En büyük müşterisi TikTok olan şirkette işçi kıyımı: ‘Süresiz nöbete başladık’

En büyük müşterisi TikTok olan Kanadalı Telus Digital firmasında işten çıkarılan Çağrı İş Sendikası üyesi işçiler, şirket önünde nöbet eylemine başladı.

Abone ol

İZMİR - Yoğun çalışma temposu, baskı, mobbing ve örgütsüzlük ile mücadele eden çağrı merkezi çalışanları, daha önce de birçok kez haksız işten çıkarmalar ile gündeme geldi.

Son olarak İzmir'de Telus International Çağrı Merkezi’nde işten çıkarmalar söz konusu oldu. Şirkette, Çağrı İş Sendikası çatısı altında bir araya gelen işçiler, çok kısa bir süre zarfında sayıyı tamamlayarak yetki aldı. Telus yönetimi ise yetkiye itiraz ederken, işçileri tek tek işten çıkarmaya başladı. Yaşanan sürecin ardından Çağrı İş Sendikası, Buca’da bulunan Telus binası önünde nöbet eylemine başladı. İşçiler, şirket önündeki bekleyişlerini sürdürüyor.

‘ÇAĞRI MERKEZİ ÇALIŞANLARI KOŞULLAR NEDENİYLE ÖRGÜTLENME ARAYIŞINA GİRDİ’

Süreci anlatan Çağrı İş Sendikası Genel Başkanı Cihan Sezer, Türkiye’deki tüm çağrı merkezlerinde özellikle eğitimli ve işsiz genç nüfusun istihdam edildiğine dikkat çekerek, “Çalışma koşulları tüm sektörlerde gittikçe kötüleşip ucuz işgücü politikası yaygınlaşırken, çağrı merkezlerinde bunun çalışan işçilere etkisi daha yoğun. Buradaki genç kadın-erkek işçiler beyin emeğine dayalı bir iş yaptıklarından daha fazla yorulurken yaygınlaşan mobbing ile daha fazla tahribat yaşıyorlar. Dolayısıyla bu sektörde de işçiler çözüm için daha fazla örgütlülük arayışına girmeye başladı” diye konuştu.

En büyük müşterisi TikTok olan Kanadalı Telus Digital firmasının işçilerinin de bu nedenle örgütlülük arayışına girdiğini söyleyen Sezer, 2024 yılının ocak ayında firmada çalışanların Çağrı İş Sendikası’na örgütlendiğini ifade etti. Sendikayı benimseyen işçilerin, 6 ay gibi kısa bir sürede şirkette çoğunluk elde ettiğini belirten Sezer, “Kendi şirketlerini örgütleyip çoğunluğu sağlamakla yetinmediler, aynı zamanda sendikaların önünde bir engel olarak duran işkolu barajını aşmak için diğer çağrı merkezi işçilerini de kapsayan bir çalışma ile iş kolu barajının aşılmasını da sağladılar” dedi.

ŞİRKET SENDİKAYA İTİRAZ ETTİ: ‘TÜRKİYE’DEKİ YASALARIN İMKANLARINDAN FAYDALANIYORUZ’

Temmuz ayında bakanlığın sendika istatistiklerini yayınlanması sonrası Çağrı İş’in iş yerindeki yetki tespiti için bakanlığa başvurduğunu ve Toplu İş Sözleşmesi için olumlu yetki tespiti aldığını söyleyen Sezer, şirketin ise sendikal faaliyeti engellemek için bir dizi hukuki girişimde bulunduğunu anlattı.

Sezer, “O güne değin sendikalaşmaya karşı değilmiş gibi duran şirket yetkilileri, ilk olarak yetkiye ve sendikanın çok hızlı barajı geçmesine itiraz ederek süreci mahkemeye taşıdı. Uluslararası bir şirket olan Telus, merkezinin bulunduğu Kanada'da işçilerini sendikalı çalıştırmak zorunda kalıyor, hem oradaki sendikanın (USW) hem de bizlerin itirazlarına yanıtları oldukça manidar: ‘Biz Türkiye’deki yasaların sağladığı imkanlardan faydalanıyoruz.’ Çağrı merkezleri için dünyanın en ağır işlerinin yapıldığı yerlerden birisi diyebiliriz ki, bu dünyada da kabul gören bir durum. Dediğimiz gibi buradaki işçiler beyin emeğine dayalı bir iş yapıyor ve bu daha da yorucu ve yıpratıcı. Üstelik bunu da ortalama asgari ücret ile yapıyorlar” ifadelerini kullandı.

'TİKTOK KULLANICILARININ GÖRMEMESİ GEREKEN RAHATSIZ EDİCİ İÇERİKLERİ ONLAR GÖRÜYOR'

Telus işçilerinin çalışma koşullarını anlatan Sezer, “Telus işçileri, TikTok kullanıcılarının görmemesi gereken oldukça rahatsız edici içerikleri denetlemekteler. Yüklenen içeriklerin içerisinde yer alan taciz, pedofili, intihar ve şiddet gibi görüntüleri onlar görmek zorundalar. Haliyle psikolojilerini oldukça yıpratan hatta kalıcı hasarlar oluşturan bir meslek yapmaktalar. Böylesi bir iş yerinde işçilerin sendikalaşması oldukça insancıl bir ihtiyaç” dedi.

İşçilerin, sendika ve toplu sözleşme hakkını ısrarla istemeye devam edip eylemler yapması sonrası ise şirkette işçi kıyımı başladığını söyleyen Sezer, “Küçülüyoruz bahanesi ile özellikle öncü işçileri, işten atmaya başlayan şirkete karşı işçiler ve onların sendikası olarak bizler de süresiz bir şekilde iş yerinin önünde nöbete başlamış bulunuyoruz. Türkiye’deki genel merkezi İstanbul’da olan şirketin, işçilerinin büyük çoğunluğu İzmir’de ve örgütlülük de orada başladı. Direnişimiz de orada devam ediyor” diye konuştu.