Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP’li yetkililer, seçim
öncesinde emeklilere oransal olarak bir refah payı ile kademeli bir
seyyanen zam yapılacağı yönünde vaatte bulunmuş ve emeklilerin
beklentisini yükseltmişti. Keza 7 bin 500 TL olan en düşük emekli
aylığının da yükseltilmesi yönünde bir beklenti oluşmuştu.
AKP Grup Başkan Vekili Abdullah Güler, memur maaşlarıyla ilgili
torba yasaya ilişkin bilgi verirken en düşük memur aylığının 22 bin
liraya yükseltileceğini açıkladı. AKP’li Güler, memur aylıklarında
enflasyon farkı ve toplu sözleşme zammı bağlamında yüzde 17,55’lik
bir artış yapılacağını ve en düşük memur aylığının da 22 bin 17
liraya yükseltilmesi için 8 bin 77 liralık seyyanen bir artışa
gidileceğini söyledi.
Böylelikle en düşük memur aylığında yüzde 86’lık bir artış
gerçekleşmiş olacak. AKP Grup Başkan Vekili Güler, emeklilere refah
payının verilip verilmeyeceği yönündeki bir soruyu yanıtlarken de
torba kanunda böyle bir hüküm olmadığını belirtti. Torba kanunu
tasarısı, henüz Meclis komisyonunda bulunuyor.
Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün AKP Genişletilmiş İl
Başkanları toplantısında, “Bakanlarımıza gerekli talimatı verdim,
çalışmalara başladılar. Önümüzdeki haftalarda gerekli açıklamaları
yapacağız. Enflasyon oranlarının belli olmasıyla memur ve
emeklilerimize verdiğimiz sözleri yerine getireceğiz” dedi.
Görüldüğü gibi Erdoğan’ın bu konuşmasında refah payı verilmesi
yönünde net bir ifade yok. Bir anlamda emekliler açısından bir
oyalamanın söz konusu olduğu görülüyor.
TBMM’ye sunulan torba yasada, emekli aylıklarına bir refah payı
eklenmesi söz konusu değilken Ocak 2023’te emekli aylıklarına
ortalama yüzde 30 dolayında bir zam yapılmış ve enflasyon farkının
düşük kalması nedeniyle toplam artışın yüzde 30 olması için yüzde
15 dolayında da bir refah payı eklenmişti.
REFAH PAYI NEDEN YOK?
AKP Grup Başkan Vekili Abdullah Güler, torba yasayla ilgili
bilgi verirken ortalama memur aylığının da yüzde 74 artışla 25 bin
liraya yükseltileceğini kaydetti. Güler, 7 bin 500 lira olan en
düşük emekli aylığında ise bir artışın öngörülmediğini söyledi.
Emeklilerin 2 bin liralık bayram ikramiyesi artırılmamıştı, 14
milyon dolayındaki emekli Temmuz 2023 zammını bekliyordu. Özellikle
emekliler, torba kanunda bir refah payının bulunmaması nedeniyle
büyük bir hayal kırıklığına uğradılar.
Memur emeklilerine yüzde 17,55’lik bir enflasyon farkı artışı
verilirken işçi ve Bağ-Kur emeklileri aylıklarındaki artış da yüzde
19,77 oranında olacak. Yani mevcut artış oranı yüzde 20’yi dahi
bulmuyor. Artı refah payı da yok.
Bu arada memur emekli aylığı ile memur aylıkları arasında da
ciddi bir fark oluştu. En düşük memur emekli aylığı, 7 bin 900
liradan yüzde 17,55’lik bir artışla 9 bin 280 liraya çıkacak. En
düşük memur aylığı ise 22 bin 17 lira olacak.
İLK ‘DARBE’ 2008’DE YAPILDI
Çalışanların ve emeklilerin sosyal güvenlik haklarına ilk
tırpan, AKP hükümetinin 2008 yılında çıkardığı 5510 sayılı yasayla
olmuştu. Emeklilik yaşı kademeli olarak 65’e yükseltilirken emekli
aylığı bağlama oranları düşürülmüş, büyümeden (milli gelirden)
emekliye verilen refah payı oranı da yüzde 100’den yüzde 30’a
indirilmişti. 2008 yılındaki bu düzenleme yapılmamış olsaydı en
düşük emekli aylığı bugün 15 bin lira olacaktı.
Sonuç itibariyle 5510 sayılı yasayla yapılan bu düzenlemeler,
emekli aylıklarının giderek düşmesine ve asgari ücretin altında
kalmasına yol açmıştı. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun
yaptığı açıklamaya göre, AKP’nin iktidarda olmadığı Kasım 2002
öncesinde en düşük işçi emekli aylığı asgari ücretin yüzde 140’ı
oranındaydı. Yani, asgari ücretten yüzde 40 fazlaydı. Çerkezoğlu,
bu oranın korunması halinde en düşük emekli aylığının şimdi 16 bin
lira düzeyinde olması gerektiğini ifade etti.
Öte yandan en düşük emekli aylığı Ocak 2023 itibariyle 5 bin 500
TL’den 7 bin 500 TL’ye çıkarılmıştı. Bu arada emekli aylığının “kök
ücreti”, enflasyon farkı zammıyla birlikte 7 bin 500 liraya
ulaşmaması halinde aradaki fark Hazine tarafından
karşılanıyordu.
Mevcut duruma göre, SSK ve Bağ-Kur emekli aylıklarına yüzde
19,77’lik bir enflasyon farkı oranında bir artış yapılacak.
Aylıkları 7 bin 500 lira olan emeklilerin kök aylıklarına bu oranda
zam yapılacak, şayet yapılan artışla emeklinin aylığı 7 bin 500
lirayı geçmezse bu emeklilerin maaşları yine 7 bin 500 lirada
kalacak.
Yani, emeklinin “kök aylığı”, 6 bin 263 liranın altında
olanların tümü, daha önce Hazine’nin sübvansiyonu ile 7 bin 500
lira aylık alırken bu emeklilerin aylıkları yine 7 bin 500 lira
olarak devam edecek. Ancak 6 bin 263 liranın üstünde “kök aylık”
olan emeklilere yüzde 19,77’lik bir zam yapılarak aylıkları da 7
bin 500 liranın biraz üstüne çıkabilecek. Halen 14 milyon emeklinin
9 milyonu en düşük emekli aylığı, yani 7 bin 500 lira aylık
almaktadır.
ENFLASYONUN KÜÇÜK GÖSTERİLMESİ
Emekliler açısından diğer bir haksızlık da, enflasyon oranının
gerçeği ifade etmemesidir. Çünkü emekli aylıklarındaki artış, TÜİK
(Türkiye İstatistik Kurumu) verilerine göre belirleniyor. TÜİK,
Haziran 2023 sonu itibariyle enflasyon oranını yüzde 38,21 olarak
açıklamıştır. Emeklileri ilgilendiren altı aylık enflasyon farkı
da, yüzde 19,77’dir. Kuşkusuz bu enflasyon rakamları, hiç gerçekçi
değildir.
Nitekim akademisyenlerin oluşturduğu ENAG’a (Enflasyon
Araştırma Grubu) göre ise, yıllık enflasyon oranı yüzde 108,58’dir.
ENAG’a göre, emeklilere verilmesi gereken altı aylık enflasyon
farkı da yüzde 48 oranındadır.
Yine DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu’nun açıklamasına göre, TÜİK
verileri gerçekleri ifade etmediği gibi bu verilerin bile esas
alınması halinde emekliler için gıda enflasyonu yüzde 66 oranının
üzerindedir.
Çerkezoğlu, TÜİK’e “enflasyon sepetindeki ürünleri” sordu,
verilen yanıt ise, "bizde bu yönde bir bilgi yok” şeklindeydi.
Yani, DİSK, "hangi ürünleri esas alıp enflasyon oranını
belirliyorsunuz” diye sormasına rağmen TÜİK, enflasyon sepetindeki
ürünlerle ilgili bir bilgi vermedi, veremedi, “yok” demekle
yetindi.
‘ZAM YAĞMURU’ BAŞLADI
Öte yandan emekli aylıklarına TÜİK’in verileri dikkate alınarak
altı aylık enflasyon farkı oranında, yani Temmuz 2023 zammı olarak
yüzde 19,77’lik bir artış yapılacaktır. Bu bir anlamda emeklileri
açlığa mahkum etmek demektir.
Zaten memur aylıklarına yapılacak artışın açıklanmasıyla
birlikte başta akaryakıt olmak üzere çeşitli gıda maddelerine “zam
yağmuru” başladı.
Türk-İş’in yoksulluk sınırı araştırmasında da dört kişilik bir
ailenin gıda ve diğer harcamalarla birlikte toplam gideri 34 bin
lira dolayındadır. Asgari ücret de net 11 bin 402 TL’dir. İşçi ve
Bağ-Kur emeklilerinin büyük bir bölümü, asgari ücretin altında bir
aylıkla yaşamaya çalışacaklardır.
Çok küçük bir örnek verecek olursam, benim emekli aylığım da ilk
kez asgari ücretin altında kalacaktır. 8 bin 530 TL olan emekli
aylığım, yüzde 19,77’lik bir artışla ancak 10 bin 216 lira düzeyine
çıkacaktır, yani asgari ücretin altında bir emekli aylığı almaya
başlayacağım…
Toparlayacak olursak; asgari ücrete yüzde 34, kamu işçilerine
toplu sözleşme ile yüzde 45 ve son olarak da en düşük memur
aylığına yüzde 86 oranında zam yapılırken emeklilere yüzde 20’nin
bile altında zam yapılması büyük bir haksızlık ve adaletsizliktir.
Emeklilere de en az 5 bin liralık bir seyyanen zam yapılması
gerekmektedir.
Başta emekli dernekleri, sendikalar olmak üzere muhalefet
partileri de kitlesel anlamda bu haksızlığa ve adaletsizliğe karşı
ciddi bir tavır koymalı, mücadeleyi yükseltmelidirler…