Erdoğan: Ağır sonuçları olacağını Trump'a söylemiştik

Cumhurbaşkanı, "Trump efendi" diye seslendiği ABD Başkanı Donald Trump'a, "Kudüs kararının ağır sonuçları olacağını söylemiştik" dedi.

Abone ol

DUVAR - İstanbul'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) zirvesinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve teşkilatın Genel Sekreteri Yusuf bin Ahmed El Useymin zirvenin ardından ortak açıklama yapıyor. Toplantıda konuşan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, "Ben bu zirveyi başarıyla sonuçlanmış İslami zirvelerden biri olarak görüyorum. Konumuz çok hassas bir konu. Kudüs-ü Şerif ile birlikte geldik. ABD'nin aslında kendi kendine aykırı davrandığını görmekteyiz" dedi.

Abbas'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

ZATEN ABD'NİN ALDIĞI KARARLAR VAR: Zaten ABD'nin kabul ettiği kararlar var. Bu da Filistin meselesi çözülmeden büyükelçiliğin Kudüs'e hiçbir şekilde taşınmayacağı şeklindeydi. O nedenle bu karar uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Bütün dünya buna tepki gösterdi. Dünyanın her yerinde protesto gösterileri düzenlendi. BM Güvenlik Konseyi'nin ABD dışındaki 14 üyesi buna tepki gösterdi ve karşı çıktı. Buna karşı İslam dünyasının harekete geçmesi gerekiyordu. Burada çok önemli kararlar aldık. Bizler Filistinliler olarak, ABD'yi çözüm sürecinde kabul edemeyeceğimizi söyledik. Bugün itibariyle bir arabulucu için tarafsızlık şartını yitirmiştir. Biz bundan sonra Güvenlik Konseyi'ne gidip, bu kararın iptali için başvuruda bulunacağız. Aleyhte bir karar alınması için çalışacağız.

KUDÜS'Ü TAŞ OLARAK GÖRMEK İSTEMİYORUZ: Burada İslam dünyasının Kudüs'e ne sunabileceğini tartıştık. Kudüs'e karşı boykot asla kabul edilebilir bir şey değil. Halkına karşı boykot uygulayamayız. Kudüs'teki Filistinlileri ziyaret etmek, İsrail'i ziyaret etmek değildir. Orada bir mahkumu ziyaret ediyorsunuz, gardiyanı değil. Biz Kudüs'ü taş ve toprak olarak görmek istemiyoruz. Biz içerisinde yaşamın olduğu, insanların olduğu bir Kudüs istiyoruz.

ERDOĞAN: ÇOK ÇABA SARF ETTİK

"İİT'nin varlık gayesinin Kudüs'ün kutsiyetinin ve tarihi statüsünün varlığının muhafazası" olduğunu belirttiği konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ise ABD Başkanı Trump'ı eleştiren Erdoğan, "ABD Başkanı Trump'ın Kudüs açıklamasının ilk işaretlerinin gelmesinin ardından İİT dönem başkanı olarak büyük çaba sarf ettik. Bu kararın gayrı meşru ve kabul edilemez olduğunu, barış çabalarını sekteye uğratacağını ve fanatiklerin ekmeğine yağ süreceğini de anlattık. Bundan böyle taraf olan bir Amerika'nın artık İsrail-Filistin arasından arabuluculuk yapması diye bir şey olamaz. Arabuluculuk konusu üzerinde durmamız gerekiyor. Gerekirse BM'de bunu gündeme getirmemiz lazım. Bugüne kadar alınmış birçok güvenlik konseyi kararları var. Bunların hiçbirine İsrail uymamıştır. Buna rağmen tezgah hep İsrail'e çalışmıştır" dedi. Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

TEZGAH HEP İSRAİL'E ÇALIŞTI: ABD Başkanı Trump'ın Kudüs açıklamasının ilk işaretlerinin gelmesinin ardından İİT dönem başkanı olarak büyük çaba sarf ettik. Bu kararın gayrı meşru ve kabul edilemez olduğunu, barış çabalarını sekteye uğratacağını ve fanatiklerin ekmeğine yağ süreceğini de anlattık. Bundan böyle taraf olan bir Amerika'nın artık İsrail-Filistin arasından arabuluculuk yapması diye bir şey olamaz. Arabuluculuk konusu üzerinde durmamız gerekiyor. Gerekirse BM'de bunu gündeme getirmemiz lazım. Bugüne kadar alınmış birçok güvenlik konseyi kararları var. Bunların hiçbirine İsrail uymamıştır. Buna rağmen tezgah hep İsrail'e çalışmıştır.

TRUMP EFENDİ FİLİSTİN'İ İSRAİL'E VERME GAYRETİNDE: Şu anda Trump efendi Filistin'in tamamının İsrail'e verilmesinin gayretinde. İslam İşbirliği Teşkilatı'nın yöneticileri olarak buradaki duruşumuzu kararlı bir şekilde sürdürmemiz gerekiyor. Bu kararın vicdan, tarih ve hukuk önünde geçersiz olduğunu ilk günden bu yana söylüyoruz. Sivas'ta da söyledim, kendi çalar, kendi oynar. Ben sayın Papa'yı da aradım, onunla da konuştum. Yaptıkları açıklamalarla, bizim açıklamalarımız örtüşüyor. Karar açıklanır açıklanmaz, bütün devlet başkanı kardeşlerime davet mektubu yolladım.

MADURO SAĞ OLSUN GELDİ: Bugün Maduro'yu davet ettik, bakın sağ olsun çıktı geldi. Venezuela neresi, İstanbul neresi? O bölgenin sesi olarak çıktı geldi, desteğini açıkladı. Ürdün Kralı 2. Abdullah da Arap Ligi Başkanı, o da bizi destekledi. Bugünkü toplantıya 30'u aşkın devlet başkanı ve meclis başkanı iştirak etti. Bunun dışında Dışişleri Bakanları da buradaydı. Bunların haricinde Filistin ile ilgili gayretleriyle öne çıkan ülkelerden buraya katılan ülkeler de oldu. Ben Kudüs konusundaki bu vahdet tablosunun herkese örnek olmasını diliyorum ve bir kez daha kalpten teşekkür ediyorum.

TEK BAŞINA NASIL KARAR ALIYORSUN? Bugün zirveden önce Dışişleri Bakanları toplantısı yapılarak, nihai bildiri için çalışma yürütüldü. İİT'nin bugünkü zirvesi tarihi bir mesajtır. Hatada ısrar etmenin kimseye faydası yoktur. Amerikan makamlarının bu karardan derhal dönmesini bekliyoruz. Zirvenin Kudüs'le dayanışma için birlikte hareket temasıyla yapılması bir kararlılık göstergesidir. Burdan bir ittifak doğmuştur. Özellikle 1980 yılının 4870 sayılı kararı hatırlattık. Güvenlik Konseyi üyelerinin itibarsız hale getirildiği bir sisteme kimsenin güvenmesi beklenmemelidir. ABD Başkanı, altında ABD'nin de imzası olan bir kararı nasıl yok sayar? Sen tek başına böyle bir kararı nasıl alıyorsun?

ŞEHRİN KARAKTERİNE AYKIRI: Ey Trump, sen bu İsrail'in mi arkasında duruyorsun? Burada işgal var, burada terör var. Burayı mı savunuyorsun. PYD'yi, YPG'yi DEAŞ'a karşı cepheye süren Trump anlayışı bunu da yapar. Kudüs bizim ilk kıblemizdir. Peygamberler şehridir. Tüm alem-i İslam'ın gözbebeği, insanlığın ortak mirasıdır. Biz İsrail işgali bitene ve ABD yönetimi kararından dönene kadar Kudüs mücadelemizi sürdüreceğiz. İsrail aleyhinde alınan onca karara rağmen, yasadışı yerleşimlerini sürdürüyor. Tıpkı zehirli bir sarmaşık gibi, adım adım Filistin topraklarını gasp etmeyi sürdürüyor. Son karardan sonra İsrail'in bu faaliyetlerine hız vereceği açıktır. ABD'nin Kudüs açıklamasının, BM kararları yanında şehrin karakterine aykırı olduğu da ortadadır. Bölgedeki barışın Gazze, Batı Şeria ve Kudüs'teki işgal sona erdiğinde mümkün olabileceğini hatırlattık. ABD yönetiminin açıklamasını reddettiğimiz teyit ettik. Biz teşkilat olarak 1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan özgür ve egemen Filistin talebimizden vazgeçmeyeceğiz. Filistin davası ve Kudüs'e sahip çıkmaya devam edeceğiz. Filistin devletini tanımamış ülkelere Filistin'i tanımaya davet ediyorum. Artık bizim nazarımızda Filistin devletinin başkenti Kudüs'tür ve öyle kalacaktır. Adalet ve barış isteyenlerin bu adımı atacaklarına inanıyorum. ABD'nin kararı, Müslümanlar kadar Hristiyanları, Kıptileri ve vicdan sahiplerini rencide etmiştir. İsrail ve birkaç fanatik dışında bunu destekleyen yoktur. Malezyalı kardeşim ne diyorsa Papa da onu diyor. Afrikalı dostum ne diyorsa Güney Amerikalı da onu diyor.

ARABULUCU ROLÜNDEN ÇEKİLSİN: Her gün terör uygulayan bir aktörün sırtını sıvazlayan bir aktörün arabulucu rolünden çekilmesi gerekir. Barış süreci devam edecekse, artık başka bir arabulucu görev almalıdır. Zira bu karar Filistinlilerin cezalandırılmasıdır. Şu gerçeği daima hatırlatmak istiyorum. Umutsuz olmayın. Müslümanlar asla çaresiz değildir. Güçsüz değildir. İman varsa imkan da vardır. Onlarca İsrail askerinin arasında başı dik yürüyen Filistinli çocuklar bizim ilham kaynağımızdır, onlara selam olsun. Sözlerime son verirken, bugüne kadar Kudüs için canlarını vermiş tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılara şifa diliyorum. (HABER MERKEZİ)

Doğu Kudüs, İstanbul'da başkent ilan edildi