'Emniyette hâlâ 200 bin Fethullahçı polis var'
'Fethullah'ın Copları' kitabının yazarı, gazeteci Zübeyir Kındıra, Emniyet teşkilatında hâlâ 200 bin Fethullahçı polis olduğunu söyledi. Bu polislerin neden darbeci askerlerle birlikte hareket etmediğini de anlatan Kındıra'ya göre, Emniyet 6 cemaat arasında paylaşılmış durumda.
Özlem Akarsu Çelik oakarsu@gazeteduvar.com.tr
ANKARA - Emniyet'teki Fethullahçı örgütlenmeyi ilk yazan isimlerden olan gazeteci Zübeyir Kındıra, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 'Fethullah'ın Copları' adlı kitabının genişletilmiş baskısını hazırladığı Gökova Akbük'te saldırıya uğradı. 30 Temmuz akşamı gerçekleşen saldırıdan sonra Kındıra'nın Jandarma'ya verdiği ifadesinde, can güvenliği olmadığını söylemesine ve 'saldırganların FETÖ tarafından azmettirildiğinden şüphelendiğini' ifade etmesine rağmen saldırganlar serbest bırakıldı.
AVCI VE UZUN İDDİASI
Emniyet'teki Gülenci yapılanma konusu 4 Ağustos akşamı CNN Türk'te yayınlanan programda da tartışıldı. Programın konuklarından biri de Zübeyir Kındıra idi. Kındıra, eski emniyet müdürleri Hanefi Avcı ile Sabri Uzun'un da bir zamanlar cemaatle birlikte hareket ettiğini söyledi. Bunun üzerine yayına bağlanan Avcı ile Uzun iddiaları yalanlarken eski Ankara Emniyet Cevdet Saral, Kındıra'yı doğruladı.
1999 yılında, Ankara Emniyet Müdürü olduğu dönemde hazırladığı Gülen raporunun ardından “telekulak” iddiasıyla yargılanan ve bir daha mesleğe dönemeyen Cevdet Saral, Gülen cemaatinin örgütlenmesine yönelik çalışma yapmak üzere Eylül 1998'de dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz'la konuyu görüştüğünü söyleyerek şu tarihi anekdotu aktardı: Başbakan Mesut Yılmaz bana, “Sakın ha! Ecevit bu cemaate meftundur. Böyle bir çalışma yaptığınızı duyarsa hükümeti yıkar!” dedi.
Görüşmenin gerçekleştiği dönemde Mesut Yılmaz Başbakan, Ecevit Başbakan Yardımcısıydı. Saral, canlı yayında yaptığı açıklamasına “Ne hikmetse Yılmaz'ın başbakanı olduğu bu hükümet bir bankayla ilgili kaset nedeniyle yıkıldı” dedi.
Emniyet'teki Gülenci yapılanma tartışmaları epey devam edecek gibi görünüyor.
Polis Koleji mezunu olan, 'Cumhuriyet gazetesi okuduğu ve Zülfü Livaneli kaseti dinlediği' için Polis Akademisi'nden atılan, Emniyet içindeki Fethullahçıları isim isim deşifre ettiği kitabı nedeniyle türlü baskılara maruz kalan Zübeyir Kındıra ile Emniyet'teki Fethullahçı yapılanmanın dününü, bugününü konuştuk.
"Emniyet'te halen görevde olan 200 bin Fethullahçı polis var" diyen Kındıra, Emniyet'in 6 cemaat tarafından paylaşıldığı, siyasi iradenin buna göz yumması halinde FETÖ'nün bu cemaatlerin içine sızarak 15 Temmuz'dan daha büyük bir darbeyi bu kez polis eliyle yapabileceği uyarısında bulundu. İşte Kındıra'nın anlattıkları
BAŞBAKAN'IN EN GÜVENDİĞİ İSİM MİT'E BİLDİKLERİNİ ANLATTI
Darbe girişimi gecesi Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) İstihbarat Daire Başkanlığı'nı ele geçirmek üzere buraya geldiği iddiasıyla binanın giriş kapısı yakınlarında gözaltına alınan, EGM İstihbarat Dairesi eski Başkan Yardımcısı Gürsel Aktepe'nin itirafçı olduğu bilgisiyle Anadolu Ajansı önemli bir haber geçti. Buna göre Gürsel Aktepe ifadesinde şöyle demişti: "2006-2007'ye kadar Emniyet'in imamı olan Kemal Özdemir'in ayrılmasıyla bir kısım Emniyet görevlisi bizden ayrıldılar. Bunlar, hatırladığım kadarıyla Sabri Dilmaç, Fikret Salmaner, Hanefi Avcı'dır."
Gürsel Aktepe İstihbarat Daire Başkanlığı'ndaki cemaatçileri saydığı bölümde şunu da kayıtlara geçiriyor, “Şu an nerede görev yaptığını bilmediğim kendi devrelerimden Alpaslan Çalışkan ile Basri Aktepe, Hasan Hüseyin Gerçek de bu örgütle bağlantılı olduğunu bidiğim arkadaşlarımdır.”
Emniyet içinden edindiğim bilgiye göre 17-25 Aralık'tan sonra MİT'teki görevinden pasifize edilen ve itirafçı olan Basri Aktepe EGM başmüfettişlerine “Çok pişmanım. Zamanında bunlarla birlikte hareket ettiğim için çok üzgünüm” demiş. Basri Aktepe, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın en güvendiği isimlerdendi.
BÖCEĞİ BULAN ASLINDA KOYAN MIYDI?
Basri Aktepe tüm yasa dışı dinlemelerin yapıldığı merkez olan, dinlemelerin sonradan yasal kılıfa uydurulduğu TİB'in (Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı) yöneticisiydi. Başbakan Erdoğan'ın çalışma ofisindeki böceği bulan da kendisiydi. Cemaat Aktepe'ye Erdoğan'ın güvenini kazanması için bu oyunu oynattı diye yorumlayabiliriz. Böceği koyanın bulmadığını nereden bileceğiz? Nitekim Erdoğan bu emniyetçiyi hastanede özel olarak ziyaret edecek kadar sevmişti. Basri Aktepe Erdoğan'ın güvenini öyle kazandı ki, Genelkurmay GES Komutanlığı ile birleştirilerek MİT bünyesinde kurulan Elektronik Teknik İstihbarat Başkanlığı'nın (ETİ) başına getirildi. Türkiye'deki tüm teknik takibin en tepesindeki isim oldu.
YILLARCA KORUNUP KOLLANDILAR
Biz gazetecilik görevimizi yapıp yıllarca yazdık ve bize bedel ödetildi. Yıllar önce Tayyip Erdoğan'ın en yakınındaki isim FETÖ'cü diye yazmıştım. 2000'de basılan 'Fethullah'ın Copları'nda cemaatçi polisler listesinin 4'üncü sırasında Basri Aktepe vardı. Okuldan devre arkadaşımdı. Benim bildiğimi ülkeyi yönetenler bilmiyor muydu?
Cemaatçi polisler şark görevi bile yapmadan direkt atandılar. Yıllarca istihbarat dairesi gibi kritik birimlerde görev yapmaları sağlandı. Bizzat dönemin bakanlarının kollamasıyla ve genel müdürlerin emriyle tayinleri durduruldu. 79 yılındaki devrelerimde istihbarata atanan 15-20 kişi vardı. Nokta atış, direkt özel olarak atandılar.
AVCI VE UZUN DA CEMAATLE İLİŞKİLİ
Gürsel Aktepe'ndeki bir başka önemli isim Hanefi Avcı'dır. Anlıyoruz ki, Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün 1999 yılında yazdığı o meşhur raporda(Fethullah Gülen ve Işık Tarikatı raporu) adı Fethullahçı polisler listesinde geçen, sonradan aynı güçlerce gadre uğrayan Hanefi Avcı da cemaatle ilişkilidir. Şimdi ekranlarda adeta günah çıkaran EGM İstihbarat Dairesi'nde en uzun başkanlık yapmış isim olan Sabri Uzun'un da böyle bir yapılanmadan haberdar olmaması mümkün değildir. Kendisinin imzasıyla Emniyet'te Fethullahçı bir oluşumun olmadığı yönünde resmi yazısı varken şimdi başka bir görüntü veriyor. Kaçakçılık ve Organize Suçlar Dairesi(KOM) Başkanlığı ve genel müdür yardımcılığı yapmış Emin Arslan da bu ekiple yakın ilişki içindedir. Ahmet Pek, 5 yıl Emin Arslan'ın yardımcılığını yaptı. Pek, cemaatin polisteki genel sekreteriydi.
EMNİYET'TEKİ KÖZ'CÜLER KOZ'CULAR
Bana soruyorlar, nasıl olur diye. Çünkü Hanefi Avcı hapis yattı, Emin Arslan uyuşturucu ticareti yapmakla suçlandı, Sabri Uzun “İN” adlı bir kitap yazarak hesapta cemaati anlattı. Cevabım çok basit. Emniyet'te cemaat, KÖZ'cüler ve KOZ'cular olarak ikiye ayrıldı. KÖZ'cüler eski imam Kemalettin Özdemir'le hareket edenler, KOZ'cularsa Emniyet'in yeni imamı, Hanefi Avcı'nın 'Haliç'te Yaşayan Simonlar' kitabında adını deşifre ettiği Kozanlı Ömer'e bağlı olanlar ki o kitapta bu bilgi ve Fethullah Gülen'e yazılan bir mektup dışında başka somut bir bilgi, belge yoktur zaten. Avcı ve Uzun KÖZ'cüler grubundandır.
UZUN, ERGENEKON'UN TEZGAH OLDUĞUNU BİLİYORDU
Sabri Uzun, yıllarca mahkemelerin Emniyet içerisindeki Fethullahçı yapılanmayla ilgili sorduğu tüm sorulara İstihbarat Daire Başkanı olarak "Böyle bir örgüt yoktur" yanıtını verdi. Ancak KOZ'cuların, KÖZ'cüleri elimine etmesinden ve makamını kaybetmesinden sonra "Vardır ve çok tehlikeliler" demeye başladı. Şimdi bu ortamdan nemalanmanın peşinde olan Uzun bana bizzat kendisi anlattı. 2003 yılında koltuğuna oturduğu ilk gün Fethullahçı emniyet müdürü Recep Güven'in kendisine gelerek, "Gel bir operasyon yapalım, adını da Ergenekon koyalım. Böylece askerleri yola getiririz" dediğini.
Peki bunun kumpas olduğunu biliyordu da niye bunca zaman sustu? O makamda oturmak için, sonrasında da geri dönebilirim diye bu bilgiyi gizledi. Hem Hanefi Avcı'ya hem de Sabri Uzun'a sizin de sorumluluğunuz var dediğimde bana "Biz bunların bu kadar tehlikeli olduklarını bilmiyorduk" dediler geçmişte. Ben gazeteci olarak biliyordum da onlar nasıl bilmiyordu!
EMNİYET'İ 6 CEMAAT PAYLAŞMIŞ DURUMDA
Emniyet'te şu anda 6 ayrı cemaatin kavgası var. Emniyet'i cemaatçiler ele geçirmiş durumda. Bu gruplar, KÖZ'cüler, KOZ'cular, Milli Damar (Başını, daha önce Gülen cemaati tarafından dışlanan ve 17-25 Aralık sonrası Emniyet Genel Müdür Yardımcılığına getirilen Mustafa Gülcü çekiyor. Gülcü, Erbakan'ın Milli Görüş ekolünden gelen bir isim), Okuyucular grubu (Nur cemaatinin bir kolu), Yazıcılar grubu (Nur cemaatinin bir başka kolu) ve Nakşibendiler. Bunların dışında Zahid Kotku cemaatinin de emniyete sızmaya çalıştığı biliniyor.
DARBE SONRASI EGM RAPOR HAZIRLADI
Tüm Emniyet'in bildiği bu cemaatlerin yuvalanma yarışı, EGM tarafından 15 Temmuz sonrası Fethullah Gülen cemaatinin temizlenmesi için soruşturma başlatan cumhuriyet savcısına ayrıntılı bir raporla sunuldu. İşte bu da belgesi! Belgede imza, resmi sayı vs. yok. Çünkü belgenin tamamını vermediler bana, sadece bunu alabildim. Aldığım kişiler de bizzat bu rapora katkıda bulunanlardır.
EMNİYET'TE 200 BİN FETHULLAHÇI VAR
17-25 Aralık'tan sonra kurmay polisler görevden alınsa da şu an Emniyet teşkilatında 200 bin Fethullahçı polis var. Bunlar neden darbeye destek vermediler? Çünkü amirlerinden emir almadan sokağa çıkabilecek kişiler değiller, alt kadrodalar. Darbe gecesi TSK'daki uyuyan hücrelerini harekete geçiren FETÖ, 17-25 Aralık sonrası yapılan temizlik nedeniyle Emniyet'teki kadrolarına güvenemediği için onları harekete geçirmedi ya da geçiremedi. Polis meslek yüksek okullarına son 15 yıldır alınan hemen hemen bütün polis memurları Fethullahçılar tarafından seçilmiştir. Örgüt sınav sorularını kendi elemanlarına vererek tüm memur kadrosunun neredeyse tamamını Fethullahçılarla doldurdu.
POLİSLERİN ÇOCUKLARI ASKERİ OKULLARA YERLEŞTİRİLDİ
Yavuz Selim Demirağ'ın kitabında da ayrıntılı şekilde yer alır. Emniyet teşkilatının üst düzey yöneticisi olan ve listelerde Fethullahçı olduğu geçen polislerin çoğunun çocukları TSK'nın eğitim kurumlarına yerleştirilmiştir. Amaç tüm silahlı güçleri ele geçirmekti. Zaten savcının iddianamesinde de Kemalettin Özdemir'in verdiği bilgilere dayanarak cemaatin en güçlü olduğu yerin TSK olduğu, TSK'nın yüzde 70'inin cemaate bağlı olduğu bilgisini görüyoruz. Buna ek olarak Jandarma Genel Komutanlığı'nın neredeyse tümünde cemaatin etkin olduğu bilgisi de iddianamede yer alıyor.
SARAL'LA YILMAZ'IN KONUŞMASI
Eski Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral'ın Mesut Yılmaz'la arasında geçen konuşma beni de çok şaşırttı. Mesut Yılmaz'ın cemaatle mücadele etmeye çalıştığını o dönemde onu yakından takip eden bir gazeteci olarak özel görüşmelerimiz nedeniyle de biliyorum. Ancak ortada olan gerçek şu ki, Demirel'den Ecevit'e ve Ak Parti iktidarına kadar tüm siyasetçiler Gülen cemaatinin devlette bu denli kadrolaşmasının önünü açtılar.
UYUŞTURUCU TRAFİĞİ FETÖ'NÜN KONTROLÜNDEYDİ
Hakkari'den Edirne'ye bir çizgi çekin ve o illerin emniyet müdürlerine bakın. Burası Türkiye'nin uyuşturucu trafiğinin güzergahıdır ve hepsine yıllarca Fethullahçı emniyet müdürleri atanmıştır. Bunu Emniyet'te herkes bilir, sır değildir.
FETÖ'NÜN GAZABINA UĞRAMIŞ POLİSLER ÇAĞRILMALI
Fethullahçılar'ın gazabına uğramış Atatürkçü, vatansever polisler göreve çağrılmadan bu iş bitmez, Emniyet temizlenmez. O polisler vatan hainlerini isim isim bilirler çünkü hepsi sınıf arkadaşları. Temizlemek bir hafta bile sürmez. Ancak siyasi irade cemaatlere yol vermeye devam ederse korkarım ki FETÖ bu cemaatleri kullanarak 15 Temmuz'dan daha büyük bir darbeyi bu kez polis eliyle yapabilir.