Erdoğan görüşmesi öncesi büyük baskı altında

ABD'de Donald Trump'la görüşen İngiltere Başbakanı Theresa May, Türkiye ziyareti öncesi insan hakları kuruluşlarının hedefinde..

Abone ol

DUVAR - İngiltere Başbakanı Theresa May bugün için planlanan Türkiye ziyareti İngiliz insan hakları kuruluşlarından tepki çekti. Ülkesini Avrupa Birliği'nden çıkarmaya hazırlanan ve Türkiye'ye ticaret anlaşmaları kovalamaya gelen May, Ankara'daki temaslarında insan haklarını da gündeme getirmesi için baskı altında.

Uluslararası Af Örgütü Türkiye'de OHAL ilanından bu yana insan haklarının 'ciddi biçimde gerilediğini' vurgularken, kurumun İngiltere direktörü Kate Allen Başbakan May'e çağrıda bulundu. Ziyaretin 'darbe girişimi sonrası insan hakları üzerindeki baskı hakkında derinlemesine sorular sorması için 'hayati bir fırsat' olduğunu söyleyen Allen, şöyle konuştu: "Darbe girişimi sırasındaki hak ihlalleri soruşturulmalı ve sorumlular adalet önüne çıkarılmalı ama bu, temel haklar pahasına yapılamaz."

'İŞKENCEYE SON ÇAĞRISI YAPMALI'

Allen, Türkiye'de darbe girişiminin hemen sonrası 'yaygın işkence yapıldığına dair rahatsız edici kanıtlar bulunduğunu' belirterek, 90 bin devlet memurunun işinden olduğuna ve yaklaşık 100 gazetecinin hapse atıldığına dikkat çekti. Allen, "May, gazetecilerin  yargı önüne çıkarılmadan hapse atılmasına ve gözaltında işkenceye son verilmesi, hukukun üstünlüğünün sağlanması için çağrı yapmalı" dedi.

Silah Ticareti'ne Karşı Kampanya (CAAT) adlı sivil toplum kuruluşu da, İngiltere Başbakanı'nı Türkiye ziyaretinde insan hakları endişelerini gündeme getirip silah satışlarını durdurmaya çağırdı. Kurum, "Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yönetiminde giderek otoriterleşiyor" ifadesini kullandı.

'KABADAYI REJİMLERE YANAŞIYOR'

May'e, Liberal Demokrat Parti'den de tepki var. Partinin Dış İlişkiler Sözcüsü Tom Brake, "Erdoğan'dan Trump'a, May dünyanın popülist kabadayılarını doğal müttefikleri olarak görüyor. Bu durum, Brexit sonrası İngiltere için koyacağı öncelikler açısından endişe verici" dedi. Brake, "Erdoğan diğer bütün ülkelerden daha fazla gazeteciyi hapse attı. Öğretmenleri, profesörler ve polisleri yargı sürecine gerek duymaksızın hapse attı. Fakat hükümetimiz bu suçlar için onu eleştirmeyi reddediyor. Başbakanın kabadayı rejimlere yanaşmak yerine dünya çapında ifade özgürlüğünü savunmak gibi bir sorumluluğu var" ifadesini kullandı. (Dış Haberler)