Eğitimcilere verilen disiplin cezası AYM'den döndü
Eğitim Sen’li öğretmenlere veren disiplin cezası AYM’den döndü. Karar bozuldu.
DUVAR - Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümü Eğitim Sen’in “Ana Dilde Eğitime Destek” eylemine katılan eğitimcilere disiplin cezası verilmesini, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Düzenleme Hakkının İhlali olarak değerlendirdi. Yılmaz Güneş ve Yusuf Karadaş’ın başvurularını değerlendiren Anayasa Mahkemesi, Anayasa’nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
AYM’nin internet sitesinden karara ilişkin yapılan açıklamada, devlet okulunda öğretmen olarak görev yapan başvurucuların, üyesi oldukları sendikanın “Ana Dilde Eğitime Destek” etkinliğine katıldıkları gerekçesiyle kınama disiplin cezası ile cezalandırıldığı hatırlatıldı. Kolektif bir şekilde kullanılan ve düşüncelerini ifade etmek isteyen kişilere şiddeti dışlayan yöntemlerle düşüncelerini açıklama imkânı veren toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının, çoğulcu demokrasilerin gelişmesinde zorunlu olan farklı düşüncelerin ortaya çıkması, korunması ve yayılmasının güvence altına alınması anlamına geldiğinin belirtildiği kararda, “Yürüyüş ve basın açıklaması esnasında şiddet hareketleri görüldüğüne, başvurucuların bu şiddet hareketlerine katıldıklarına ya da yürüyüş ve basın açıklaması esnasında atılan sloganlara iştirak ettiklerine dair herhangi bir tespitte bulunulmamıştır” dendi.
"Şiddet içermeyen bir etkinliğine katılan, terörü övücü mahiyetteki sloganlara iştirak etmeyen ve fikirlerini barışçıl bir şekilde ortaya koyan başvurucuların kamu görevlisi olmaları durumunda dahi toplantı özgürlüklerinin korunması" gerektiğine vurgu yapılan kararda “Barışçıl bir gösteride bazı kimselerin bu fırsatı kullanarak terör örgütü liderini övücü mahiyette slogan atmaları, bu toplantıya katılanların tümünün toplantı hakkına müdahale edilmesini haklı kılmaz. Böyle durumlarda kamu makamlarının toptan bir cezalandırma yerine barışçıl toplantı yapanlarla terörü övücü mahiyette slogan atanları ayrıştırma ödevi vardır” ifadelerine yer verildi.
"Yasaklanmış davranışlarda bulunmayan başvurucuların herhangi bir kınanabilir olaya karışmadıkları da göz önüne alındığında küçük de olsa bir cezaya muhatap olmamaları" gerektiğinin belirtildiği açıklamada, başvurucuların cezalandırılmasının zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılamadığı, haklarına yapılan müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun bir müdahale olmadığı değerlendirmesi yapıldı.
Anayasa Mahkemesi, Anayasa’nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine karar verdi.