Düzce’de depremin yıl dönümü: Hasar gören binalar neden yıkılmıyor?
Düzce’de, Marmara Depremi’nde hasar gören binalar 23 yıldır yıkılmadı. Binaların girişinde yer alan iş yerleri ile ilgili CHP Düzce Merkez İlçe Başkanı “Dükkanlara ruhsatı kim verdi?” diye sordu.
Atilla Gösterişli
DÜZCE - 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nde 270 kişinin öldüğü, 3824 binanın yıkıldığı Düzce’de, ağır hasar alan ve boşaltılan binalar 23 yıldır yıkılmadı. Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü, depremin yıl dönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, bilime dayanarak sağlıklı yaşam mekânları oluşturmayı hedeflediklerini söyledi.
Ancak CHP Düzce Merkez İlçe Başkanı Özcan Dağıstanlı ve İnşaat Mühendisleri Odası Düzce Şubesi, başkanın açıklamalarına tepki gösterdi. Dağıstanlı, hasarlı binaların zemin katlarında iş yerleri bulunduğunu hatırlatarak “Bu ruhsatı hangi kurum verdi?” diye sordu. İnşaat Mühendisleri Odası Düzce Temsilcisi Ayşe Emiroğlu da konuyla ilgili “İnsanların can güvenliği piyasa koşullarına teslim edildi” dedi.
ŞEHRİN MERKEZİNDE BEŞER KATLI İKİ HASARLI BİNA VAR
Marmara Depremi’nden en fazla etkilenen şehirlerden biri olan Düzce’de deprem kalıntıları hâlâ duruyor. Şehrin en merkezi yerlerinden biri olan Atatürk Bulvarı’nda, ağır hasarlı olarak tespit edilen ve boşaltılan beşer katlı iki bina yıkılamıyor. Binanın zemin katında bulunan iş yerlerinde ise ticari faaliyet devam ediyor.
Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü, bilimin ışığında alınacak tedbirle sağlıklı yaşam mekânları oluşturmayı hedeflediklerini açıkladı: “Düzce Belediyesi olarak depremlerden de ders çıkararak geleceğe yönelik daha sağlıklı ve daha güvenli bir kent oluşturma politikalarımızı hayata geçirmek için çalışmaya devam ediyoruz. Bu gibi büyük acıların bir daha yaşamaması için bilim ışığında alacağımız tedbirlerle sağlıklı yaşam mekânları oluşturmayı el birliğiyle gerçekleştirme temennisi içindeyim.”
‘İNSAN HAYATI RİSKE ATILIYOR’
CHP Düzce Merkez İlçe Başkanı Özcan Dağıstanlı, başkanın açıklamalarını eleştirerek ağır hasarlı olarak tespit edilen ve boşaltılan binalarda iş yerlerinin faaliyette olduğuna dikkat çekti. Dağıstanlı, “Binalar yıkım tehlikesi nedeniyle boşaltıldığı halde zemin katlarda iş yerleri faaliyetlerine devam ediyor. Bu iş yerlerine ruhsatı hangi kurum verdi? Eğer ruhsatsız çalışıyorlarsa, şehrin merkezi yerinde bulunan bu iş yerleri niçin denetlenmiyor? Söz konusu olan insan hayatıdır” dedi.
‘YAPI DENETİMİ SERBEST PİYASA KOŞULLARINA TESLİM EDİLDİ’
İnşaat Mühendisleri Odası Düzce Temsilcisi Ayşe Emiroğlu da imara ilişkin tüm uygulamaların kâğıt üzerinde kaldığını savundu. Emiroğlu konuyla ilgili şunları söyledi: “Mevcut yapı denetimi sistemiyle yurttaşların can ve mal güvenliği, etik kurallardan yoksun olan serbest piyasa koşullarına teslim edildi. Bu sistemde, kamusal bir hizmet olan denetim hizmeti ticarileştirildi. Denetim sisteminin ticari ilişkilerin belirleyiciliğine terk edilmesiyle rant ilişkileri, tekniğin, fen ve sanat kurallarının önüne geçti.”
Emiroğlu, yapılaşma sisteminin de rant odaklı oluşturulduğunu belirterek “Bugün devlet eliyle ‘kentsel dönüşüm’ adı altında mühendislik, mimarlık ve şehir planlama disiplinlerinin teknik ve bilimsel gereklilikleri ile toplumun ihtiyaçları, sosyo-ekonomik yapısı dikkate alınmadan rant odaklı dönüşüm gerçekleştiriliyor” ifadelerini kullandı.