Engin Altay: 15 Temmuz anıtı mermerlerinin hangi FETÖ'cüden alındığını soracaktık
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay TBMM’de özel oturum yapılmaksızın düzenlenen 15 Temmuz anma törenini, “Cumhur İttifakı Töreni” olarak nitelendirdi, “Erdoğan, özel oturumu TBMM’den kaçırmıştır. Erdoğan, kovid’in arkasına saklanıp, özel oturumda gündeme getireceğimiz sorulardan kaçmıştır” dedi.
ANKARA - CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Meclis’te basın toplantısı düzenledi. 15 Temmuz için özel oturum yapılmaksızın anma töreni düzenlenmesini eleştiren Altay şunları söyledi:
“TBMM'de bir ayıba şahitlik ediyoruz. 15 Temmuz kalkışması salt Erdoğan'ı hedef alan bir kalkışma değildir. 15 Temmuz kalkışması, TBMM'ye ve demokrasimize yönelik bir kalkışmadır. Bunun böyle bilinmesi, böyle algılanması ve böyle değerlendirilmesi herkes için bir zarurettir. Bugün 15 Temmuz'un 4. yılında, daha önce olmayan bir uygulama ile TBMM'de özel oturumu gerçekleştiremedik. Biz bunun neden yapılmadığı konusunu biliyoruz. Erdoğan her ne kadar bunu Covid bahanesiyle yaptırmamış olsa da, 15 Temmuz özel oturumu yapılsaydı TBMM'de, biz 15 Temmuz darbesinin siyasi ayağını ve sorumlularını TBMM'nin gündemine taşıyacaktık. 15 Temmuz şehit yakınları ve gazileri için toplanan 338 milyon liranın neden verilmediğinin hesabını soracaktık. FETÖ borsasını kimlerin kurduğunu, kimlerin hangi paraları alarak FETÖ'cüleri tahliye ettirdiklerinin hesabını soracaktık. Hangi FETÖ'cülerin rektör olarak atandığının hesabını soracaktık. Bir AK Parti milletvekilinin söylediği sözü Meclis'te tekrar etmesini isteyecektik. O söz şudur: 'Hepimiz Pensilvanya'ya gittik, o dönem siyasette, ticarette ve bürokraside yükselmenin yolu orasıydı' diyen milletvekilinden bu sözüne bir açıklama getirmesini isteyecektik. İstanbul 1. Boğaz Köprüsü'nün girişine yapılan 15 Temmuz Şehitler Anıtı'nda kullanılan mermerlerin hangi FETÖ'cünün şirketinden satın alındığını soracaktık. Bütün bunları sorma hakkımız özel oturum yaptırmamak suretiyle elimizden alındı.”
'ŞEHİTLERİN İKİ ELİ YAKANIZDA'
Türkiye’nin 15 Temmuz ile yüzleşemediğini vurgulayan Altay, “15 Temmuz ile Türkiye yüzleşmemiştir. Adil Öksüz'ü kaçıranlar bile yargı önüne çıkarılmamıştır. Ama bir FETÖ borsası kurulabilmiştir. Erdoğan'a soruyorum. 'Bir FETÖ borsası var' diyen şahıs AK Parti'nin resmi üyesidir. Bu siyasetçi hakkında bir işlem yapacak mısınız? Yoksa Erdoğan da FETÖ borsasının varlığını kabul etmekte ve buna göz yummakta mıdır? Bunu merak ediyoruz” dedi.
Altay, şunları söyledi:
“FETÖ'nün, askeriye, emniyet, yargı, milli eğitim, sağlık, adalet ve tüm bürokrasideki ayakları şu veya bu biçimde ortaya çıktı. Bunların bir kısmına dokunulmadı, bir kısmı cezaevine koyuldu. STK'lardaki ayakları da ortaya çıktı. Ama 'siyasi ayak' deyince hoplayan bir AK Parti ile karşı karşıyayız. Bugün ve dün Meclis'te yaşanan utançlar şunlardır. Dün TBMM'ye giriş yaparken Meclis'in tören bahçesinde kocaman bir TIR gördüm. TIR'ın üstünde o gece tankların altında kalmış otomobiller vardı. Bu otomobiller Meclis'in tören bahçesinin önüne koyuldu sergileniyor. Allah bunlara akıl versin. Otomobilleri unutmamışlar ama demokrasi için canını veren 251 şehidimizi çoktan unutmuşlar. Soruyorum: 15 Temmuz şehit yakınları ve gazileri için toplanan paralar nerede? 251 şehidimizin, 15 Temmuz darbesinin siyasi ayağı ortaya çıkarılmadığı müddetçe, hem bu hem öbür dünyada iki eli de yakanızda olacak. Bu vebalden kurtulun. 'Allah'ım beni affetsin, milletimden özür diliyorum' diyerek bu vebalden kurtulamazsın. Her vebalin bir bedeli vardır, bu vebali günah sahibi olanlar er ya da geç ödeyeceklerdir, kimsenin şüphesi olmasın.”
'15 TEMMUZ DEĞİL CUMHUR İTTİFAKI TÖRENİ'
Altay Meclis’te yapılacak törene katılacaklardan Covid-19 testi istenmesine de tepki gösterdi. Altay, şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanı'nın sağlığı önemlidir Allah sağlıklı kılsın. Ama Cumhurbaşkanı, Covid'in arkasına sığınarak TBMM'de oturum yaptırmamak suretiyle iki şey yapmıştır. Bir: Benim sağlığım 600 milletvekilinin sağlığından kıymetli mesajı vermiştir. İki: 15 Temmuz özel oturumunu Genel Kurul'dan kaçırmıştır. Sorulardan korkmuştur, Covid'in arkasına sığınmıştır. TBMM'nin 600 üyesi varken sadece 61 üyesine davetiye gönderilmesi bir ayıptır. Şu karşıdaki alana 5 bin kişiyi çağırsanız ikişer metre arayla oturtabilirsiniz. Bu yapılmıyor. 61 kişi Meclis'ten, 13 kişi dışarıdan ve göstermelik, sembolik de birkaç şehit yakınını çağırmak suretiyle bir Cumhur İttifakı töreni yapılıyor. 15 Temmuz Cumhur İttifakı'na ya da Erdoğan'a karşı yapılmadı. Demokrasimize ve TBMM'ye karşı yapıldı. Bir büyük ayıp da, 'Covid testi yaptırmadan sizi törene alamayız' telefonlarının makamlarımıza yapılmış olmasıdır. Bunu anlamak mümkün değildir. Ayıp çok. 6 siyasi partiden sadece bir tanesinin oraya çağrılıp, 5 siyasi parti genel başkanının ya da Meclis'teki temsilcilerinin çağırılmamış olmasının Türkçe karşılığı; bölücülüktür, fitnedir, fesattır, nifaktır. Erdoğan, Beştepe'de ne yaparsan yap ama TBMM'ye fitne, fesat, nifak ve bölücülük tohumları ekme kardeşim.”
'AK PARTİ FETÖ SUÇ ORTAKLIĞI'
Erdoğan’ın FETÖ ile ilgili miladı olarak 17-25 Aralık 2013’ü verdiğini ancak bu tarihten sonra da FETÖ’ye aracılar gönderildiğini belirten Altay, “Erdoğan dedi ki: 'FETÖ'nün terör örgütü olmasıyla ilgili milat 17/25 Aralık 2013'tür.' Soruyorum: Sayın Bülent Arınç'ı ve Sayın Hakan Fidan'ı MİT krizinden sonra Pensilvanya'ya niye gönderdin? Belki yeniden uzlaşırız hevesiyle zeytin dalını niye uzattın? 17/25 Aralık'tan sonra Fehmi Koru'yu Pensilvanya'ya niye gönderdin? 1994'te MİT, Milli Güvenlik Kurulu'na bir rapor verdi. Gülen'in CIA'nın maşası olarak çalıştığı ve kullanıldığı bildirildi. Sen bunu görmedin mi? 2004'te MİT, Milli Güvenlik Kurulu'na FETÖ'nün terör faaliyetleri ile ilgili bir rapor verdiğinde sen başbakandın neden bir işlem yapmadın? FETÖ ile aralarındaki kavgayı 17/25 Aralık'a bağlamak milletin aklıyla da alay etmektir. AK Parti-FETÖ ilişkisi kadim bir ilişkidir. Suç ortaklığı gibidir adeta. Herkes bilsin ki AK Parti için FETÖ; yargıda taşeron, devlette ortak, bankada patrondur. Fetullah Gülen devletin yönetiminde yüzde 50'lik hisseyi yüzde 51'e çıkarmak istediği anda ortaklık bozulmuştur. Bedelini de 251, 15 Temmuz şehidi ödemiştir.”
'TÜM SİYASETÇİLERİN 15 TEMMUZ’DAKİ HTS KAYITLARINI AÇIKLAYIN'
Altay, Erdoğan’dan ayrıca şu sorulara yanıt istedi:
“Ellerindeki ByLock listesindeki siyasetçilerin isimlerini parti ayrımı yapmadan milletle paylaşması lazım. Erdoğan'ın 15 Temmuz gecesi, siyasi parti liderlerinin tamamının, bakanların ve üst düzey yöneticilerinin ve belediye başkanlarının görüşmelerini kamuoyuna açıklaması lazım. AK Parti İstanbul eski il başkanının, 'O gece bazı bakanlara ve siyasetçilere ulaşamadık' sözünün arkasına düşüp, il başkanının ulaşamadığı bakanların isimlerini alıp millete teşhir etmesi lazım. Yurtta Sulh Konseyi'nin belgelerinde adı geçen, 15 Temmuz başarılı olsaydı kimlerin; başbakan, bakan, vali, ordu komutanı olacağına dair listeyi kamuoyu ile paylaşması lazım. 15 Temmuz Meclis araştırma komisyon raporunu, nereden, niçin, kimden sakladığını da paylaşması lazım. 15 Temmuz gecesi bütün üst düzey siyasetçilerin HTS kayıtlarını da aynı şekilde kamuoyu ile paylaşması lazım. 15 Temmuz ile ilgili olarak CHP'ye atılan çamurlar olsa olsa AK Parti'nin ve Erdoğan'ın eline yapışır. Erdoğan eğer gerçekten samimiyse, millete bir özeleştiri vermesi lazım. 'Allah'ım beni affetsin, milletimden özür diliyorum' diyerek bu vebalden kurtulamaz. Bugün yapılan anma töreni, Cumhur İttifakı anma töreninden ibarettir. TBMM'nin tamamını bağlamamaktadır. TBMM'deki 11 siyasi partinin sadece 3 tanesi katılmış, diğerleri yapılan saygısızlıktan dolayı ve çağrılmadıkları için katılmamışlardır.”
BÜYÜK TÜRKİYE’NİN ENGELİ ERDOĞAN
Altay, Erdoğan’ın “Büyük Türkiye” çağrısı ile ilgili bir soru üzerine de, “Büyük Türkiye hedefi için Tayyip Erdoğan artık sadece ve sadece bir engeldir. Büyük Türkiye hedefi sadece Tayyip Erdoğan'a ait değildir. Mustafa Kemal Atatürk'ün bize gösterdiği istikamettir, işarettir. Bu yolda Erdoğan gölge etmesin başka ihsan istemiyoruz” yanıtını verdi. (DUVAR)