Edirne’de Heyet Tahrir Şam davası: Mütalaa geri çekildi
Heyet Tahrir Şam örgütü propagandası suçlamasıyla Edirne İslam Gençliği Derneği Başkanı Habil Mert’in yargılandığı dava bugün görüldü. Mert'in avukatı Abdurahman Özdemir, “İddia makamı mütalaasını geri çekti. Yapılacak araştırmadan sonra tekrardan bir mütalaa verilecek. Dosya araştırılmamış, yeterli soruşturma yapılmamış” dedi.
Tamer Yavuz
EDİRNE - Edirne İslam Gençliği Derneği Başkanı Habil Mert’in 30 Ağustos 2019 tarihinde evine yapılan baskınla başlayan yargı süreci Edirne 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam etti. Mert’in eski adı El Nusra olan Heyet Tahrir Şam (Şam Kurtuluş Heyeti-HTŞ) üyesi ve HTŞ propangandası yapma gerekçesiyle cezası istenen dava 18 Mayıs’a erteledi.
Mert’in avukatı Abdurahman Özdemir duruşma sonunda gazetecilere açıklama yaptı. Özdemir, “Davanın 5’inci celsesinde dosyanın henüz teşekkül etmediği kanaatine varıldı. İddia makamı da mütalaasını bu aşamada geri çekti. Yapılacak araştırmadan sonra tekrardan bir mütalaa verilecek” dedi.
Bir takım şeylerin araştırılması gerektiği kanaatine varılarak araştırma taleplerinde bulunduklarını aktaran Özdemir, “Biz de taleplerimizi sunduk. Mahkeme taleplerimizi kabul etti. Dosya araştırılmamış, yeterli soruşturma yapılmamış ve bu haliyle hızlıca hazırlanmış bir dosya müvekkilimin insani ilişkileri örgütsel ilişkiymiş gibi öne sürülüyor” diye konuştu.
“Müvekkilimin insani olarak yaptığı paylaşımlar propaganda unsurunun şartlarını taşımadığı halde, yasanın istemiş olduğu özellikleri barındırmadığı halde, hoşa gitmeyen beğenilmeyen diye tabir edebileceğimiz paylaşımlar” diyen Özdemir, “Emniyetin kendi yorumlamalarıyla terör örgütü propagandasına çevrilmiş. Bunlarla alakalı gerek müvekkilim hakkında sunmuş olduğumuz talepler gerekse de sunmuş olduğumuz savunma etkili olduğu düşüncesindeyiz” ifadelerini kullandı.
'YENİ BİR 28 ŞUBAT DALGASI MI GELİYOR?'
Avukat Abdurahman Özdemir, “Zaman zaman sivil toplum kuruluşu liderlerinin de dillendirdiği gibi yeni bir 28 Şubat dalgası mı geliyor şeklinde bir soruyu insan ister istemez soruyor. Çünkü hükümetin de devletin de desteklemiş olduğu mesela Türkmen dağındaki Türkmen gruplar orada yaşanan insani dram ile alakalı yardım yapan vakıflar, dernekler, STK’lar bunların bir takım faaliyetlerini örgüt üyeliği, örgüte yardım, örgütle bağ kurma şeklinde ısrarla sunuluyor” dedi.
'LEKELENMEME HAKKI İHLAL EDİLDİ'
Müvekkilinin haklarının ihlal edildiğini savınan Özdemir, “Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin emsal kararlarında gösterildiği üzere müvekkilimin lekelenmeme hakkı ihlal edildi. Müvekkilimin olur olmaz her şey ile suçlandı. Dolayısıyla biz mahkemeden bir beraat umuyoruz. Sonuçla alakalı tabi şu an için net bir şey söylemek mümkün değil” şeklinde konuştu.