Eğitim masrafları çok yüksek: Devlet okullarında bile çocuk okutmak lüks oldu
Okul kıyafetleri ve kırtasiye malzemelerindeki yüksek fiyatlara ilişkin konuşan Veysel Beyazadam, "Kamu kaynaklarının halkın ihtiyaçlarına göre kullanılmaması tercihi ‘yönetilebilir’ değildir" dedi.
Uğurcan Boztaş
İZMİR - Okulların açılmasına çok kısa bir süre kalırken kırtasiye ürünlerindeki yüksek fiyatlar dikkat çekiyor. Geçen yıla göre bu kategorideki ürünlerinin fiyatı yüzde 40-75 arası artarken okul kıyafetlerinin fiyatı ise yüzde 60 oranında arttı. Velilerin bütçesini zorlayan kırtasiye malzemelerindeki yüksek fiyatları Velider ve Eğitim-Sen ile konuştuk.
‘RUHSAL, FİZİKSEL VE EKONOMİK CENDEREYE SIKIŞMIŞLIK OLUYOR’
Eğitim-Sen İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Veysel Beyazadam ekonomik sıkıntıların eğitimi de etkilediğini söyledi. Beyazadam, “Halkın eğitim sürecindeki ekonomik yetmezlikler son birkaç yılda telafisi mümkün olmayan sorunları beraberinde getirdi. Okullara yeterli kaynağı ayırmayan bakanlık, okul kantinlerini özel işletmeye ihale etme marifetiyle okullara ve milli eğitim müdürlüklerine ‘kaynak’ yaratmak yolunu uzun yıllardır uyguluyor. Ailelerin geçim sıkıntısından dolayı çocuklarını yeteri kadar besleyememesinin yanında okul kantinlerindeki ürünlerin fahiş bedellerle satılması çocuklarımızın ve gençlerimizin fiziksel gelişimini de olumsuz etkileyecektir. Toplumdaki demokratik iklimin iktidar eliyle baskılanmasının ve gelecek umudunun yitirilmesinden kaynaklı ülke dışına ‘göç’ eden geleceğimizin dışında; burada kalanlardaki görüntü ise ruhsal, fiziksel ve ekonomik cendereye sıkışmışlık oluyor.
Okul kıyafeti ve kırtasiye malzemelerinin yanı sıra ulaşım giderlerinde yapılan artışlar, velilerin baş etmesi gereken sorunlar arasında. Günümüzde ‘açık’ ortaokulun ve lisenin seçenek olarak görülmesi bir bakıma çaresizliktendir. Bunun bir diğer ifadesi adı konulmamış okul terkidir. Sosyal yönden de akranlarına ihtiyaç duyan çocuklarımızın okul ikliminden uzaklaşması telafisi mümkün olmayan ve akademinin üzerinde ayrıca çalışması gereken sorunları ortaya çıkarıyor” ifadelerini kullandı.
Beyazadam şöyle devam etti: “Geçim sıkıntısı yaşayan geniş kesimlerin ebeveynlik görevlerini ekonomik yetersizliklerle yerine getirmemesi iktidarın anayasal sorumluluğunu yerine getirmemesinin en somut göstergesidir. Kamu emekçilerinin önümüzdeki iki yıldaki ‘yaşamda kalabilme’ şartlarını belirleyecek olan TİS sürecinin emekçilerin beklentilerini karşılamaktan çok uzak olduğu bir gerçek. Bunun üzerine önümüzdeki aylarda başlayacak bütçe süreci, toplumun tamamını etkileyecek adeta iktidarın bir ‘tutum’ belgesi olacaktır. Kamu kaynaklarının halkın ihtiyaçlarına göre kullanılmaması tercihi ‘yönetilebilir’ değildir. Toplamda oluşan bu tahlilde geleceğimiz dediğimiz öğrencilerin ıskalanmaması gereken bir ödevdir. Son kertede konumuz olan eğitimin; parasız, nitelikli, bilimsel ve anadilde olmasını sağlamak toplumda tüm paydaşların da takip etmesi gereken sorumluluktur.”
‘EĞİTİM TERKİ SON DÖNEMLERDE ÇOK YAŞANIYOR’
Asgari ücretle geçinen bir ailenin, artan eğitim masraflarını karşılayamadığını belirten Velider İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Turgut Aydın ise şunları söylüyor: “Kamu okullarında bile çocuk okutmak lüks hale geldi. Devlet okulları neredeyse özel okullarla yarışır hale geldi. Anayasanın 42. Maddesine göre eğitim zorunlu ve parasız olduğundan çocukların kayıtları yapılırken kesinlikle kayıt parası alınmaz. Devlet okullara ödenek göndermiyor dolayısıyla okulların eğitim giderlerini karşılaması mümkün değil. Çözüm çok basit: Devlet, eğitimi zorunlu tutuyorsa çocuğun bütün eğitim giderlerini karşılamak zorundadır. Aileler masrafları karşılayamıyor ve birden fazla çocuğu okuyorsa çocuklarından birisini eğitimden mahrum bırakmak zorunda kalabiliyor. Okuldan mahrum bırakılanlar da genelde kız çocukları oluyor.
Eğitim terki son dönemlerde çok yaşanıyor. TÜİK’in verilerine göre beş yüz binin üzerinde öğrenci kayıt dışı görünüyor. Kayıt dışı olanlar ne eğitim içerisinde ne de istihdamda görünüyor ve bunların birçoğu da 14- 19 yaşları arasındaki çocuklar. Durum böyle olunca dolaylı yoldan eğitim hakkı engellenmiş oluyor. Veliler bu durum karşısında fazla bilinçli olmadıkları için ne yapacaklarını bilmiyorlar. Bu konuda yapılması gereken, örgütlenmek ve bakanlıktan haklarını talep etmek.”
Aydın son olarak kamuoyuna, ÇEDES projesini protesto etmek amacıyla 16 Eylül’de Alsancak Gündoğdu meydanında yapılacak olan mitinge katılım çağrısı yaptı.