EHP: Tasarruf planı, emekçileri cezalandırmaktan başka işe yaramayacak

'Tasarruf paketi'ne ilişkin açıklama yapan Emekçi Hareket Partisi, "Tasarruf planı, ekonominin çarklarını döndüren emekçileri cezalandırmaktan başka bir işe yaramayacaktır" dedi.

Abone ol

DUVAR - Emekçi Hareket Partisi, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından açıklanan kamuda 'tasarruf paketi'ne ilişkin açıklama yayımladı. ‘AK Parti'nin Tasarruf Planı: Emekçilere Saldırı, Sermayeye Koruma’yapılan açıklamada, açıklanan tedbirlerin düşük seviyeli memurlara yönelik kesintilerle sınırlı olduğu ve IMF programının utangaç bir uygulaması olduğu değerlendirildi.

Açıklamada ayrıca çözümün emekçilerin gücüne dayalı bir ekonomiyi inşa etmek olduğu vurgulandı.

“AKP'nin açıkladığı kamuda tasarruf planı, tıpkı geçmiştekiler gibi, emekçilerin sırtına yüklenerek sermayeyi korumayı amaçlamaktadır. Defalarca kemer sıkmak zorunda kalan emekçiler, bu planın da asıl yükünü kendilerinin çekeceğini bilmektedir.

Bugün davul zurnayla duyurulan tedbirler, birkaç makam aracı ve eşantiyonun yasaklanması dışında, düşük seviyeli memurlara yönelik kesintilerle sınırlıdır. Memurların servisi, sağlık ve eğitimleri, işe alımlar ve destek personeli gibi kalemlerde yapılan kesintiler, emekçilerin yaşam koşullarını daha da zorlaştıracaktır.

'TASARRUF ARAYANLARIN BAKMASI GEREKEN YER SARAY'IN ŞATAFATI'

Oysa, gerçek tasarruf arayanların bakması gereken yer Saray'ın şatafatı, kamu ihaleleri, dövizli kamu alım garantili ihaleler, 5'li Çete'ye verilen Yap-İşlet imtiyazları, özel hastanelere ve özel okullara aktarılan sermaye, kamu bankalarının dev zararları, kur korumalı hesaplara hazineden aktarılan paralar ve uluslararası tekellere ödenen borçlardır.

AKP'nin enflasyonu emekçilerin ücretlerine bağlaması, gerçeğin çarpıtılmasıdır. Mehmet Şimşek'in tasarruf planı, ekonominin çarklarını döndüren emekçileri cezalandırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.

AKP'nin tasarruf planı, seçimlerde yansıyan krizin çözümü için IMF programının uygulanmasının bir parçasıdır. İktidar, 20-30 yıl öncesindeki gibi açıkça acı reçete sunmak yerine, "kamudan başladık, ders çıkardık" diyerek emekçilerin tepkisini yumuşatmaya çalışmaktadır.

Türkiye'nin gerçek tasarrufu, önce Saray iktidarından, sonra da asalak sermaye sınıfının imtiyazlarından kurtulmaktan geçecektir. Emekçilerin haklarını ve refahını korumak, ancak sermayeden aldıklarıyla mümkün olacaktır.”