El Cezire sordu: Türkiye İdlib'de neden sessiz?
El Kaide'nin eski Suriye kolu olan Heyet Tahrir el Şam, Türkiye-Suriye sınırındaki İdlib'de, Türkiye'nin Rusya ile yaptığı anlaşmayı tehlikeye atacak şekilde yayılıyor. Dış basın, bu anlaşmada silahlı grupların garantörü olan Türkiye'nin tavrını sorguluyor...
DUVAR - Ankara'da gözler ABD'nin çekilmesi sonrası Fırat'ın doğusunda yaşanacak gelişmelere çevrilmişken, Suriye'nin İdlib bölgesinde, Türkiye'nin de garantörlerinden biri olduğu silahsız bölge anlaşmasını zorlayan gelişmeler yaşanıyor. El Kaide'nin eski Suriye kolu olan Heyet Tahrir el Şam'ın (HTŞ - eski adıyla El Nusra) ay başından bu yana Türkiye destekli gruplara savaş açıp İdlib'de yayılmaya başlamasıyla birlikte, Ankara'nın tavrı sorgulanıyor.
Son olarak, Katar televizyonu El Cezire'nin internet sitesinde, Türkiye'nin 'Rusya ile Suriyeli Kürtler konusunda anlaşma karşılığında İdlib'den vazgeçmiş olabileceği' iddiasına da yer verilen bir makale yayımlandı. Makalede Türkiye destekli Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin HTŞ karşısında çekildiği, HTŞ'nin stratejik önem taşıyan Atarib kasabasını ele geçirmesi sonrası tüm vilayeti kontrol edebileceği ve böylece, Rusya ile Türkiye'nin bölgede nihai bir anlaşma yapması öncesinde elini güçlendirdiği belirtiliyor.
'TÜRKİYE DESTEKLİ GRUPLAR KAÇTI'
Makalede, Türkiye destekli Ulusal Kurtuluş Cephesi'ndeki gruplardan Suvvar el Şam (Şam'ın Devrimcileri) ile Bayrak el İslam'ın HTŞ tarafından 'kolaylıkla sökülüp otobüslerle kuzeydeki Afrin'e gönderildiği' belirtiliyor. Oklahoma Üniversitesi'nin Ortadoğu Çalışmaları Bölümü Başkanı olan ve Suriye'deki savaşı yakından izleyen Joshua Landis ise 'El Kaide bağlantılı HTŞ'nin daha güçlü olduğunu ve daha iyi yönetildiğini, Türkiye destekli grupların ise çöktüğünü ve HTŞ savaşçılarının önünde kaçtığını' söyledi.
'ULUSAL KURTULUŞ CEPHESİ'NDEN ORDU OLMAZ'
Landis El Cezire'ye demecinde, "HTŞ'nin Atarib ve Daret İzze'yi ele geçirmesi, Türkiye'nin yeni Suriye ulusal ordusu gibi hareket etmesi amacıyla biraraya getirdiği Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin birleşik veya etkili bir savaş gücü olduğuna dair herhangi düşünceyi devre dışı bırakıyor" dedi.
El Cezire Türkiye destekli grupların çekilmesi için 'küçük düşürücü bir çıkış' yorumunu yaparken, Landis'e göre son gelişmeler Türkiye ile Rusya arasında eylül başında yapılan İdlib anlaşmasının da sonunu getirebilir. Söz konusu anlaşma, Suriye ordusunun İdlib'de kontrolü sağlama amacıyla topyekûn bir operasyondan vazgeçmesi karşılığında, bir silahsız bölge yaratılmasını ve silahlı grupların çekilmesini öngörüyordu. Rusya Suriye ordusunun operasyon düzenlememesine, Türkiye de bu grupların çekilmesine garantör olmuştu.
'TÜRKİYE'NİN HTŞ İLE DOĞRUDAN MÜZAKERE ETMESİ GEREKEBİLİR'
Ancak Landis'e göre şimdi bu girişim tehlikeye girmiş durumda: "Suriyeli yetkililer, Türkiye'nin İdlib anlaşmasındaki sözlerini tutmadığını savunuyordu... Türkiye hem Rusya'ya hem de Batı'ya, kendisine bağlı güçlerin HTŞ'yi halledebileceği sözü veriyordu ama bunu yapamıyorlar. Türkiye'nin doğrudan HTŞ ile müzakere etmesi gerekecek ya da Suriye ordusunun İdlib vilayetini ele geçirmesi ihtimalinin artmasıyla karşı karşıya kalacak."
El Cezire ise "HTŞ saldırısının zamanlamasını iyi ayarladı. Türkiye aralık ayında Suriye'nin kuzeydoğusunda ezeli düşmanı olarak gördüğü silahlı Kürt grup olan YPG'ye karşı tekrar tekrar bir saldırı planlayıp bunu ertelemekteydi" ifadelerini kullandı. Makalenin devamında "Türkiye ne yapacak?" sorusuna yanıt aranırken, bir dizi iddiaya da yer verildi:
'RUSYA İLE Mİ ANLAŞTI?'
"Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kendi 'Kürt sorunu'na, HTŞ'nin nasıl ele alınacağına dair zorlu sorundan daha fazla odaklanıyor olabilir. Bazı yorumcular Erdoğan'ın, birliklerini Kürtlere karşı koymak için kullandığı Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin HTŞ ile savaşarak adam kaybetmesini ve konsantrasyonunun bozulmasını istemediğini söyleyecek kadar ileri gidiyor.
Diğerleri, Türkiye ile Rusya'nın bir mutabakata varmış olabileceği, Suriye ordusunun HTŞ'nin ele geçirdiği bölgelere saldırması ve buralara yerleşmesi karşılığında Rusya'nın da Türkiye'ye Kürtlere ne yapmak istiyorsa yapması için izin verdiği yönünde spekülasyonlar yapıyor." (Dış Haberler)