EMEP Genel Başkanı: Çağrımız seçimle sınırlı değil

3. seçenek yaklaşımlarının sadece seçimle sınırlı olmadığını belirten Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, seçim sonrasında da bir iktidar seçeneği örgütleyeceklerini söyledi.

Abone ol

DUVAR - Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Düzce il örgütünün düzenlediği kahvaltıda konuştu. CHP, TKP, Sol Parti, TİP, Eğitim Sen, SES, Emekli-Sen ve Haymanalılar Derneği'nin de katıldığı etkinlikte Akdeniz, "Bizim 3. seçenek yaklaşımımız sadece seçimle sınırlı değil. Seçim sonrasında da bir iktidar seçeneği örgütleyeceğiz” ifadelerini kullandı.

'KRİZİN TÜM YÜKÜ EMEKÇİLERİN SIRTINA YIKILMAYA ÇALIŞILIYOR'

Ekonomideki gidişatı değerlendiren Akdeniz, "Zam yağmuru devam ediyor. Bebek mamasına bezine bile alarm taktılar. Biz emekçiler için yıkım var yıkım. Bütün ülke zenginlikleri bir avuç sermayenin elinde toplanırken halk yoksullaşıyor. Bu krizin tüm yükü emekçilerin sırtına yıkılmaya çalışılıyor. Bunu kabul edebilir miyiz? Bu süreci eğer izlersek bir yıkıma doğru gidiyoruz. Biz parti olarak illerde yaptığımız gezilerde ifade ediyoruz. Halk için bütçe, insanca yaşayacak asgari ücret ve vergide adalet talebiyle birleşelim. Bütün kentlerde büyük mitingler yapalım. Bu yönde adımlar da atılıyor. DİSK eylem yapıyor, KESK’in miting kararı var. Bunları güçlendireceğiz. Eylemleri engelleyebilirler ama fabrikada yapılanları engelleyemezler. Balkonlarda ses çıkarmayı engelleyemezler" diye konuştu.

'HALKIN 1 YIL DAHA SEÇİMİ BEKLEYECEK DERMANI KALMAMIŞTIR'

Millet İttifakı'nın, "Aman ha provokasyona gelmeyin, sandığı bekleyin" dediğini belirten Akdeniz, "Biz biliyoruz ki bu ülkede provokasyon yapanlar emekçiler değil, halk değil, sermaye sınıfıdır. Seçimler çok önemlidir, çok değerlidir. Devrimci bir adım olarak seçimde de bir arada olalım diyoruz. Bu seçim baskın mı olur, erken mi olur, OHAL koşullarında mı olur bilmiyoruz. Halkın 1 yıl daha seçimi bekleyecek dermanı kalmamıştır. Bunu beklemeyeceğiz, kazanımlarımızın, birikimlerimizin, yeraltı, yerüstü zenginliklerimizi yağmalayanlar tarafından hiç edilmesine izin vermeyeceğiz. Emekçiler ayağa kalkmalı, bu gidişata dur demeli, ‘Siyaseti biz belirleyeceğiz’ demeli. Siyaseti fabrikada, işyerinde, mahallesinde, alanda, meydanda yeniden kurmalı” ifadelerini kullandı.

'ACI REÇETEYİ BİZ İÇMEYECEĞİZ, PATRONLAR İÇSİN'

Ülkenin iki kutuplu bir burjuva kamplaşmaya sıkıştırılmak istendiğini söyleyen Akdeniz “Bu ülkeyi ekonomide Babacan, dışişlerinde Davutoğlu, İçişleri ya da Başbakanlıkta Akşener yöneteceklerse vay halimize. Bugün Millet İttifakı'nın önerdiği restorasyondur. ‘Bunlar ülkeyi yıkıma sürüklediler, yeniden toparlamak en az 5 yıl sürer’ diyorlar. Bu demektir ki yeni Kemal Derviş programları, yeni acı reçeteler gelecek. Biz diyoruz ki acı reçeteyi biz içmeyeceğiz, patronlar içsin. Sermayeden bağımsız, sermaye üzerine baskı kuracak halkı rahatlatacak bir ekonomi program mümkündür ve emekçilerin böyle bir seçeneğe ihtiyacı vardır. Biz bu meclisi bir işçi, emekçi, halk meclisi haline getireceğiz. İşçi ve emekçilerin doğrudan katıldığı bir meclis haline getireceğiz. Bunun için kurucu bir meclise, bu kurucu meclis eliyle yapılacak demokratik bir anayasaya ihtiyaç vardır. Atanmışların seçilmişler üzerindeki vesayeti son bulmalıdır. Tamamen halk egemenliği olmalıdır. İşte bizim 3.seçenek çağrımız bu yöndedir” dedi. 

'3. SEÇENEK YAKLAŞIMIMIZ SADECE SEÇİMLE SINIRLI DEĞİL'

Üçüncü seçenek görüşmeleri hakkında da bilgi veren Akdeniz “Sol Parti ve TKP ile üçlü toplantılar yapıyoruz. Bu toplantılara zaman zaman Halkevleri ve TKH da katıldı. HDP tutum belgesini açıkladıktan sonra partimizi ziyaret ettiğinde 3. seçenek konusunda bir görüş birliği olduğu ifade edildi. TİP ile yapılan görüşmede de 3. seçenek iradesinin orada da olduğunu gördük. 3.seçenek olgunlukla ilerliyor. Biz katalizör, tutkal işlevi olan bir partiyiz. Hepsi ile görüşüyoruz, kimseye rezerv koymuyoruz. Bizim 3. seçenek yaklaşımımız sadece seçimle sınırlı değil. Seçim sonrasında da bir iktidar seçeneği örgütleyeceğiz” ifadelerini kullandı. (HABER MERKEZİ)