Ekonomi Dünyası: Depremden sonra ekonomide neler olacak?

Ekonomide sancılı bir döneme giriyoruz. Ekonomik büyüme düşecek, gıda ve kiralık ev fiyatları yükselecek, enflasyon artacak. Yeni vergiler gelecek. Bütçe ve cari açık artacak.

Abone ol

11 ilimizi etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremler Türkiye tarihinin en büyüklerindendi, can kaybı 44 bin 374'e ulaştı. Depremlerden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacağı gibi ekonomide de fazlasıyla sancılı bir sürece giriyoruz.

Özellikle hayati önemde bir seçim yılı olması nedeniyle yüksek enflasyon ve yavaşlayan büyüme baskısı altındaki ekonomide dengeler daha da bozulacak.

EKONOMİK BÜYÜME DÜŞECEK, ENFLASYON YÜKSELECEK

Deprem; ekonomide yarattığı kayıpların (enkaz kaldırma-hafriyat, konut yapım ve onarımı, altyapı onarımı) yanında sanayi ve tarımda üretimi olumsuz etkileyecek ve ekonomik büyümeyi düşürecek.

Bu felaket; Türkiye'nin meyve, sebze, tahıl ve tohum üreten tarımsal altyapısının bir kısmını da harap etti. Bu nedenle arz sıkıntısından kaynaklanan fiyat artışları yaşanacak. Diğer yandan hem deprem bölgesinde, hem de Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlerde kira fiyatlarında artışlar olacak.

Bu da enflasyona olumsuz yönde yansıyacak. Yeniden inşa döneminde yoğun konut üretimi de inşaat maliyetlerindeki artış nedeniyle enflasyonist baskı yaratacak.

İHRACAT AZALACAK, İŞSİZLİK ARTACAK

Bunların yanı sıra ihracatta azalma ve işsizlikte artış ve vergi gelirlerinde azalma da depremin yaratacağı diğer olumsuz unsurlar olacak.

Yüzyılın en ölümcül felaketinden önce zaten çökmekte olan Türk Lirası ve yüksek enflasyon aileleri ve işletmeleri geçim ve ayakta kalabilme mücadelesine sürükledi. Halen, hanelerin üçte ikisinden fazlası yiyecek ve kirayı ödemekte zorlanıyor. Ücretlerdeki artış enflasyon karşısında eridi. Dört kişilik ailenin mutfak alışverişini kapsayan açlık sınırı 10 bin 259 TL'ye çıktı.

YENİDEN İNŞA İÇİN DIŞ BORÇ ARAYIŞINA GİDİLECEK, BÜTÇE VE CARİ AÇIK ARTACAK

Türkiye ayrıca, kriz korkusunu artıran döviz rezervlerindeki düşüş nedeniyle bu yılın kalan bölümünde ödemesi gereken yaklaşık 185 milyar dolar dış borç ile karşı karşıya. Uluslararası yatırımcılar, Türk şirketlerinin ağır borç yükünden endişe duyuyor ve 2018'den bu yana dış piyasalardan borçlanma daha yüksek maliyetlerle gerçekleşiyor.

Bunun yanı sıra yeniden inşa yatırımlarının önemli kısmı dış finansmanla karşılanacak ve bu yatırımlar hem bütçe açığını hem de cari açığı büyütecek. Ayrıca iç borçlanma da artacak.

Bu nedenle, 2023 yılında 659,6 milyar TL olarak öngörülen bütçe açığının da 1 trilyon TL’nin üzerine, 30,6 milyar dolar olarak beklenen cari açığın ise daha yüksek boyutlara çıkması bekleniyor.

DEPREMİN EKONOMİK BOYUTLARI NE OLACAK?

Şimdi başa dönelim ve bu büyük felaketin ekonomiyi nasıl etkileyeceğini daha ayrıntılı inceleyelim.

Depremden etkilenen 11 ilden oluşan bölgenin nüfusu yaklaşık 14 milyon, ülke GSYİH içindeki payı yüzde 11 seviyesinde, tarımdaki payı ise yaklaşık yüzde 14.3. Dış ticarette ise; ihracatın yüzde 8.5’i, ithalatın ise yüzde 6.7’sini oluşturuyor.

Bölgede yaklaşık 1,5 milyon kişi evsiz kaldı; barınma ihtiyacının karşılanması için 517 bin civarında konutun inşa edilmesi gerekiyor.

DR. MAHFİ EĞİLMEZ’İN AYRINTILI ARAŞTIRMASI: 48.7 MİLYAR DOLAR

Depremin ekonomiye etkisi üzerine ayrıntılı bir araştırma yayımlayan eski Hazine Müsteşarı Dr. Mahfi Eğilmez, enkaz kaldırma-hafriyat, konut yapım ve onarımı ve altyapı onarımından oluşacak toplam maliyeti 46.2 milyar dolar hesaplıyor. Bunun 27 milyar doları konut yapımı... Ayrıca, hükümetin yapacağı nakdi yardımlar da 2.46 milyar dolara ulaşacak.

Dr. Eğilmez'e göre, depremin toplam maliyeti 48.7 milyar doları bulacak. Toplanan bağışlar ve DASK ödemeleri de 3 milyar dolar olarak hesaplandığında, deprem kayıplarının karşılanması, onarımı ve yeniden yerine koyma için bulunması gereken finansman 45.7 milyar dolar olarak karşımıza çıkıyor.

Bu kaynağın nereden temin edileceğini tahmin etmek ise çok zor değil: Vergi, iç borç, dış borç…

Depremin ekonomide yaratacağı hasara ilişkin tahminler: 

SANAYİ TESİSLERİNİN TAM KAPASİTE İLE ÜRETİME GEÇMESİ BİR YIL SÜREBİLİR

Deprem ayrıca, Hatay gibi metal sanayi, Gaziantep gibi tekstil sektörlerinin yoğun üretimde bulunduğu şehirleri vurdu. Bölge Türkiye'nin çelik üretimi ve ticaretinde kilit noktalardan birisi...

Hatay'da üretim yapan İskenderun Demir Çelik hasar tespit çalışmaları bitene kadar üretime ara verildiğini duyurdu. Uzmanlar, İsdemir’in bir ay içinde ama çok yavaş bir şekilde yeniden üretime geçmesini bekliyor.

Bölgede birçok büyük ölçekli sanayi tesisi var. Bunların en büyükleri; İSO En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu sıralamasında beşinci sırada İskenderun Demir Çelik, 14'üncü sırada Tosçelik, 20'inci sırada Sasa Polyester, 32'inci sırada MMK Metalurji, 40'ıncı sırada Tosyalı Toyo Çelik gibi büyük şirketler var.

Bölgeden İSO 500 listesinde 72 firma var ve bunların 31'i tekstil sektöründe. Metal sanayinde 17, gıda sektöründe de 13 firma yer alıyor. Bölgedeki büyük sanayi firmalarının ve KOBİ'lerin toplam cirosu 400 milyar lira olarak hesaplanıyor.

Kahramanmaraş'taki tesislerin büyük bölümü hasarlı, makinaların büyük bölümü kullanılamaz durumda, diğer şehirlerdeki ağır hasarlı fabrika sayısı 40 civarında... OSB'lerdeki işletmelerin yarısının üretime başladığı, diğerlerinin de Mart ortasında üretime başlayacağı belirtiliyor. Ancak sanayi tesislerinde tam kapasite ile yeniden üretime geçilmesi için 6 ay -1 yıllık bir süre gerekecek.

TARIM ÜRETİMİ DE ETKİLENDİ, BİTKİSEL ÜRETİM YÜZDE 20’YE DÜŞTÜ 

Depremin dönemsel olsa da tarım üretimini etkilemesi bekleniyor. Tarımsal üretimdeki insanların yaşamını yitirmesi, evlerin yıkılması, kırsal bölgelerden şehirlere doğru göç tarım üretimini haliyle etkileyecek. Ayrıca, birçok hayvancılık tesisi ve ahırlar da yıkıldı.

Türkiye'nin bitkisel üretiminin yaklaşık yüzde 20'si Güneydoğu Anadolu bölgesinde yapılıyor. Kayıtlı işletme ve çiftçi sayısı 270 bine yakın, Türkiye'de tarım yapılabilen alanın yüzde 16,2'si felaketi yaşayan bölgede bulunuyor.

Türkiye'nin toplam narenciye üretiminin üçte biri Adana'da, Hatay ise turunçgil üretiminin yüzde 21'ini karşılıyor. Şanlıurfa ise tahıl, pamuk ve mercimek üretiminde başı çekiyor. Kahramanmaraş, Türkiye iplik üretiminin yüzde 36'sını tek başına gerçekleştiriyor,

2023 YILINDA EKONOMİK BÜYÜME YÜZDE 1 İLE 2.5 ARASINDA AZALABİLİR

Depremin sanayi ve tarıma vuracağı darbe ve ekonomiye maliyetleri dikkate alındığında 2023 yılındaki ekonomik büyümeyi yüzde 1 ile 2.5 puan arasında negatif yönde etkilemesi beklenebilir. Kimİ uzmanlar, 2023 GSYİH büyüme tahminini yüzde 1'e kadar çekerken, tahminler yüzde 2.5-3 arasında yoğunlaşıyor.

Bazı uzmanlar ise, ekonominin deprem sonrasında hızlı bir canlanma sürecine gireceğini, birinci çeyrek yıldaki olumsuzlukların daha sonraki dönemle büyüme ivmesine dönebileceğini tahmin ediyor.

İLK ÇEYREKTEN SONRA HIZLI TOPARLANMA BEKLEYENLER DE VAR

Capital Economics'in Londra'daki kıdemli gelişen piyasalar ekonomisti Liam Peach, "Ekonomik aktivite depremden sonra hızla toparlanabilir" diyor ve ekliyor: “İlk çeyrekteki herhangi bir olumsuz etki daha sonra telafi edilecek.”

Kuşkusuz, bu noktada yeniden inşa süreciyle inşaat, nakliye diğer alanlarda yaşanacak ekonomik hareketliliği, istihdam artışını ve artacak vergi gelirlerini dikkate almak gerekiyor.

TARIMDA ARZ SIKINTISI VE KİRA FİYATLARINDAKİ ARTIŞLAR ENFLASYONU YÜKSELTEBİLİR

Bölgede tarım ekonomisinin güçlü olması ve mısır, pamuk, kayısı, buğday, arpa, yer fıstığı, kırmızı biber gibi pek çok ürünün yetişmesi göz önüne alındığında, üretimin duraklaması gıdada fiyat artışlarına neden olabilir.

Ayrıca, yüz binlerce kişinin barınma ihtiyacı da şimdiden kira fiyatlarında artışa neden oldu. Bir milyon kişinin çevre illere ve büyük şehirlere göç ettiği belirtiliyor. Yoğun göç yaşanan Mersin’de nüfusun bir anda bir milyon kişi artmasıyla kiralık ev fiyatları tırmanışa geçmiş durumda… Şehirde en düşük ev kirasının üç bin liradan sekiz bine çıktığı belirtiliyor.

Adana’da da kira fiyatları yüzde 50 oranında arttı. Konya ve Ankara da göçten nasibini alan, kiraların yükseldiği şehirlerden.

Yeniden inşa sürecinde planlanan 300 bin konutun inşa sürecinin bir yılı aşacağı göz önüne alındığında; kiralık ev fiyatlarının daha da artış göstereceği ve enflasyonist baskı yaratacağı öngörülebilir.

Diğer yandan bölgenin yeniden inşası için inşaat sektörü malzemeleri için artan talep de enflasyona bir miktar katkı yapacaktır.

Bu gelişmelere paralel olarak uzmanlar, 2023 enflasyonunun yüzde 50’nin altında olmayacağı tahminleri yapıyor.