EMEP milletvekili adaylarını tanıttı: Tek adam rejimine ‘dur’ diyeceğiz

EMEP, milletvekili adaylarını tanıttı. Partisinin seçim beyannamesini açıklayan EMEP Genel Başkanı Akdeniz, “Cumhur İttifakı en karanlık sistemdir. Tek adam rejimine ‘dur’ diyeceğiz” dedi.

Abone ol

Ogün Akkaya

ANKARA- Emek ve Özgürlük İttifakı içerisinde yer alan Emek Partisi (EMEP) ittifakın çatı partisi olan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) listelerinden seçime girecek milletvekili adaylarını kamuoyuna tanıttı.

Nergis Kültür Sanat Kafe ve Kongre Merkezi'nde gerçekleşen aday tanıtım toplantısında ayrıca EMEP’in seçim bildirgesi ve kadın bildirgesi de paylaşıldı.

Milletvekili adaylarının "EMEP Bizim, Adaylar Bizim" sloganlarıyla karşılandığı salona "Tek Adam Düzenine Son, Birlikte Kazanacağız, Kadınlar Kazanacak" afişleri asıldı.

ADAY LİSTESİNDE KİMLER BULUNUYOR?

EMEP MYK Üyesi İskender Bayhan İstanbul 3. Bölge 2. sıradan aday olurken, Ekmek ve Gül Yayın Kurulu ve EMEP GYK Üyesi Sevda Karaca Antep 1. sıradan aday oldu. EMEP’in adayları arasında birçok işçi, kamu emekçisi, sendikacı, üniversite öğrencisi de bulunuyor. EMEP GYK üyesi ve Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan ise Ankara 1. Bölge 2. sıradan aday. Oğlunu Soma’daki maden faciasında kaybeden Gülsüm Çolak ve Ankara Gar Katliamı’nda oğlunu kaybeden Zöhre Tetik milletvekili adayları arasında yer aldı.

‘DEPREM SUÇLARININ HESABINI BİRLİKTE SORACAĞIZ’

Partinin seçim bildirgesi EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz tarafından açıklandı. "Bir başarı öyküsünün önemli bir virajını geçiyoruz" diyen Akdeniz, bir mücadele ittifakının doğduğunu söyledi. Önceliklerinin deprem bölgesi olacağını belirten Akdeniz, “Depremin hesabını birlikte soracağız” dedi. Akdeniz şunları kaydetti:

“Onların yanına kâr kalmayacak. Deprem suçları yargı önüne gelecek. Deprem illerinde eğitim derhal başlamalı, sağlık modernize edilerek özelleştirmeden kurtarılarak halkın hizmetine verilmeli. Olağanüstü hal kaldırılmalı. Bütün uygulama ve sömürüye 'hayır' diyoruz. Yeniden inşa sürecinin kâra, ranta, vurgunculara karşı yerel dinamiklerle, bilim insanlarıyla planlanması gerekiyor. Depremde cefa çeken halkımızı unutmayacağız. Kızılay ve AFAD gibi kurumlardaki çürümeyi birlikte gördük. Afet kurumlarını yeniden şekillendireceğiz. Deprem bölgesinde elektrik ve su ücretsiz olmalı. Utanmazlar 'kaldırın o sayaçları' diyoruz.”

‘TÜRKİYE BU İKİ KUTUPLU BURJUVA SİSTEMİNE MECBUR DEĞİL’

Ekonomik programlarının grev yasaklarının son bulduğu, kamu emekçilerinin grev yapabildiği bir Türkiye olduğunu, yoksulluk sınırı altında yaşayan kişilerin elektrik ve su faturalarından muaf tutulduğu bir Türkiye olduğunu söyleyen Akdeniz, şöyle konuştu:

"15 Mayıs sabahında güneşli bir güne gözümüzü açacağız. Türkiye'nin yüzü gülmeye başlayacak. Tek adam gidecek biz kazanacağız, emekçiler kazanacak. Önümüzde iki ittifak bloku var. Bir tanesi saray rejimi. Cumhur İttifakı bir rejimdir. Rejimi oylayacağız. Cumhur İttifakı en karanlık sistemdir. Tek adam rejimine ‘dur’ diyeceğiz. Millet İttifakı’na da tabi ki birkaç sözümüz var. Seçim güvenliği konusunda birlikte olacağız ama tek adam gidecek de yerine ne gelecek? O soruyu da bugünden soracağız. Millet İttifakı olarak uluslararası sermayeye ‘güven’ diyorlar, grevden söz etmiyorlar. İstanbul Sözleşmesi’ni mutabakat metnine yazacak cesareti bulamıyorlar. ‘Alevi’ diyorlar ama cemevi diyemiyorlar. Türkiye bu iki kutuplu burjuva sistemine mecbur değil. Aktif parlamento pasif halk siyasetini reddediyoruz. Her kademe ve düzeyde örgütlenmiş halk inisiyatifi, halk demokrasisi diyoruz.”

‘KÜRT SORUNU, TAM BİR ULUSAL HAK EŞİTLİĞİ TEMELİNDE BARIŞÇIL TEMELDE ÇÖZÜLMELİDİR’

Parasız eğitim ve sağlık, yasama, işçi hakları ve Kürt sorunu başlıklarında vaatlerin yer aldığı seçim beyannamesinde şu ifadeler yer aldı:

“Tek adam tek parti yönetimine tüm kurum ve uygulamalarıyla birlikte son verilmelidir. En kısa sürede halkın seçtiği temsilcilerden oluşan bir kurucu meclis tarafından, halkın en geniş kesimlerinin katılımıyla yeni bir anayasa hazırlanmalı ve halkın onayına sunulmalıdır.

Valilik, kaymakamlık gibi tüm atanmış kurumlar kaldırılmalı, bölge ve yerellerde yönetim yetkisi seçilmiş yerel meclislerde olmalıdır. Seçilmiş vekil, temsilci ve görevlilere ödenen ücretler kalifiye işçi ücretlerinin ortalamasını aşmamalı ve bunların görevden alınması, yerlerine yenilerinin seçilmesi yetkisi yine halkta olmalıdır.

Yürütmenin yargıya müdahalesi son bulmalı, yargı her düzeyde bağımsız olmalıdır. Düşünceyi yayma, basın ve haberleşme, toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkını engelleyen her türlü sınırlamaya son verilmelidir.

Yüzde 7 olan seçim barajı sıfırlanmalı, örgütlenme ve siyasal faaliyet yürütme özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılmalıdır. Lokavt yasaklanmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, bütün işçi ve emekçilere sınırsız sendikal örgütlenme, her türlü grev ve toplu sözleşme hakkı tanınmalıdır.

Gerçek bir laiklik için din, devletten ve okuldan ayrılmalıdır. Belediyeler dâhil devletin tüm din, mezhep ve inançlarla, topluluklara verdiği destek ve tanıdığı ayrıcalıklar sona erdirilmelidir. Zorunlu din dersi kaldırılmalıdır.

Eğitim her kademede parasız, bilimsel, demokratik ve anadilinde olmalıdır. YÖK kaldırılmalıdır.

Sağlıkta özelleştirmeye son verilmeli, tüm sağlık sistemi önleyici, nitelikli ve parasız sağlık temelinde yeniden örgütlenmelidir.

Kürt sorunu, tam bir ulusal hak eşitliği temelinde barışçıl ve demokratik temelde çözülmelidir. Zorunlu tek devlet dili uygulamasına son verilmeli, bütün uluslara ve ulusal topluluklara kamu hizmetlerinden ana dillerinde yararlanma ve anadilde eğitim hakkı tanınmalıdır.”

‘KADINLAR OLARAK ŞİDDETSİZ BİR YAŞAMI KAZANACAĞIZ’

Partinin kadın bildirgesi ise EMEP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara 1. Bölge 2. sıradan milletvekili adayı Selma Gürkan tarafından paylaşıldı. Gürkan sahneye “Jin, Jiyan Azadi (Kadın, Yaşam, Özgürlük) sloganlarıyla çıktı. Kadınların yaşadığı eşitsizliğin çok daha derinleştiğini söyleyen Gürkan, “Kadınların kahkahası, giyimi, kaç çocuk yapacağı, ne zaman dışarı çıkacağı bu iktidarın derdi oldu. Kadınlar olarak kararlıyız. Kadınlar istihdam hakkını, eşit işe eşit ücret hakkını, insanca bir çalışma düzenini kazanacak. Nefret politikaları ve ayrımcı politikalara karşı eşitliği ve özgürlüğü hep birlikte kazanacağız” dedi.

‘GÜVENLİ İŞ YERLERİNİ VE KENTLERİ BİRLİKTE KAZANACAĞIZ’

"Bütün bir toplumsal yaşamda, insanca yaşanacak düzen sağlanmadığı sürece kadının sırtındaki yük azalmayacaktır. Kadınlar eşit koşullarda parasız eğitim ve sağlık hakkını kazanmada kararlı. LGBTİ’lere yönelik nefret ve ayrımcı politikalara karşı eşitliği hep birlikte kazanacağız. Kadınlar olarak şiddetsiz bir yaşamı kazanacağız. Güvenli iş yerlerini ve kentleri birlikte kazanacağız.” diyen Gürkan’ın okuduğu kadın bildirgesinde bazı başlıklar şu şekilde yer aldı:

“Kadınlar için yerinde sağlık taramalarının yapılması, meme, rahim, yumurtalık gibi kadın bedenine özgü kanser türleri için özel koruyucu tedbirler alınması ve üreme haklarının korunması, nitelikli ve kapsamlı gebe ve çocuk izlemi, sağlık emekçilerinin nitelikli sağlık hizmeti,

Sendikaların yönetim kademelerinde daha çok kadın temsilini sağlamak, kadınlar için 20 yıl, erkekler için 25 yıl ile sınırlı bir çalışma yaşamı, kadınlar için babaya, kocaya bağlı olmadan sağlık ve emeklilik hakkı, sosyal güvence hakkı, kadınların eğitim olanaklarından eşit yararlanma hakkı, kadınların kamusal yaşama eşit katılımını sağlayacak şekilde çok dilli bir yaşama geçilmesi, mülteci kadınların anadilde eğitim, sağlık ve her türlü sosyal hizmetten faydalanabilmesi, kadınların iş gücüne katılımının önündeki ekonomik, sosyal, kültürel tüm engelleri kaldırması."