Elektriği kesmeye giden işçiler anlatıyor: İnsanlığımdan utanıyorum

Enerjiye yapılan zamların ardı arkası kesilmezken, yıl içerisinde binlerce insanın elektrik ve doğal gazı kesildi. Enerji işçileri, açma-kesme işlemi için gittikleri konutlarda yaşananları anlattı.

Abone ol

Nur Kaplan

ANKARA - Türkiye hızla asgari ücretliler ülkesine dönüşürken, yaşamın her alanına peş peşe gelen zamlar insanların belini bükmeye devam ediyor. Bu yılın bitmesine az bir zaman kalmışken sene içerisinde elektrik ve doğal gaza birçok kez zam yapıldı. Elektrik yüzde 184 zamlanırken, doğal gaz zammı ise yüzde 164’ü gördü.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın açıklamalarına göre, bu yılın ilk 7 ayında borcu nedeniyle elektriği kesilen abone sayısı 236 bin 617 iken, ocak ve ağustos döneminde borcu ödenmediği için doğal gazı kesilen abone sayısı 37 bin 657 olarak kayıtlara geçti.

Uzun yıllar elektrik ve doğal gaz kesmek için evlere giden ve abonelerle doğrudan temas kuran enerji işçileri Ali Kılıç, Hüseyin Güler ve Taylan Çetin* hanelerde karşılaştıkları yoksulluk tanıklıklarını ve yaşadıkları ‘psikolojik yıpranmayı’ anlattı.

‘O KADININ ÖYLE BİR BAKIŞI VARDI Kİ, İNSANLIĞINDAN UTANIYORSUN’

Yaklaşık on yıldır elektrik kesme-açma işi için konutlara giden Ali Kılıç, geçtiğimiz yıllarda günde ortalama 30 kez elektrik kesme işlemi gerçekleştirdiğini fakat son bir yıldır bu rakamın günde 100’e çıktığını, evlere gelen faturaların 500 TL ve üzeri olduğunu söyledi. “Elektrik kesmek demek bir evin kışın buz gibi olması, aydınlatmanın olmaması, televizyon, telefon, internet yani iletişim de olmaması demek. İnsanı tamamen hak ve hürriyetinden yoksun bırakmak zorunda kalıyoruz” diyen Kılıç, şunları kaydetti:

“Bu işi yaparken merhametinizi evde bırakıp öyle çıkmanız lazım, başka türlü burada çalışamazsınız. İlk işe başladığımda ‘ödememiş, tabii keseceğiz’ diyordum ama sahada çok farklı şeyler gördüm. Bir gün 80 yaşlarında bir teyzenin elektriğini kesmek için gittik, iki çocuk çıktı. Teyze de peşlerinden çıkıp ‘ne yapıyorsunuz’ dedi ve belediyeden yardım aldığını ancak bu ay yardımın gelmediğini, çocukların anne ve babasının öldüğünü söyledi. O kadının o an öyle bir bakışı vardı ki, kadının bilgilerini telefonuma girip borcunu ödedim. Ne için elektrik kesiyoruz? Para için. İnsanlığından utanıyorsun.”

‘YOL KESMELER, ARABADAN İNDİRMELER, SİLAH ÇEKMELER’

Elektrik kesme-açma işinde çalışan insanların belli bir süre sonra birim değiştirmesi gerektiğini ve işin psikolojik olarak fazlasıyla yıpratıcı olduğunu söyleyen Kılıç, “Bu işte çalışıp da başka bir iş aramayan arkadaşımız yoktur, fırsatını bulan gider” dedi. Kılıç, elektrik kesmek için gittiği bazı mahallelerde yaşadığı ‘tehlikeli anları’ şöyle anlattı:

“Sürekli gidiyoruz kavga çıkıyor, polis bekliyoruz. Bundan 3 ay önce elektrik kestiğimiz an bir adam arkamızdan gelerek enseme parke taşı vurdu. Arkadaşıma sopayla saldırdı. Yol kesmeler, arabadan indirmeler oluyor. Bir gün kahvede çay içiyoruz, bir adam bizi bulup masanın üstüne tabanca koyup tehdit etti. Biz her gün o mahallelerde, o sokaklardayız. Her gün bu psikolojiyle evden çıkıyorum. Evdekiler, ‘Bir gün senin yüzün gülmeyecek mi’ diyorlar.”

‘MAAŞLARIN YETMEDİĞİNİ GÖRÜYORUZ’

Genellikle alt gelir grubunun yaşadığı bölgelerde yaklaşık 13 yıldır elektrik kesme-açma işi yapan enerji işçisi Taylan Çetin, daha önce elektriği hiç kesilmeyen insanların bu sene ilk defa elektriğini kesmek zorunda kaldığını söyledi. Kendi elektrik faturasının ilk kez 300 liraya çıktığını ifade eden Çetin, elektrik kesmek için gittiği sırada insanların ‘paramız yok’, ‘oğlan maaşı alamadı’, ‘patron maaşı vermedi’ söylemleriyle karşılaştığını belirtti. Çetin, şunları kaydetti:

“Gecekondu semtlerinde yaşayanların durumunun olmadığını bildiğimiz halde kesmek zorunda kalıyoruz. Emekli maaşıyla geçinen insanlar var, yetmiyor. Bunca zaman ödüyorlardı ama emekli maaşının yetmediğini ve ödeyemediklerini biz de artık görüyoruz. Geçen sene faturalar 300 lirayken kesiyorduk, şimdi 600 lira olunca kesiyoruz. Vatandaş tek faturayı ödeyemiyor ki, iki faturayı birlikte nasıl ödesin. ‘Ödeyeceğim’ deyince başında bekliyoruz. Şimdi ödemezse yarın daha fazla ödeyecek. Bir günde 20 yerde kesme işlemi yapıyoruz.”

ÖDENMEMİŞ FATURALARDA ENERJİ İŞÇİLERİNİN DAYANIŞMASI

“Elektriği kaçak bağlayanlara denk geliyoruz. Kaçak elektriği mecbur kalıyor, kullanıyor. Olmayınca ne yapsın?” diye soran Çetin, elektrikte özelleştirme döneminin yaşanmasıyla hizmetin geldiğini fakat pahalılaşmanın da başladığını, buna karşı enerjide kamu varlığının sürdürülmesi gerektiğini belirtti. Çetin, elektrik kesmek için gittikleri bir evde yaşananlardan şöyle bahsetti:

“Bir gün bir evde beş tane ödenmemiş fatura olduğunu gördük. Baktık evde hiçbir şey yok, ekmek yok, dolap boş. Ekip arkadaşımla cebimizden para çıkarıp ödedik. Herkesin cebinde alım gücü düşmüş durumda. Biz de evde zar zor yetinmeye çalışıyoruz, her şeyi az kullanmaya, az açmaya çalışıyoruz. Bizim de enerjimiz tükendi. Bugün benim cebimden para eksiliyorsa bunun tek sebebi hükümettir.”

‘KARŞILAŞTIĞIM ANLARI UNUTAMIYORUM’

3 yıldır doğal gaz açma-kapama işi yapan Hüseyin Güler, çoğunlukla dar gelirli ailelerin ve çarpık kentleşmenin olduğu bölgelerde işlem yaptığını, günde 40 kez doğal gaz kesimi gerçekleştirdiğini aksi durumda iş yerine ‘Savunma’ vermek zorunda olduğunu söyledi. Geçen seneki faturalarla bu dönem arasında oldukça fazla artış olduğunu söyleyen Güler, şöyle devam etti:

“Karşılaştığım hisleri, anları unutamıyorum. Doğal gaz kesmeye gittiğim bir evde anneyle çocuklarının hayat dolu, kahkaha sesleri geliyor ama sen o an onu yapmak zorundasın çünkü yüzde 70 kota sınırın var. Başka bir evden kavga sesleri geliyor, maddiyat yüzünden, duyuyorsun. O an doğal gazı keseceksin ve bunun arkasından bir cinayetin tetikleyici bile olabilirsin. Tedirgin ve huzursuzsun. Kavga o an kapıyı çaldığında sana da yansıyabilir. Kimse doğal gazını kesen birini kucaklayarak karşılamaz. 8 numaralı daireyi keseceksek, 10’un ziline basıyoruz ‘kontrol’ diyoruz. Kendi iç çekişmemizin ve çatışmanın içindeyiz.”

‘FATURANIN YANLIŞ OKUNDUĞUNU DÜŞÜNÜYORLAR’

“Doğal gaz faturaları bu kadar yükselmeden önce en fazla tepkiyi açma-kapama yapanlar alıyordu. Garip bir şekilde şu an şiddeti ‘fatura okuma’ işlemi yapan arkadaşlarımız görüyor. Faturalar yüksek çıkınca insanlar arkadaşlarımızın yanlış okuduğunu düşünerek tepki gösteriyorlar” diyen Tekin, enerjide özelleşmenin doğrudan faturalara yansıdığını, kaçak tüketimlerin arttığını, kendi fatura bedeline de ‘alışamadığını’ söyledi.

*İşçilerin isimleri, işten çıkarılma kaygıları nedeniyle değiştirilmiştir.