Erdoğan: Bir insanın karakterinde tarafsızlık olur mu?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Elazığ'da yaptığı konuşmada 'tarasız' cumhurbaşkanlığı ilkesini eleştirdi. Erdoğan toplu açılış törenine katılanlardan referandumda 'evet' oyu kullanmalarını istedi.

Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanı Erdoğan Kahramanmaraş'ın ardından bugün de Elazığ'da toplu açılış töreninde halka seslendi. Erdoğan burada yaptığı konuşmasında 'tarafsız Cumhurbaşkanlığı' ilkesini eleştirerek, "Bir insanın karakterinde 'tarafsızlık' olur mu? Olmaz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Elazığ'daki açıklamalarından satır başları şöyle:

ÖNEMLİ BİR FIRSAT VAR: İzmir'de adliyeye düzenlenen hain saldırıda büyük kahramanlık gösteren şehit Fethi Sekin'in şehri Elazığ'da nice yiğitlerin, nice gagkoşların şahadete talip olduğunu çok iyi biliyorum. Elazığ'a yeni yapılan şehir hastanesine şehidimiz Fethi Sekin'in adını vereceğiz. Önümüzde yeni ve önemli bir fırsat var. Bu fırsat cumhurbaşkanlığı sistemine geçmemizi sağlayacak referandumdur. Her şeyden önce yönetim değişmiyor. 1923'te ilan ettiğimiz 'Cumhuriyet'i ilelebet koruyacağız. Kardeşim sistem ne diyor? Cumhurbaşkanını getirir, cumhurbaşkanını götürür. 5 yıllığına göreve getirilen Cumhurbaşkanı anayasa çerçevesinde görevini yerine getirecek. Bu istikrar sürecinin 5 yıl süreyle garanti altına alınması anlamına geliyor. Bu ülke 25 günde hükümet değişikliği gördü. Şimdi istikrar ve güven olacak. İstikrarın olduğu yerde kalkınma olacak. Milletvekili sayısını da 550'den 600'e çıkarıyoruz.

MUHALEFETİN İŞİ GÜCÜ DEDİKODU: Kitapçıkların fırlatıldığı dönem geride kalacak. Mevcut sistemde Cumhurbaşkanı vatana ihanet dışında hiçbir suçtan yargılanamaz. Yeni sistemde bu da çözülüyor. Meclise yaptığı tüm işlemlerle ilgili Cumhurbaşkanı hakkında soruşturma açma ve Yüce Divan'da yargılanmasını talep etme hakkı veriyor. Karşılıklı yetki aşımı diye bir mesele olmayacak. Prensip itibarıyla kanun çıkarmak mevcut sistemde yasamanı işi yeni sistemde yürütmenin. Ne diyor ana muhalefetin başındakiler: Parlamento yok, yasama organı kalkıyor. İşleri güçleri dedikodu. Şayet kararname ile düzenlenen bir konuda kanun çıkarsa kararname gerçersiz hale geliyor. Sadece bütçe kanunun meclisteki görüşmeleri çıkmaza girerse ülkede işlerin durmaması için bir önceki bütçe yeniden değerlendirme yoluyla devreye giriyor. Meclis ortadan kalkması bir yana daha da güçlendiriliyor.

BUNLARIN KAFASI BU İŞLERE BASMAZ: Bu kardeşiniz başbakan olduğu zaman ilk attığımız adım neydi. Seçilme yaşını 25'e indirdik. Şimdi 18 yaşa indirdik. Diyorlar ki çoluk çocuğa mı bırakacağız parlamentoyu! Bu ne demek ya? Bu gençlik sıradan bir gençlik değil. Bu gençlik Fatih'lerin torunudur. Fatih bir çağı kapatıp yeni bir çağı açtı. Sizde açarsınız. Öyle ise daha çok çalışacağız.İnşallah parlamentomuzda 18-25 yşa arası seçilmiş gençler görmek istiyoruz, bakanlar görmek istiyoruz. Bugün dünyanın dev şirketlerini gencecik çocuklar yönetiyor. Ama bunların kafası basmaz bu işlere. Biz gençliğimizle iftihar ediyoruz. Kardeşlerimi cumhurbaşkanlığı sistemini şahsi hevesim olarak göstermek isteyenler en büyük haksızlığı gençlerimize yapıyor. Biz bugün varız yarın yokuz. Allah ömür verdikçe ülkeme hizmet edeceğim. Bizden sonra bugünün gençleri bayrağı devralacak. Hep söylüyorum 16 Nisan'a çıkacağıma dair elimde bir garanti var mı? Rabbim takvimi nasıl belirlediyse süreç böyle yürüyor. Ne bir an ileri ne bir an geri. Gideceğimiz yer belli.

FETHİ SEKİN'İ ŞEHİT EDENLER HAYIR DİYOR: İşi liyakat sahibine vermek liderin görevidir. liderin 3 önemli görevi vardır. Bir tanesi istişaredir. İki adaletle hükmeder. Üç ehliyet ve liyakat sahiplerine devleti teslim eder. Keşke Cumhurbaşkanlığı Sistemine, rahmetli Özal'ın gündeme getirdiği, bizlerin gençliğine denk gelen 1990'larda geçseydi. O zaman Türkiye o yıllarda yaşadığı acılara maruz kalmayacaktı. Bugün hala dağlara götürülen gençler yok mu? Kandil'e götürülen gençler yok mu? Diyarbakır Belediyesi önünde ağlayan anneler neden ağladı? Çocukları dağa kaçırıldı. Onları dağa kaçıranlar şimi 16 Nisan'da hayır diyor! Hala onlara destek olanlar var. Ben inanıyorum ki benim samimi vatandaşlarım, demokrasiiye inanmış vatandaşlarım, bu ülkenin sıçraması için gayret eden vatandaşlarım 16 Nisan'da evet demeye hazır mı? Kardeşlerim işte burada Fethi'miz şehit oldu değil mi? O şehit edenler hayır diyor, onlarla beraber yürüyenler var ama onların karşısında Gaggoş kardeşlerimiz var.

HDP'YE OY VEREN KARDEŞLERİM SİZE DE SESLENİYORUM: Milletimiz, kurucusu olduğum partiye verdiğiniz destekle bizleri bu noktalara getirdi. Bu bir reformdur. Şahsım için değil, şahsımın öncülüğünde ülkemiz için bu reformu yapıyoruz. AKP ve MHP'nin dayanışması ile özellikle Yıldırım ve Bahçeli'ye çok teşekkür ediyorum. Zira parlamento sırasında oradaki mücadeleleri her türlü takdirin üstündedir. Ve liderlerine bağlı kalarak dürüst bir şekilde el ele veren milletvekillerini de ben alkışlıyorum. Çünkü bu farklı bir mücadeleydi. Başarılı oldular, işi bitirdiler. Şimdi sıra işte bu siyasi hareketlerin tabanında. AK Parti'ye, MHP'ye, CHP'ye gönül veren kardeşlerim. Hepinize sesleniyorum, hatta HDP'ye gönül veren kardeşlerim size de sesleniyorum, bu birlik beraberlikte gelin bütünleşelim. Kardeşlerim biz, millet olarak tek bir milletiz. Türkü ile, Kürdü ile, Lazı ile, Zazası ile, Romanı ile, Boşnağı ile tek milletiz."