Erdoğan: Kılıçdaroğlu'nu aday olarak karşımıza diken bir mekanizma var
Erdoğan Antalya'da Kılıçdaroğlu'na yüklendi, "Kılıçdaroğlu'nu cumhurbaşkanı adayı olarak karşımıza diken bir mekanizma var. Ülkemize dayatılan bu filmlerle ilk defa karşılaşmıyoruz" dedi.
DUVAR - Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya'da düzenlenen mitingde konuştu.
Kepez Turgut Özal Spor Salonu önünde konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
OLDU MU SİZE 11 ORTAK: "Birileri ülkenin birikimlerini önce 6'lı olarak başlayan masada paylaşmaya niyetlendi sonra ortaklardan biri yerinden kalkıp otururken, masanın altındaki HDP de yerini aldı. 2 büyükşehir belediye başkanını da dahil edip ortak sayını 9'a çıkardılar. Ülkenin ve milletin yeminli düşmanları PKK ve FETÖ de seslerini yükseltti. Oldu mu size 11 ortak. Daha DHKP-C'sini, tefecileri, simsarları, istihbarat aygıtlarını saymıyorum.
ADAY OLARAK KARŞIMIZA DİKEN BİR MEKANİZMA VAR: Kılıçdaroğlu'nu cumhurbaşkanı adayı olarak karşımıza diken bir mekanizma var. Bu mekanizma hassasiyetleri umursamıyor. Ne diyordu bay bay Kemal 'Tıpış tıpış oy vereceksin' diyerek bu nobranlık ifade ediliyor. Bunların derdi Türkiye'yi siyasetiyle, ekonomisiyle, savunmasıyla, diplomasisiyle yarım asır kendine gelemeyecek bir çukura itmektir.
GERÇEK SİYASETÇİYSEN ÇIKAR AÇIKLARSIN: Her şeyiyle terörist Selo Diyarbakır'da 51 kardeşimizin ölümüne neden oldu. Şimdi bu Selo cezaevinde. Ne diyorlar, 'Selo'yu çıkaracağız'. Ondan sonra da Selo'yu Öcalan'ın yerine getireceklermiş. Buradan şu anlaşılıyor; bay bay Kemal demek ki parlamentoda yaptığı görüşme buydu. Açıklayabildi mi, açıklayamaz. Çünkü her şey fırıldak. Düzgün bir şey yok. Eğer gerçek siyasetçiysen çıkar, açıklarsın. Hayatı yalan, hep fırıldaklarla dolaşıyor.
FİLMİN SENARİSTLERİNİ DE ÇOK İYİ BİLİRİZ: Kılıçdaroğlu üzerinden ülkemize dayatılan bu filmlerle ilk defa karşılaşmıyoruz. Bu filmi defalarca seyrettik. Tek parti döneminde insanımızın hak ve özgürlükleri çiğnenirken, sanayi kuruluşlarımızın kapısına kilit vurulurken seyrettik. Darbe ve muhtıralarla seyrettik. Koalisyon hükümetleri döneminde güven ve istikrarı kaybederken izledik. İdeolojik kavgalarda köken ve mezhep kışkırtmalarında seyrettik. Biz defalarca seyrettiğimiz bu filmin senaristlerini de oyuncularını da finalini de çok iyi biliriz.
SANDIKLARI MEZAR EDECEK: Ülkeyi bir avuç sapkın ideoloji mensubunun evlatlarımızın varlığına göz diken ihtiraslarına teslim etmek istiyorlar. Ülkeyi köken ve mezhep ayrımını derinleştirerek kardeşi kardeşe düşman etmek istiyorlar. Ülkeyi terör örgütlerinin cirit alanına çevirmek istiyorlar. Bunların derdi Türkiye ile Türk milletiyle. Kandil'den ne diyordu birisi, bunların bayrağı, ezanı, dini var mı? Ne diyor, 'Bizim desteğimiz Kılıçdaroğlu'na' diyor. Şimdi dini olmayan, diyaneti olmayan, bayrağı olmayan, ezanı olmayan kimler destekliyor bay bay Kemal'i, bu teröristler. Söyle bana arkadaşını söyleyeyim kim olduğunu. Senin arkadaşın Kandil ve onlarla bu yoldasın. 14 Mayıs'ta bu aziz millet sana sandıkları mezar edecek.
Türkiye'yi bugünkü seviyesine getirmeseydik bize kimse ilişmezdi. Ne terör örgütü ne darbeciler, ne ekonomik tuzaklar ne küresel kampanyaların muhatabı olurduk. Biz teslim olmayı değil, mücadeleyi seçtiğimiz için hedefteyiz.
TİPİK ESKİ TÜRKİYE POLİTİKACISI: Kılıçdaroğlu'nun verdiği sözlere, destek istediklerine, desteğine bakın. Tipik eski Türkiye politikacısıyla karşı karşıyayız. Ağzından çıkanı kulağı duymaz. Vaat diye söyledikleri yapılmış işlerdir. Söylediklerinin ucunun nereye gideceğini kendisi de bilmez. Herkesi tasfiye edeceğini söylüyor. HDP ve PKK ne diyorsa kendisi de onu söylüyor. FETÖ ve gizli tetikçiler ne diyorsa Kılıçdaroğlu onu söylüyor. ABD ve AB'de kulağına ne üfleniyorsa onu söylüyor. Bu zatın kendisini ciddiye almıyoruz. Masanın etrafında oturanlara ve çevresinde dönenlere bakınca her şey ayan beyan ortaya çıkıyor. Hangi insan kendi ülkesine, devletine, milletine bu kadar büyük kin duyabilir? Bay bay Kemal ABD'de bir benzin istasyonunda bir restorana giriyor, neler çevirdiği belli değil. Pennsylvania'nın uzantılarıyla sohbeti koyulaştırıyor. Hangi insan memleketine böyle bir nefret besleyebilir?
BAY BAY KEMAL'İN ADAMI BODRUM'DA: Tam 15 seçimdir biz önce Allah'ımıza sonra milletimize güvenerek girdiğimiz mücadeleden boynu bükük ayrılmadık. Bu bay bay Kemal'in referansı var mı? 10 tane büyükşehir belediye başkanı var, onlara bakın. Şu Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı Antalya'ya ne kazandırdı? Bunların derdi başka; İstanbul'u sel alır götürür bay bay Kemal'in adamı Bodrum'da. Bodrum'dan çıkmazlar. Diğerleri de öyle.
ALEVİ-SÜNNİ DİYE AYRIMA TUTANLARA LANET OLSUN: Kimsenin meşrebini, dinini sormadık. Ne diyor bay bay Kemal 'Ben Alevi'yim'. Biz sana sormadık ki... Bu ülkeyi Alevi-Sünni diye ayrıma tutanlara lanet olsun. Asırlık ihmalleri telafi ederek ülkemizi büyütmenin çaresine baktık. Hiçbir kimse inkar edemez ki bu ülke için samimiyetle çalıştık."
TOKİ’Yİ BU MİLLET SANA YEDİRTMEZ: Çevre ve Şehircilik’te, TOKİ vasıtasıyla 4 bin 690 konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. 2 bin 88 konutun yapımına devam ediyoruz. Şimdi, bay bay Kemal yeni bir şey daha söylemiş. TOKİ’yi kapatacakmış. Ya neyi kapatıyorsun? Benden önce TOKİ çok daha fazla üretmiş. Ben göreve gelmeden önce TOKİ’deki üretim sayısı 40 bin konuttu. Şimdi ise 1 milyon 300 bin konutu biz yaptık. 40 bin nere, 1 milyon 300 bin nere? Bay bay Kemal, TOKİ’yi sana bu millet yedirtmez. İşte, depremde TOKİ’nin neler yaptığını gördük, değil mi? Antalya’da yangın ve sel felaketlerinde hep buradaki insanlarımızın yanında olduk. Manavgat’ta evi yanana, Kumluca’da evi yıkılana yenisini yapıp verdik.” (HABER MERKEZİ)