Eminönü: Kaosun içindeki düzen!
Eminönü'nden almanız gerekenler var ve klostrofobiniz mi tuttu? Paniğe mahal yok. İşte, 'düzenli' bir Eminönü rehberi...
DUVAR – Labirent gibi sokaklarda sayısız dükkan. Vitrinler dar sokaklara taşmış. Ciddi bir kalabalık, herkesin elinde koca koca torbalar, el arabalarını dükkanına ulaştırmakta zorlanan esnaf… Çeşit çeşit peynirden elektronik eşyaya, düğün süslemelerinden kahveye, tavladan zücaciyeye, oyuncaktan porselene, ne ararsanız var. Sahi, ne arıyorduk?!!!
Her İstanbullunun yolunun en az bir kere düştüğü, kesinlikle aklının kaldığı ama kalabalık korkusuyla da bir daha gitmeyi hep ertelediği Eminönü’nden söz ediyoruz. Eminönü’ne bilmeden gidince tonla ‘ıvır zıvır’ alıp yorgun düşmek, eve dönünce “Bir daha sokağa bile çıkmam” demek işten bile değil. Oysa, kaosta düzen vardır! İşte, Eminönü’nde kolay ve verimli gezme rehberi:
BUNLARI ASLA YAPMAYIN
- Eminönü’ne arabayla gitmeyin. Kendinizi Sirkeci Garı tarafındaki İspark’ta saatlerce kuyruk beklerken bulabilir, yolu tıkadığınız için korna seslerinden sağır olabilirsiniz.
- Kalabalık gitmeyin. ‘Türk insanı’ her ne kadar toplu gezmeyi sevse de, Eminönü sokaklarında 3-4 kişilik gruplar halinde “Ay şunu mu alayım, bunu mu?” gibi konuşmaları yaparken rahat yürümek pek olası değil. Hatta mümkünse, yalnız gidin.
- Hedefinizi saptayın ve plan yapın. Bu şu demek: Eminönü sokaklarına bir kez girdiniz mi, plan dışı şeyler satın almaktan doğal bir şey yok. Fakat çocuğunuzun doğum günü için süsleme alışverişi yapmak için gelip, iki sokak yukarıdaki toptancıdan porselen alarak elinizde büyük bir torbayla kalakalmayın! Önce listenizdeki hafif parçaları toplamaya çalışın.
- Pazarlık gücünüzü kullanın.
- Mümkünse haftasonu gitmeyin; hafta içi sabah saatlerini tercih edin.
- Semtin en kalabalık noktası olan Hasırcılar Caddesi’ne girmeden önce derin bir nefes alın!
GIDA ALIŞVERİŞİ YAPMAK İSTEYENLER
ZEYTİN: Yeni Cami’nin hemen yanında, meydanda yer alan Ayvalık Vakıf Zeytinlikleri İşletmesi’nde zeytinle ilgili her şeyi bulabilirsiniz. Leziz Ayvalık zeytinlerinin yanı sıra zeytinyağı, zeytin ezmesi ve zeytin kokulu sabunların satıldığı küçük bir dükkân burası. Zeytin alışverişi için bir diğer adres de, Antakya’dan Ayvalık’a uzanan ürünleriyle, Namlı.
PEYNİR: Mısır Çarşısı’nın sağından girdiğinizde, bir peynir cennetine düşeceksiniz. Sağlı sollu peynircilerde her şeyin tadına bakabileceğinizi unutmayın. Birkaç tüyo: Mısır Çarşısı’ndan çıkan kalabalığın Kurukahveci Mehmet Efendi’de sıra bekleyenlere karıştığı köşede, 1929’dan beri kahvenin hemen karşısındaki küçük dükkanda bulunan Temiz Peynirci’nin eski kaşarı çok meşhur. Mısır Çarşısı’nın içindeki Cankurtaran Gıda’ya da yaklaşık 20 çeşit yöresel peynir için uğramalısınız.
PASTIRMA: Son dönemde Karaköy’deki kahvaltıcısıyla meşhur olsa da, Namlı Şarküteri’nin kökleri 1923’ten burada. Hasırcılar Caddesi’ndeki Namlı’da, kendi imalatları olan sayısız pastırma, sucuk ve başka kuru et ürünleri bulunuyor. Tavandan bile sucuk salam sarkıyor! Coşkun Et de, Eminönü’nde kırmızı et alışverişi ikinci adres.
KAHVENİN EN TAZESİ, ÇAYIN ‘TOPTAN’I
Latte, Flat White, cold brew falan derken kahve sektörü tümden değişti ama İstanbul’da bir şey aynı kaldı: Taze çekilen kahvesinin kokusu ve önünde uzanan kuyrukla Eminönü’nü simgesi olan Kuru Kahveci Mehmet Efendi ve Mahdumları. Tadı 1871’den bu yana hiç değişmiyor.
Çay tutkunları da üzülmesin, zira son yılların beğenilen markalarından Beta Tea’nin fabrika satış mağazası da hemen ileride. Bu dükkanda, süpermarket fiyatlarından yüzde 30 ila 40 indirimli alışveriş yapmak mümkün.
BAHARATIN EN HASI
Eminönü demek Mısır Çarşısı, Mısır Çarşısı da baharat demektir. Daha Yeni Cami'nin önündeyken alınır baharat kokusu... Rivâyete göre, Mısır Çarşısı'nın yerinde Bizans zamanında Makro Envalos adında bir başka çarşı vardı; zira Eminönü o zaman da 'Konstantinopolis'in ticaret merkeziydi. Bugünkü kemerli yapıysa, 1660 yılında Turhan Sultan tarafından Hassa baş mimarı Kâzım Ağa'ya, Yeni Cami Külliyesi'nin bir parçası olarak yaptırıldı. Çarşının adını, Mısır'dan alınan vergilerle inşa edilmiş olmasından ve yine Kahire'den getirilen ürünleri satıyor olmasından aldığı belirtilir..
Eminönü'ne gidince Mısır Çarşısı'nın gizemine kendinizi kaptırmamak olmaz... Çarşının en eski dükkanlarından Arifoğlu Baharat, Şifacı Cevat Bey'in kızının adını verdiği Ayfer Kaur ve 1886'dan bu yana aynı ailenin sahibi olduğu Ucuzcular Baharat'a mutlaka uğrayın. Aklınıza gelen, gelmeyen yüzlerce baharat türünün arasında yeni yemek tariflerine yelken açın!
MUTFAK EŞYASI ÇILGINLIĞI
Eminönü’nde kadınların ‘ıvır zıvır’ diye tabir ettiği küçük mutfak malzemeleri satan dükkânların yanı sıra birçok ünlü markanın da seri sonu mağazaları ve toptancıları bulunuyor. Tabak çanaklarınızı, tencere tavalarınızı toptan yenilemek istiyorsanız, Mısır Çarşısı yakınlarındaki hanlara ve Mercan’a ve yine Mahmutpaşa tarafındaki Kürkçü Han’a mutlaka uğrayın. Hangi markaların hangi fiyatlara indiğini görünce gözlerinize inanamayacaksınız. Ahşap kesme tahtası almak istiyorsanız, Hasırcılar Caddesi’nin sonlarına doğru sağda ünlü bir markanın ürünlerinin toptan satıldığını göreceksiniz…
PASTACILIK HAKKINDA HER ŞEY
Sosyal medyayla birlikte Türkiye’de moda olan ‘butik’ pastacılığa siz de merak saldıysanız, Hasırcılar Caddesi üzerindeki Nüans, Besan, Coşan ve Yüksel Pastacılık mağazalarına mutlaka uğramalısınız. İstemediğiniz kadar ‘şekilli’ kurabiye kalıpları, tart ve kek kalıpları, rengârenk şeker hamurları, muffin kağıtları, pasta süsleri (‘yenilebilir altın varak’ bile!), aromalar, hazır çikolata ve kremaların arasında, fırınınızla kurduğunuz ilişkiyi geliştirme kararı alacağınız kesin!
‘GÖZ KAMAŞTIRAN’ SÜS EŞYALARI
Gelelim Eminönü’nün en ‘cici-bici’ olayına, yani süs eşyalarına. ‘Cool’ bir parti de veriyor olsanız, en geleneksel düğünlerden birinin arefesinde de olsanız, aradığınızı bulacağınız garanti. Hasırcılar Caddesi ve onu dik kesen Balkapanı ile Kızılhan sokakları üzerinde, süs eşyası satan mağazaların arasında mekik dokumanız yeterli. Parti maskeleri, yılbaşı süsleri, nikâh şekerleri, hayal gücünüz ve el işiniz kuvvetliyse birleştirebileceğiniz parıl parıl süsleme malzemeleri arasında gözleriniz fiilen kamaşacak.
HEDİYE PAKETİNE ÖNEM VERENLER
Eminönü, aynı zamanda bir ‘ambalaj cenneti’. Hediyelerinizi kişiselleştirmek isterseniz, yine Hasırcılar Caddesi çevresindeki ambalaj dükkanlarını gezmelisiniz. Kraft kağıttan parlak kap kağıdına, renkli kağıt poşetlere uzanan kağıt ürünleri ve desenli kurdelalar arasında çocukluğunuza dönmeniz muhtemel. Balkapanı Sokağı’nın Hasırcılar Caddesi’yle kesiştiği noktada bulunan Box City’ye uğramadan da alışverişinizi bitirmeyin. Her boy ve her renk kutu var; filmlerdeki gibi bir hediye paketi hazırlayabilirsiniz.
BAHÇE MERAKINIZ MI VAR?
Küçük de olsa bir bahçeniz veya balkonda yetiştirdiğiniz bitkileriniz varsa, adresiniz yine Eminönü demektir. Sardunyadan ortancaya, kaktüsten limon ağacına her tür bitki; sırık fasulyeden rokaya her tür tohumu Eminönü’nde, Yeni Cami’nin arkasında bulmak mümkün. Dizi dizi bahçecilik mağazasında pazarlık yapmayı, satın aldığınız tohumun tarihine ve mevsimine bakmayı unutmayın, yeter…
HOBİ MARKET OLARAK EMİNÖNÜ
Eminönü’nün bir diğer özelliği de, çeşitli hobi malzemelerini toptan fiyatına çok ucuza bulabilecek olmanız. Bu ‘hobi market’lerden en meşhuru, kuşkusuz, Mısır Çarşısı’nın yukarısındaki Marpuççular Han. Adı üzerinde, burası bir incik boncuk diyarı. Kendi takılarınızı yapmak istiyorsanız, on binlerce boy ve renkteki boncuklar arasında karar verebileceğinize de inanıyorsunuz, yerinizi buldunuz demektir. Boncukçular açısından es geçilmemesi gereken bir diğer nokta da, yakındaki Güvener Han.
Eminönü, ahşap boyama meraklılarının da uğrak noktası. Yine Mısır Çarşısı’nın yukarısında kalan Sabuncu Han’da her renk boya ve malzeme mevcut. Aynı şekilde, Tahtakale tarafında da yol boyunca hem boya, hem ‘boyanacak’ ahşap parçaları satılıyor.
Tekstil / Tuhafiye meraklılarının adresiyse, Alacahamam Caddesi.
HIPSTERLAR İÇİN EMİNÖNÜ
“Eminönü kadar geleneksel bir yerin neresi cool olabilir ki?” diyenlerdenseniz bir daha düşünün. Zira, food bloggerların Instagram hesaplarında gördüğünüz ‘cool eşyalar’ veya hipster kafelerin servis için kullandığı her şey esasında Eminönü menşeli. Sade desenli peçetelerin, renkli pipetlerin, ahşap servis tahtalarının, kafelerde servis için kullanılan fırın küreklerinin, çuval kumaşlarının ve hatta galvaniz saksıların bile ‘kökü’ burada. Tahtakale tarafındaki Çanakçılar Sokak’ta, büyük mağazalarda tonla para döktüğünüz galvaniz saksıların fiyatını görünce şaşkına döneceksiniz. Fırın kürekleri de yine Tahtakale tarafında…
ERKEKLER İÇİN EMİNÖNÜ
Eminönü esasında sandığınız kadar cici-bici bir yer de değil. Özellikle Tahtakale yönünde ve Mercan tarafına doğru maskülenleştiğini söylemek mümkün. Tahtakale’nin sahilde Ragıp Gümüşpala Caddesi’yle birleştiği noktada her bütçeye uygun mangal çeşidi satılıyor. Hasırcılar Caddesi üzerinde yine bir okey-tavla-çuha satan mağaza bulunuyor. Semtin, ucuz elektronik ürünleriyle meşhur olduğunu söylemeye de gerek yok… Taksitle alışveriş imkânı sunan mağazalardan sonra eski havası kalmasa da Doğu Bank ve çevresindeki hanlarda her tür elektronik eşya mevcut.
KARNI ACIKANLAR
Bu kadar gezince karnınız acıktı değil mi? Eminönü'nde yemek, eskiden Mısır Çarşısı'ndaki tarihi Pandeli demekti. Ancak 'Atatürk'ün lokantası' olarak da bilinen Pandeli, turizm krizi sebebiyle bu yıl kapandı... Semtte sokak aralarında onlarca büfe, restoran ve yeni yeni açılan steak house'lar mevcut. Alışveriş odaklı bir gezide, Hasırcılar Caddesi'ndeki Lezzet-i Şark'da karnınızı doyurabilirsiniz. Gözünüzün önünde pişen künefelerin tadına mutlaka bakmalısınız.
Namlı Şarküteri'nin üst katındaki kafe veya meydanın sağında, Rüstem Paşa Camii'nin külliyesinin altında kısmen yeni açılan Burgerillo da iyi birer tercih. İskele tarafındaki meşhur balık-ekmekçilerse, meydan düzenlemesi inşaatı nedeniyle Galata Köprüsü'nün altına taşınmış durumda.
Kahve içmek isterseniz, Sirkeci Garı tarafında, meşhur piyangocu Nimet Abla'yı geçince solunuzda kalan Coffeetopia'yı tek geçin. Kahveleri adı gibi 'ütopik'; semtin tarihi dokusuna ayak uyduran mimarisi ve Nobel'den önce bile Bob Dylan çalan DJ'i ile 'Eminönü kafası'nın modern bir temsilcisi...
Akşam saatlerindeyse, bir Eminönü klasiği olarak Hamdi Et Lokantası'nı tercih edin. Haliç manzarası mı daha güzel, yemekleri mi, siz karar verin...