Eğitimde yatırım bütçesi yarıya düştü

Eğitim bütçesi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülecek. Eğitime ayrılan pay yüzde 13.8'den yüzde 12.3'e düşerken, yatırımlara ayrılan pay da 15 yılda yarıdan fazla azaldı. 2002 yılında yüzde 17.8 olan yatırım payı 2018 için 8.36'ya inmiş olacak.

Abone ol

ANKARA - 2018 yılı Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Yükseköğretim bütçesi 7 Kasım Salı günü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülecek. Eğitim Sen'e göre, bu iki kuruma ayrılan bütçe payları, eğitimin ve yükseköğretimin temel ihtiyaçları görmezden gelinerek yalnızca zorunlu harcamalar dikkate alınarak hazırlandı.

Geçen yıl 85 milyar 49 milyon TL olan MEB bütçesi, 2018 yılı için 92 milyar 529 milyon TL olarak belirlendi. Ancak Eğitim- Sen, miktardaki artışın gerçeği yansıtmadığını belirtiyor . 2017 bütçesinde MEB'e merkezi bütçeden ayrılan pay yüzde 13.18 iken, 2018 yılı için ayrılan miktar oransal olarak yüzde 12.13’e geriledi. Öte yandan 2017 bütçesinde MEB bütçesinin milli gelire oranı yüzde 3.54 iken, 2018 bütçesindeki bu oran 2.69 ile son yılların en düşük seviyesine düştü.

EĞİTİM BÜTÇESİNİN YÜZDE 80'İ PERSONELE GİDİYOR

MEB bütçesindeki rakamsal büyüklüğün nedeninin hükumetin eğitime verdiği önem olmadığını belirten Eğitim- Sen, bu noktada personel harcamalarına dikkat çekiyor. MEB bütçesinin yüzde 69'unun personel gideri, yüzde 11'inin ise sosyal güvenlik devlet primlerine ayrıldığına işaret eden sendika, "Eğitime bütçeden en çok payı ayırdıklarını iddia edenler, bu payın yüzde 80’inin zorunlu olarak personel harcamalarına ayrıldığını özellikle gizlemeye çalışmaktadır" değerledirmesinde bulunuyor.

MEB’in Öğretmen Strateji Belgesi sistemini kullanarak maliyetlerini aşağıya çekmeye çalıştığı belirtilen açıklamada, sözleşmeli öğretmenlik uygulamasını temel alıp eğitimde güvencesizliğin yaygınlaştırıldığına da değinildi.

MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay 2002 yılında yüzde 17.18 iken, eğitim hizmetlerinin sunumu açısından önemli olan bu rakam 2009’da yüzde 4.57’ye kadar geriledi.  4+4+4 sonrasında zorunlu olarak kısmen de olsa artışa geçen eğitim yatırımlarına ayrılan bütçe oranı, 2014 sonrasında yeniden azalmaya başladı. 2018 yılı itibariyle Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay sadece  yüzde 8.36.

ÜNİVERSİTELERDE ÖĞRENCİ ARTTI, BÜTÇE DÜŞTÜ

Son 15 yıl içinde devlet üniversitesi sayısı 53’ten 112’ye, toplam üniversite sayısı ise 76’dan 179’a çıktı. Aynı dönemde öğrenci sayısı 1,9 milyondan 7,6 milyona ulaştı. Eğitim Sen'e göre, üniversite sayısı ve öğrenci sayısındaki hızlı artışa rağmen, yükseköğretim bütçesi söz konusu artışı karşılayabilecek kadar arttırılmadı. Yükseköğretimin merkez bütçedeki oranı geçtiğimiz yıla göre azaldı. Eğitim Sen, MEB bütçesinde olduğu gibi büyük bölümü personel harcamalarına giden yükseköğretim bütçesiyle de, idari ve akademik personel açıkları başta olmak üzere sorunların çözülemeyeceği görüşünde.

EĞİTİM - SEN 'İN TALEPLERİ

Eğitime ayrılan bütçenin azlığına vurgu yapan sendika, eğitimin daha da ticarileşeceğini belirterek, velilerin 2018 yılında cebinden yapacağı eğitim harcamalarının artacağını vurguladı. Kamusal kaynaklarının toplum çıkarı gözetilerek bütün kamu alanlarında arttırılması gerektiğini belirten Eğitim Sen'in bütçe görüşmeleri öncesi talepleri şu şekilde:

-MEB ve yükseköğretim bütçesinin milli gelire oranı en az iki kat arttırılmalı, başlangıç olarak OECD ortalamasına (yüzde 6) çıkarılmalıdır.

-Kamu kaynaklarının özel okullara aktarılması uygulamasına derhal son verilmeli, eğitime yeterli bütçe, okullara ihtiyacı kadar ödenek ayrılmalıdır.

-MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay mutlak anlamda arttırılmalı, eğitimi ticarileştirmeyi hedefleyen, özel sektörle yapılan ya da yapılacak olan ortak projeler iptal edilmelidir.

-Artan oranlı vergi dilimi uygulamasına son verilmeli, ek dersler başta olmak üzere, tüm ek ödemeler temel ücrete dâhil edilmeli emekliliğe yansıtılmalıdır.

-2018 yılında aile ve çocuk yardımı başta olmak üzere, sosyal yardımlar sembolik olarak belirlenmekten çıkarılmalı, ihtiyaç kadar artış yapılmalıdır.

-Eğitime hazırlık ödeneği sadece öğretmenlere değil, tüm eğitim ve bilim emekçilerine yılda iki kez en az bir maaş tutarında ödenmelidir.

-Eğitim emekçilerinin 3600 ek gösterge talepleri doğrultusunda düzenleme yapılmalıdır.

-Öğretmen, akademik personel, memur ve yardımcı hizmetli açıkları kapatılmalıdır.

-Tüm eğitim ve bilim emekçilerine insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşulları sağlanmalıdır.