Emekli maaşında artış isteyen madenciler: Biz ölüme nişanlıyız

Emekli madenciler, aylıkları ile geçinemiyor. Madenlerden kalma hastalıkların tedavisine bütçe ayıramadıklarını söyleyen madenciler, 2 bin 500 TL ile bir ay geçinmenin hesabını yapıyor.

Abone ol

Osman Çaklı

DUVAR - Memur-Sen'e göre Türkiye’de 4 kişilik ailenin açlık sınırı 3 bin 526,5 TL, yoksulluk sınırı ise 10 bin 119,8 TL bandında. Emekliler ise açlık sınırının oldukça altında maaş alıyor. Madencilerin durumu ise diğer emeklilerden biraz daha farklılaşıyor. 2 bin 500-3 bin TL civarında emekli maaşı alan madenciler, diğer sektörlerden çok daha yoğun şekilde çalışma hayatından gelen hastalıklar ile mücadele ediyor.

MADENCİLER EMEKLİLİKTE EN ÇOK AKCİĞER KAYNAKLI HASTALIKLARA YAKALANIYOR

Yıllarca yeraltında çalışarak yaşamını sürdürmeye çalışıyor madenciler. Kimi kazalarda vefat ediyor, kimi yaralı kurtuluyor. Ancak, sağ salim emekli olabilenleri de akciğerle ilgili hastalıklarla uğraşıyor. Bazıları da görme ve duyma kaybı ile yaşamak zorunda kalıyorlar. Faal olarak bir madende iş yeri hekimliği yapan ve isminin gizli kalmasını isteyen bir doktor, madenciliğin tıbben de insan hayatını kısaltan bir meslek kolu olduğunu söylüyor. Maden meslek hastalığı ekseninde, dar yelpazeli hastalıkların görünür olduğunu aktaran iş yeri hekimi, akciğer kaynaklı hastalıkların kömür tozlu çalışma ortamından doğduğunu aktarıyor. Çalışma ortamının kapalı olması, solunumla ilgili hastalıkların yanında; şiddetli sesten kaynaklanan çınlama türü rahatsızlıkların oluştuğunu ekliyor: "Alanın dar olması nedeniyle de eğilip kalkma hareketlerinden dolayı da eklem ağrıları gibi hastalıklar görülebiliyor."

Madenciler emekli maaşlarına yapılan zammı protesto etti. 

'YAŞAM KISALIYOR'

Akciğer kaynaklı pnömokonyoz rahatsızlığı, meslek hastalığı olarak görülüyor. Literatürdeki tanımı ise, "Akciğerin toz hastalıkları olarak bilinen pnömokonyozlar; akciğerlerde inorganik tozların birikmesi ve buna karşı gelişen doku reaksiyonu" olarak tanımlanıyor. İş yeri hekimi, özellikle pnömokonyoz rahatsızlıklarının uzun yıllar süren tedavi ve gözlem gerektirdiğini vurgulayarak, bunun da az oksijen alımıyla birlikte yaşamı kısalttığını ekliyor. Ayrıca bu hastalıkların kaçınılmaz olmadığına dikkat çekiyor: "Gerekli tedbirler alınınca, hastalıklar önlenebilir. Ek olarak termik santrallerden dolayı, Soma'da hava aşırı kirli. Öyle ki akşamları, yer üstündeki hava, madenin içindeki havadan daha kirli. Madenciler bundan da etkileniyor."

2 BİN 500 LİRA İLE 5 KİŞİLİK AİLE GEÇİNMEYE ÇALIŞIYOR

Emekli maden işçisi Çetin Erkalkan, iş yeri hekiminin anlattığı hastalıklardan üçüne; bel fıtığı, görme kaybı ve işitme kaybına sahip. Üç çocuk babası Erkalkan, şu anda yaşadığı evi çalışırken kredi çekerek aldı. Kira ödemese de halen kredi ödüyor. Emekli maden işçisi Erkalkan, şu an net olarak eline geçen maaşın 2 bin 500 TL olduğunu söylüyor. Ve bu maaş kredi ödemesi ve temel ihtiyaçların karşılanmasına bile yetmiyor. Aylık harcamalarını sorduğumuz Erkalkan, "ne siz sorun ne ben söyleyeyim" diye cevaplıyor.

Emekli aylığının yetmediğini bu nedenle tekrar madende çalışmayı düşündüğünü fakat yaşı ilerlediği için işe alınmadığını anlatan Erkalkan, "Emekli olduktan sonra madene dönen arkadaşlar var. Ben de dönmek isterim, geçinmek çok zor. İşe alsalar, sağlık sorunlarımın ilerlemesini göze alarak madene giderim" diye konuşuyor. Görme ve işitme kaybı yaşadığını da anlatan Erkalkan, tedavi olmaya bütçe ayıramadığını anlatıyor: "Bir gözlük dahi alamıyorum. Ayrıca bel fıtığı başlangıcım var, bununla da ilgilenemiyorum. Kulaklarımda devamlı çınlama var, hayatım boyunca bununla yaşamak zorundayım."

Adem Dadaklı.
'EMEKLİ MAAŞIM YETMEDİĞİ İÇİN TEKRAR MADENDE İŞÇİ OLDUM'

Bir başka maden emeklisi Adem Dadaklı, 2018 yılında emekli oldu. Dadaklı da üç çocuk babası. Bir çocuğu üniversitede öğrenci. Dadaklı, emekli olduktan sonra tekrar madende işçi olduğunu anlatıyor: "3 bin 180 TL emekli maaşı alıyorum. Beş kişilik aileyiz. Aldığım maaş, maalesef yetmiyor. Bu yüzden tekrardan yeraltına döndüm." Dadaklı, kredi çekerek ev sahibi olduğunu ekliyor: "Kira değil ama ayda 2 bin 625 TL kredi ödemem var. Çocuklarımız gariban çocuğu olduğu için torpil olmadan onlar da meslek sahibi olamıyor. Emekli maaşım biraz daha iyi olsaydı tekrar madende çalışmak istemezdim."

'EKONOMİK DURUMDAN DOLAYI AMELİYAT OLAMIYORUM'

Dadaklı, aylık harcamalarını şöyle anlatıyor: "300 lira elektrik faturası, 200 lira su faturası... Bunu hesaplarsak işin içinden çıkamayız. Maaşım çocuklarımın ihtiyaçlarına yetmiyor." Emekli maden işçisi Dadaklı, 'kendinden vazgeçtiğini' söylüyor: "Madende çalışıp da hasta olmayan kimse yok. Madende kaza geçirmiştim, burnum kırıldı. Nefes almakta zorlanıyorum. Ameliyat olmam gerekiyor, ekonomik durumumdan dolayı tedavi olamıyorum."

Emekli maaşı hesaplamasında, adaletsizlik olduğunu da ekleyen Dadaklı, insanca yaşamak istediklerini belirtiyor. Asıl ekonomi profesörünün halk olduğunu anlatıyor: "Gelsinler bize bu kadar parayla bir ay nasıl geçinilir göstersinler. Bunu gerçekten talep ediyorum. Bizi ölüme sürüklüyorlar. Madenciler ölüme nişanlı."