'Eninde sonunda seküler bir düzen kurulacak'

Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Sinirlioğlu, Ortadoğ'da eninde sonunda 'seküler demokratik bir düzenin kurulacağını' iddia etti. Sinirlioğlu'na göre Türkiye mezhepçi politikaların hep karşısında oldu.

Abone ol

DUVAR - Eski Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, Hürriyet'ten Cansu Çamlıbel'in sorularını yanıtladı. Şu anda Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliği görevini yürüten Feridun Sinirlioğlu, Türkiye'nin Ortadoğu'da mezhepçi politika yürüttüğü iddialarının doğru olmadığını savundu.

Sinirlioğlu, "Türkiye başından itibaren bölgedeki mezhepçi kutuplaşmanın aşırıcılığı beslediğini, radikalizmi körüklediğini söyleyegeldi. Bölgede seküler, demokrasiye sahip bir anayasal devlet olarak her zaman mezhepçi kutuplaşmanın tehlikesine işaret ettik" dedi.

MEZHEP SAVAŞI ÇIKAR MI?

Kısa vadede bölgede mezhepler savaşı çıkar mı sorusuna ise Sinirlioğlu şu karşlığı verdi: "Bu çok kültürlü coğrafyanın inanç ve din özgürlüğü temelinde seküler, demokratik bir geleceğe doğru yönelmesi gerektiğini de görüyoruz. Zaten 2011’de başlayan Arap Baharı da bu taleple ortaya çıkmıştır. İnsanlar demokrasi talep ediyordu. Demokrasi ve sekülerizm birlikte gündemdeydi. Bu süreç başlangıçta çok büyük beklentilerle hemen netice alınabilecekmiş gibi erken ve aşırı bir iyimserlik havası yarattı. Ama hemen arkasından da büyük bir karamsarlık ortaya çıktı. Ne o iyimserlik doğru yaklaşımdır ne de daha sonra içine düşülen karamsarlık. 'Bu bölgenin kültürüyle demokrasi bağdaşmaz' yaklaşımı çok yanlış ve hatta ırkçı bir anlayışın ürünüdür. Akdeniz’in güneyinde ve doğusunda 2011’de başlayan demokratikleşme ve Akdeniz’in kuzeyindeki demokrasilerle ortak paydada buluşma süreci devam edecek. Bu değişim ve dönüşümün ne kadar süreceğini kestirmek mümkün değil. Ama eninde sonunda, halkların iradelerini ve rızalarını yönetimlerine seçimler yoluyla yansıtabilecekleri bir seküler demokratik düzen kurulacaktır. Bu süreç zaman alabilir. Unutmayalım, Doğu Avrupa’da Soğuk Savaş sonrasındaki demokratikleşme süreci de 10 yıl sürdü, hatta bazı yerlerde aslında hâlâ tamamlanamadı. Dolayısıyla beklentilerimizde sabırlı olalım ve hedefi gözden kaybetmeyelim.

-