Duvar yazarları Hırvatistan-Türkiye maçını değerlendirdi
Milli Takım, 2018 Dünya Kupası elemelerindeki ilk maçında Hırvatistan'dan bir puan aldı. Zagrep'deki Maksimir Stadyumu'nda seyircisiz oynanan karşılaşmayı Onur Salman ve Volkan Ağır yorumladı.
DUVAR - 2018 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri I Grubu'ndaki ilk maçında deplasmanda Hırvatistan'a konuk olan A Milli Futbol Takımı, sahadan 1-1 beraberlikle ayrıldı.
Ivan Rakitic, 44'te penaltıdan Hırvatistan'ı 1-0 öne geçirdi. Hakan Çalhanoğlu'nun 45+2'deki serbest vuruş golü skoru belirledi.
I Grubu'nda oynanan diğer maçlarda Finlandiya, sahasında Kosova ile 1 - 1, Ukrayna da evinde İzlanda ile 1 - 1 berabere kaldı.
Duvar yazarları Türkiye'nin performansı hakkında farklı yorumlar yaptı:
ONUR SALMAN: BİR DE STOPER BULSAK
Fatih Terim’in şimdiye kadar söyledikleri arasında en katılmaya değer söz belki de ‘Benim için başarı her turnuvaya katılmaktır’ cümlesi bence. Peşi sıra gelen cümle sancılı olsa da bu cümlenin kıymeti önemli. Çünkü kendimizi gördüğümüz Kaf Dağı’nda inmemiz gerek bunun gerçekleşmesi için. Hem de başta Terim olmak üzere. Bunun zor olduğu malum. Lakin şartlar da buna evirdi havayı. Fiyasko ile noktalanan Avrupa Şampiyonası sonrasında halka dönüş zaruri oldu. Hakan Çalhanoğlu'lu, Emre Mor'lu takım öncesine oranla daha sempatik ve daha umutkâr. Aynı zamanda Terim’in kaos futbolunun da antitezini sunabilecek yeterlilikte. Keşke Arda da egolarından sıyrılabilse de yetenekleri ve tecrübesiyle bu antitezi kuvvetlendirebilseydi.
Eksik yok mu? Var. Halen net bir forveti yok millilerin. Terim’in stopersizlik (!) nedeniyle Mehmet Topal’ı defansa çekmesi, Hakan ve Emre ile hızlı oynamak zorunda olan Türkiye’nin, kuvvetli olması gereken göbeğini zayıflatıyor. Daha az top kazanılıp az kontraya çıkmayı zorunlu kılıyor bu tercih. Yine de bu eksiklere karşın Hırvatistan deplasmanından alınan 1 puan 1 puandır. Gelecek için umut var mı? Bir stoper bulup, Emre’yi ikinci bir hızlı kanatla desteklersek neden olmasın.
VOLKAN AĞIR: ARDA TURAN NEREDEYDİ?
Futbol tarihlerinin 1996'dan bu yana neredeyse birlikte yazıldığı iki takımın maçını izledik. Daha 3 ay önce karşılaşılmış olunmasın karşın Türkiye'nin herhangi bir önlem almadığı aşikârdı. İlk 10 dakika sonrasında devrenin hakimi Hırvatistan'dı. Orta sahada rakibe baskı kurulamamasının yanında ilk defa birlikte oynayan bir defans dörtlüsüyle sahaya çıkmanın yarattığı dezavantajı bu. Üstelik Kaan Ayhan 9 Nisan, Serdar Aziz 22 Nisan'dan bu yana ilk kez bir profesyonel mücadeleye çıktı. Almanya doğumlu ve Almanya 17 Yaş Altı Milli Takımı'nın eski oyuncusu Kaan'ın iletişim sorunu da 45 dakika boyunca onu sahada tuttu. Daha 3 ay önce Türkiye'nin kanatlarını delik deşen Hırvatistan'a karşı, savunmaya yardım etmeyecek hücum kanatlarının yer aldığı 4-3-3 dizilişi ile sahada bulunmak da büyük hataydı. İlk yarıda Hırvatistan yine bunu çok iyi değerlendirdi. 10. dakikada sol kanattan yaratılan tehlikeyle gole çok yaklaşıldı, biri boş kaleye olmak üzere 2 şutları da direkten döndü. Hırvatlar şanssızdı, çünkü bir oyun planları vardı. Yine kanada yakın Modric'in içeri girişini İsmail ceza sahasında faulle durdurunca Rakitic'in penaltıyı gole çevirmesi kolaylaştı. O kadar çok ceza sahasına girersen penaltı da bir şekilde gelir seni bulur, oyunun kanunudur. Devre sonunda da Türkiye'nin gol için hiçbir planı olmadığını ispatlayan bir şekilde Hakan'ın serbest vuruşunda ve çok büyük şansla Türkiye golü bulabildi. Emre Mor'un maç boyu topu gereksiz yere ayağında tutmasının da tek getirisi bu oldu. Birilerinin Emre'ye topu ayağında gevelememesi gerektiğini söylemeli.
İkinci yarıda da Türkiye ortaya bir şey koymadı. Hırvatistan'ın tehlikeli ataklarının gole dönüşmemesinin en önemli nedeni Volkan Babacan ve Mehmet Topal'dı. Onlar olmasa muhtemelen Türkiye gruplara 0 puanla başlayacaktı. Ay yıldızlı takımın geride bekleyip kontra ataklarla rakibi boğma çabası vardı maç boyunca ama bu sonuç vermedi. Orta sahada top kapmakta zorlanan, kaptığı topu ileriye hızlıca doğru bir şekilde aktaramayan, defanstan topu çıkaramayan ve topu da ileride Arda Turan gibi ayağında tutup hücum bölgesinde oyun kuracak yetenekte oyuncu olmayınca normal olarak ve büyük bir şansla bu sonuç ortaya çıktı. Mehmet Demirkol'un bir gazetecinin görevi olarak sorduğu haklı soruyu ben de yineliyorum burada: Sayın Fatih Terim, Arda Turan neden kadroda yoktu?