Erdoğan: Genelkurmay Başkanı'nı Gülen'le görüştürmek istediler

France 24'e konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan darbe girişimi sırasında yaşananlar ve idam tartışmalarıyla ilgili açıklamalar yaptı.

Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan darbeci askerlerin 15 Temmuz gecesi Genelkurmay Başkanı'nı Fethullah Gülen ile konuşturmak istediğini söyledi: "Genelkurmay Başkanı'mızı rehin tutanlardan bir tanesi kendisine 'Sizi kanaat önderimiz Fethullah Gülen'le görüştürelim, buluşturalım' diyecek kadar ileri gidiyor."

'FİDAN'LA İSTİFAYI GÖRÜŞMEDİK'

MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'la ilgili kendisine yöneltilen bir soruda, Hakan Fidan'ın istifasını sunup sunmadığı sorulan Erdoğan, "Hayır, böyle bir şey görüşülmedi. Benim karar almam gerektiğini söylediler. Ben de bu noktadan sonra hangi kararı alırsam kendileri hem MİT Başkanı hem de Genelkurmay Başkanı benim vereceğim karara uyacaklarını söylediler" diye yanıt verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "İstihbaratımızın başkanı olsun ya da diğer komutanlar konusunda daha tam bir karar almadık. Bizim daha sonra bir karar almamız gerekirse bunu Başbakanımızla yapacağız. Şu an bir geçiş dönemindeyiz. İstihbarat konusunda bir zayıflık yaşandığı söylenebilir. Başarısızlık olduğu kesinlikle söylenemez"

'SİZİ GÜLEN'LE GÖRÜŞTÜRELİM'

Genelkurmay Başkanı Akar'ı 15 Temmuz akşamı rehin tutanlardan birinin Akar'a 'Sizi kanaat önderimiz Fetullah Gülen'le görüştürelim, buluşturalım' teklifinde bulunduğunu ilk kez açıklayan Erdoğan, "Bunlar Pensilvanya'dan aldıkları talimatla bu ülkede, bu darbe girişiminde bulundular. Şu anda itirafçılar var. Bu itirafçılar talimatı nereden aldıklarını söylüyor. Genelkurmay Başkanı'mızı rehin tutanlardan bir tanesi kendisine 'Sizi kanaat önderimiz Fetullah Gülen'le görüştürelim, buluşturalım' diyecek kadar ileri gidiyorlar. Bunu ilk defa şu anda söylüyorum. Biz bu süreci bir kenara koyabilir miyiz?" ifadelerini kullandı.

İDAM AÇIKLAMASI

'İdam cezası' talebi ve söz konusu talebin Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB)'yle ilişkilerine etkisinin ne olacağı sorulan Erdoğan, "Benim halkım, milletim sürekli 'İdam istiyoruz' diyorlarsa ve Meclis'teki milletvekilleri bu konuda olumlu oy verirlerse kusura bakmasınlar bu benim siyasi figür olarak görevimdir. Demokraside halk, ülkeyi yönetir. Ben şunu demek istiyorum. Eğer milletim bunu isterse her şeye değişir. Geçtiğimiz 53 yıldır AB bizi bekletiyor. Bu süre içerisinde AB'ye başka ülkeler alındı. Biz onlardan çok daha iyi durumdayız. Biz AB'nin daha fırsatlarından tam olarak istifade edemedik. AB, fasıllarda Türkiye'ye çektirdiklerini kimseye çektirmedi. Vize serbestisi konusunda da aynı tavrı takındılar. Bundan daha önce Türkiye ile vize sıkıntısı yaşanıyor muydu? Evet. Bize söz verdiler ancak verdikleri söze rağmen bize vize serbestisini sağlamadılar. Biz kendi sözümüzü tuttuk ancak AB kendi sözünü tutmuyor. O yüzden bizden bir şeyler isterken öncelikle kendilerine bakmalılar ve demokrasiye ve hukuka saygılarının olması lazım. Türkiye'ye karşı taraflılar ve ön yargılılar ve bu tarz ön yargılı tutumlarına devam edeceklerine inanıyorum" diye konuştu.

'BUNLAR TERÖR ÖRGÜTÜ'

Askeri darbe girişiminde bulunanlara yönelik ortaya çıkan bazı fotoğraflarda bu kişilerde işkence ve dövülme izlerinin görüldüğü söylenerek, askerlere karşı linç girişimini kınayıp kınamadığı sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Şu ana kadar benim elime geçen fotoğraflarda onların kapalı salonlarda tutulduğuna dair, gözaltında olduklarına dair fotoğrafları gördüm. Tabi ki bazı karşı karşıya gelme durumları olmuş asker ve polis arasında. Askerler, askerlerle karşı karşıya gelmiş. Ona bakacak olursanız Genelkurmay Başkanı'na kelepçe takılırken bazı zarar verme durumları olmuş. Siz şimdi bunu söylerken hayatını kaybeden 246 kişiden bahsetmediniz. 2 binden fazla yaralanan kişiyi dile getirmediniz. Gerçek barbarlık budur. Bizim bundan bahsetmemiz gerekiyor. Benim kınadığım şey, askerin bir terör örgütü lideri olan Fethullah Gülen'in talimatlarını takip etmesi. Benim bahsettiğim masum vatandaşların ellerinde silah yoktu. Avrupalılar sürekli orantısız güç kullanımından bahsediyorlar. Ancak orantısız güç kullanımı nerede? Bir tarafta tanklar, uçaklar var. Benim milletim elinde böyle teçhizatlar yoktu. Bu acımasız terör eylemi tarihimizde görülmemiş bir olaydır ve bunlar Hasan Sabbah'ın askerlerinin saldırı yöntemini takip eden terör örgütü üyeleridir"

'GÜLEN'İN İADESİNİ İSTİYORUZ'

Fethullah Gülen'in iade talebiyle ilgili açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Ortada bir darbe girişimi var ve bu girişimin failleri ortada ve mahkeme önüne çıkacaklar. Biz çalışmalarımızla Fethullah Gülen'in bu terör örgütünün başında olduğunun farkına vardık. Biz onlardan iadeyi istediğimiz zaman hiç belge istemediler. Daha önce ABD ile olan hukukumuzda bizden bir terör örgütü üyesi istendiği zaman biz onlardan hiç belge istemedik ve iade ettik. Ancak biz bir darbe girişimi yaşadık. Fethullah Gülen konusunda kendisinin iadesini istiyoruz. ABD bizden sürekli belge ve kanıt istemeye devam ediyor. Biz ilgili belgeleri elektronik ortamda yollayacağız. Önümüzdeki 10 gün içinde ilk itiraflarla hukuki işlemler devam edecek. Ben Dışişleri Bakanımı, Adalet Bakanımı, özel temsilcilerimi ABD'ye göndereceğim. Böylece ellerindeki verileri karşılaştırabilirler" dedi.

'MEMNUNİYETLE DANS EDECEKLER'

Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki geniş güvenlik önlemleri üzerinden 'Kendinizi tehlikede hissediyor musunuz?' diye sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Tedbirleri almak durumundayız. Ben Paris'teki tedbirleri görmüştüm. Onlarla karşılaştırdığımız zaman aslında bizim almış olduğumuz tedbirler çok hafif kalıyor. Darbe girişimi sonrası olan bir dönemdeyiz. Her şey güllük gülistanlık değil. Biz tedbirlerimizi almaya devam edeceğiz. Normalleşme sürecine kadar elimizden geleni yapacağız. Gelişmiş ülkelerin yaptığından farklı bir şey yapmıyoruz. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Millet Meclisi vuruldu. Bomba saldırısı gerçekleşti. Bu konuda tedbir almak durumundasınız. Bizim batılı arkadaşlarımız bu bombaları dikkate almıyor. Bunu anlamıyorum. Sanıyorum ki Türkiye'nin bütün politik liderleri öldükten sonra herhalde memnuniyetle dans edeceklerini düşünüyorum. Ancak üzgünüm, biz bütün gerekli tedbirleri almaya devam edeceğiz" (DHA)