Eğitim Sen’den YÖK’e: Siyasi gücünüz tükenecek!
Anayasa Mahkemesi’nin barış bildirisi imzacısı akademisyenlere ilişkin kararının ardından üniversitelerin başlattığı imza kampanyalarına Eğitim Sen tepki gösterdi. YÖK’ten gönderilen talimatla üniversitelerin kampanya başlattığının ifade edildiğini hatırlatan sendika, “Şüphesiz ki bu tabloyu, YÖK’ün kuruluş amacını belirleyen cuntacılar dahi tahayyül edememiştir” dedi
ANKARA - Eğitim Sen, barış bildirisine imza atan akademisyenler hakkında açılan davalar nedeniyle hak ihlali kararı veren Anayasa Mahkemesi'ne karşı imza kampanyası başlatan üniversitelere ve Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) yazılı açıklamayla tepki gösterdi.
AYM’nin ifade özgürlüğüyle ilgili aldığı kararın gereğinin derhal uygulanmasını talep eden Eğitim Sen açıklamasında, “Üniversite yönetimleri, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen barış imzacısı akademisyenleri ‘suçlu’ göstermeye devam ederken, AYM kararını ve anayasayı yok saymaktadır. Bilinmelidir ki bu tavır içine giren ya da söz konusu nefret kampanyasına destek veren herkes açıkça suç işlemektedir” ifadelerine yer verdi.
‘TÜRKİYE ÜNİVERSİTELERİ KİRLİ BİR KAMPANYA YÜRÜTMÜŞTÜR’
“YÖK’ten üniversitelere gönderildiği ifade edilen bir talimatla üniversitelerin yönetimleri birbirinin peşi sıra açıkça bu nefret kampanyasına katılmış ve ağır bir suça ortak olmuşlardır” denilen açıklama şu şekilde:
AKADEMİSYENLİĞİN ABC’SİNDEN BİHABER 1071 KİŞİ: “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisine imza attığı gerekçesiyle tehdit edilen, istifaya ya da emekliliğe zorlanan, işlerinden atılan, gözaltına alınan, haklarında davalar açılan ve tutuklanan akademisyenler hakkında Anayasa Mahkemesi “hak ihlali” kararı verdi. Bu kararın ardından, üniversite yönetimlerinin talimatlarına uyan ve akademisyenliğin ABC’sinden bihaber olan 1071 kişi Anayasa Mahkemesi kararına karşı çıkarak, Türkiye üniversiteleri tarihinde utançla anılacak kirli bir kampanya yürütmüştür.
AĞIR BİR SUÇA ORTAK OLDULAR: Ancak süreç bununla da bitmemiştir. YÖK’ten üniversitelere gönderildiği ifade edilen bir talimatla üniversitelerin yönetimleri birbirinin peşi sıra açıkça bu nefret kampanyasına katılmış ve ağır bir suça ortak olmuşlardır. Özellikle belirtmek isteriz ki bu süreç, Türkiye üniversitelerindeki yönetimlerin “güce tapınma” konusundaki hünerlerini göstermekle kalmamış, üniversite fikriyle aralarındaki uçurumu da gözler önüne sermiştir. Şüphesiz ki bu tabloyu, YÖK’ün kuruluş amacını belirleyen cuntacılar dahi tahayyül edememiştir!
SENDİKAMIZ HUKUKA KARŞI BAŞLATTIĞINIZ KAMPANYAYI TEŞHİR EDECEK: YÖK, üniversite yönetimleri ve üniversitedeki varlığını yandaşlığa borçlu olan ‘makbul akademisyenler’ bir gerçeği unutmamalıdır! Sendikamız her platformda olduğu gibi, yer aldığı uluslararası platformların tamamında da hukuka karşı başlattığınız bu kampanyayı teşhir edecek, herkesin sizleri tanımasını sağlayacaktır! En önemlisi de bu kampanya karşısında hukuku, demokrasiyi, akademik özgürlükleri savunmaya devam edecek ve bugün sahip olduğunuz gücün sizlere sağladığı hukuksuzluk kalkanını elinizden alacağız!
CEZALANDIRMA VE SORUŞTURMALARA SON VERİLMELİ: AYM’nin ifade özgürlüğü ile ilgili olarak almış olduğu kararın gereği derhal yerine getirilmeli, barış akademisyenleri ile ilgili her türlü hukuki-idari cezalandırma ve soruşturmalara son verilmeli, ihraç edilen akademisyenler bütün hakları ile birlikte görevlerine, üniversitelerine en kısa sürede iade edilmelidir. AYM’nin hak ihlali kararı sonrasında barış akademisyenlerine yönelik her türlü hukuk dışı girişim ve uygulamalarda bulunanlar hakkında soruşturma başlatılmalıdır.