteliğinde bir çalışma olarak tarihe geçecekti.