Yılbaşı akşamı gelen rekor elektrik zamları sonrasında bir ZSSB, yani 'zam sonrası stres bozukluğu' sizde de başladı mı? Eliniz elektrik düğmesine giderken hiç aklınıza zamların geldiği oluyor mu? Dile kolay kullandığımız doğalgaza yüzde 25 zam yetmemiş gibi, elektriğe 150 kilowatt saate kadar katmerli, yani yüzde 52, üstüne ise bol katmerli, yani yüzde 127 gibi bir zam geldi.
Ama zam kader değil. Zammı kabul etmek zorunda değiliz. Bu zam geri alınabilir, üstüne indirim bile yapılabilir. Bunun politik olarak çok basit bir yolu var. Ama bu yol bize has bir yol: Kamulaştırma için basit bir adım atmak. Ancak siyasetin mevcut pratikleri ile imkânsız.
Bu zammın yasal altyapısını sağlayan Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 21 Aralık akşamı AKP-CHP-MHP’nin KABUL, HDP ve İYİP’in ÇEKİMSER oyları ile geçti. Zamma TİP, Memleket, Saadet, Deva, DP, DBP gibi partiler de RED oyu vermediler. Denizli vekili Yasin Öztürk’ü ret oyunu saymazsak, Meclis'te en geniş desteği alan kanunlardan biri oldu.
Böylesi bir destek yeniden değerlendirme oranının, enflasyonun yüzde 36 olarak açıklandığı bir dönemde yüzde 52 ile yüzde 127 zam verme cüretini verdi!
ZAM YOLUNU TAŞLARI MUHALEFETTEN
İktidar böyle bir zammı asla yapamazdı. Bunda muhalefetin Meclis'te iktidara yetki vermesi anahtar rol oynadı. Meclis tutanakları incelendiğinde, partilerin TRT payını kaldırma ve kademeli fiyat önerilerinin yalan olduğunu bildiğini görebiliyoruz. O kadar net ifade ediliyor ki, o ifadelerle RET oyu vermeyenden şüphe etmek gerekiyor. Ne acıdır ki 57 CHP vekili zammın kanununa EVET diyor ve 12 HDP ve 9 İYİP vekili çekimser kalıyor.
Bu da partilerin Genel Kurul öncesi anlaştığının çok net göstergesi.
Bu durumda elektrik zamları kanununda partilerin anlaştığını ve grup başkanvekilleri AKP’nin zammına izin verdiğini söyleyebiliriz.
Meclis'te durum çok kötü. O Meclis geçtiğimiz hafta da aynı kanunun ikincisini de, içinde limanların satışı olan kanuna da karşı çıkmadı. Böyle diyorum, çünkü sadece 66 vekilin RET oyu vermesi ve 179 CHP, HDP, İYİP, TİP, Memleket, Saadet, DP, Deva, DBP vekilinin katılmaması ise bize muhalefetin Meclis'te olmadığını gösteriyor.
Kanun geçti, zamlar yapıldı ve şimdi sayaç okumayı mı bekleyeceğiz?
Bu kanun çöpe atılmaz mı diyeceğiz? Partilerimiz kabul verdi diye, karşı çıkmadı diye biz de partilerimizin hatasını ve sorumsuzluğunu sineye mi çekeceğiz?
Bunu durdurmanın bir yolu, zammı geri almanın bir formülü olsa da yapsak, değil mi!
TERMİK KANUNU VETO EDİLDİ, TMO ZAMMI ÇEKTİ!
Size çok güzel iki örnek. Filtresiz termik santrallere çalışma izni veren kanuna yine muhalefet karşı çıkmamış (sadece 36 ret oyu), bu resim sonrası halk konuya sahip çıkınca ve seçmenleri partilerinden hesap sorunca ortalığı tatlı bir toz duman kaplamıştı ki, çok sürmeden veto haberi gelmişti. O kanun veto ettiren yazıya mutlaka tekrar bir göz atın. O gün resim bugünden hiç de farklı değil.
Ama yenilerde bir haber ise ekmeklik unda geldi. Geçen hafta Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ekmeklik buğdaya yüzde 23, arpaya ise yüzde 24 zam yaptı. Daha bir hafta olmadı ki, gelen tepkiler sonrası zammı geri çekti.
Evet Toprak Mahsulleri Ofisi yüzde 23-24 zammını bir hafta içinde geri çekti ve aralık ayı fiyatları ile satacağını duyurdu. Bu duyuruyu lütfen TMO sayfasında bir de siz okuyun, keyfiniz yerine gelsin.
EÜAŞ DAĞITIM ŞİRKETLERİNİ SÜBVANSE ETMESİN
Şimdi bizim çözüm formülümüze gelelim. Bir kamu kuruluşu olan EÜAŞ, yani Elektrik Üretim Anonim Şirketi ürettiği elektriği, özel şirketlerin ürettiği elektriğin yarı fiyatına satıyor. Bunu kime satıyor? Dağıtım şirketlerine. Dağıtım şirketleri EÜAŞ fiyatının üstüne bir o kadar da kâr koyuyor, bize satıyor. Şirketler de EÜAŞ’ın fiyatını katlayan fiyatlarla bize ürettikleri elektriği satıyor. Katmerli soygun yani.
Ama çözüm çok basit.
Zamdan önce EÜAŞ elektriği dağıtım şirketlerine 23,76 kuruşla satarken, dağıtım şirketleri elektriği sadece dağıtmak için bizden 26,51 kuruş alıyordu. Üstüne EÜAŞ elektriği için bizden 47,43 kuruş alıyordu. Devlete de 17,8 kuruş ödeyince bizim EÜAŞ’ın 26,51 kuruşluk elektriği 92 kuruşa geliyordu.
Bizim faturalara yüzde 52-127 zam gelirken EÜAŞ fiyatına yüzde 34 zam geldi. Böylece 31,86 kuruş olan EÜAŞ elektriğine biz 1 lira 37 kuruş, 150kwh üstü için 2 lira 6 kuruş ödeyeceğiz.
Bu soygunun katlanması değildir de nedir?
Bu hesap bize çok temiz bir çözüm üretiyor; EÜAŞ dağıtım şirketine değil, halka satsın, 150 kwh üstü için de fiyatlar aynı kalsın!!
EÜAŞ HALKA ELEKTRİK VERECEK!
Bir kamu kuruluşu olarak EÜAŞ’ın görevi dağıtım şirketine para aktarmak mıdır? EÜAŞ kamu kuruluşu olarak kamuya hizmet etmeli. AKP’den önce elektriğin yüzde 70’ini üreten EÜAŞ, şimdilerde kurak dönemlerde altıda birini, yağışlı dönemlerde beşte birini üretiyor. Meskenlerin tüketimi toplam tüketimin dörtte biri olduğuna göre ve de 150 kwh’in altı aboneler, tüm abonelerin yüzde 60’ı olduğuna göre, bu üretim haydi haydi yeter. Düşünsenize, EÜAŞ 21 dağıtım şirketine ve bir elin parmaklarını geçmeyen patronlara değil, 38,7 milyon mesken abonesine elektik satacak.
Bunun ülkede yaratacağı mutluluğu düşünebiliyor musunuz?
Hatta son EÜAŞ zammını da üstümüze alalım isterseniz. Bu durumda 150 kwh’e kadar faturalar 70,8 kuruş oluyor. Yani yüzde 20’den fazla indirim geliyor.
150 KWH’İN ÜSTÜNE ÇÖZÜM VAR!
150 kwh üstü tüketim bu kadar ucuz olmasın tabii. Sanayi ve ticarethaneler de bu kadar ucuz olmasın ama hükümetin önerdiği kadar da pahalı olmasın. Sonuçta onun faturasını da biz ödüyoruz. Onlar için de nefis bir çözümümüz var; zamlar geri alınsın!
Hesabı çok basit, ekim-kasım ayı piyasa takas fiyatı ortalaması 75 kuruş. Yani şirketlerin maliyeti, kârı ve borsa spekülasyonu dahil 75 kuruş. Üstüne zamsız dağıtım bedeli eklendi mi, işte size eski fiyat ile aynı elektrik maliyeti.
Şimdi akla şu soru gelecek, 91,7 kuruş olan eski fatura 150 kwh üstüne olacaksa 75 kuruş maliyeti karşılamaz ki? Haklısınız, şöyle düşünürseniz işlem çok kolay: Devlet aldığı vergiler ile farkı sübvanse etsin canım. Onu da biz söylemeyelim artık.
ENERJİ ÇALIŞANLARINA 150 KWH ELEKTRİK ÜCRETSİZ
Eskiden kamuda üretilen ürünler çalışanlarına ücretsiz verilirdi. Dedem Tekel fabrikasında çalışırken üretimden gelen sigaraları eve getirirdi. Elektrik sektöründe de benzer bir paket vardı. Şimdi tekrar olsa güzel olmaz mı? Enerji çalışanları 150 kwh’e kadar ücretsiz elektrik alsa topluma ne kadar güzel enerji veririler, hayal etsenize. Kamu işletmesi sektör çalışanlarına da fayda sağlıyor!!
KAMU HALKA ÇALIŞIYOR!
Sevgili okuyucu, bu zamlar kader değil. Meclis'ten geçen kanuna partilerimiz karşı çıkmadı dize biz de karşı çıkmayacak mıyız? Onlar bu düzeni, kabul ettiler diye biz hayal kurmayacak mıyız? Biraz enerjini aritmetiğini biliyorsanız çözümü de bilirsiniz.
Enerji bir sermaye transferi aracı. Bunu basit bir maliyet hesabı, adalet, mühendislik, paylaşım denklemi kurarak çevirebiliriz. Hesabımız çok basit. 47 milyon 84 bin 919 abonenin yüzde 82,2’si mesken ve onların tüketimi toplam tüketimin dörtte biri. O meskenlerin yüzde 60’ı da 150 kwh’in altını tüketiyor. Bir kamu kuruluşu olan EÜAŞ dağıtım şirketlerine elektrik vermek yerine, onun üretimini kamulaştırıyor ve 150 kwh’in altını tüketenlere veriyoruz. Yani EÜAŞ dağıtımı şirketlerine finanse etmiyor, halka elektrik veriyor. Elektriğin altıda birini üreten EÜAŞ çok rahatlıkla 150 Kwh’ın altını karşılıyor, hatta enerji çalışanlarına 150 kwh’e kadar ücretsiz bile verebiliyor. 150 kwh üstü, ticarethane ve sanayi içinse önerimiz çok basit, zamları geri alın, onlardan alınan vergileri piyasa fiyatı ile fark için karşılayın.
Ne dersiniz? Termik santralleri veto ettirdiğimiz gibi, ekim ayında elektrik zamlarını geri çektirdiğimiz gibi, geçen hafta TMO’nun zammında geri adım attırdığımız gibi bir adım atalım mı, EÜAŞ’ın elektriğini halka verip zamları geri alalım mı?
Ek okumalar: