Erdoğan: Kısa çalışma ödeneği mart sonunda bitiyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kısa çalışma ödeneğini mart ayı sonunda bitireceklerini açıkladı. Erdoğan alınan önlemlere yeterince uyulmadığını belirterek, "Şehirlerimizdeki mevcut uygulamayı bir süre daha sürdürme kararı aldık" dedi.

Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında yapılan kabine toplantısı sona erdi. Erdoğan toplantının ardından açıklamalarda bulundu. 

Erdoğan kısa çalışma ödeneği uygulamasının mart sonunda bitirileceğini açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, korona virüsü tedbirlerine ilişkin ise "Bugünkü toplantımızda şehirlerimizdeki mevcut uygulamayı bir süre daha sürdürme ve gelişmeleri yakın takip etme kararı aldık. Milletimizin yeni normalleşmenin ilk heyecanıyla kurallara riayet konusunda yeterli dikkati gösteremediğini düşünüyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı, kabine toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada özetle şunları söyledi:

KUŞATMA ÇABALARINI DA REFORM GÜNDEMİMİZE HIZ VEREREK BOŞA ÇIKARDIK: "Terör örgütlerinden kimi uluslararası kuruluşlara kadar bu senaryo da kullanılan oyuncuları birer birer devre dışı bıraktık. Milletimizin birlik ve beraberliğini güçlendirirken, sınırlarımızı güvenlik altına alacak adımları da cesaretle attık. Türkiye’ye bu şekilde diz çöktüremeyeceklerini görenlerin diploması ve ekonomi alanlarında yoğunlaştırdıkları kuşatma çabalarını da reform gündemimize hız vererek boşa çıkardık.

YENİ REFORM PROGRAMLARIYLA MİLLETİMİZİN HUZURUNA ÇIKIYORUZ: Milletimizin taleplerine ve beklentilerine uygun olarak zaten yürütmekte olduğumuz çalışmaları kapsamlı reform paketleriyle demokratik ve ekonomik zaferlere dönüştürecek programlar geliştirdik.  Gençlerimize üzerinde 2053 vizyonlarını inşa edebilecekleri büyük ve güçlü Türkiye’yi miras bırakmakta kararlıyız. Bu çerçevede son dönemde yeni reform programlarıyla milletimizin huzuruna çıkıyoruz.

EKONOMİDE DE İSTİKRARI VE GÜVENİ SAĞLAMLAŞTIRACAK ADIMLAR: Hukuk alanındaki reform gündemimizi içeren, İnsan Hakları Eylem Planımızı daha önce açıklamıştık. Geçtiğimiz cuma günü de ekonomideki yeni reform programımızı kamuoyuyla paylaştık. Bu programın amacı, ekonomiyi yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyütecek bir yol haritası oluşturmaktır. Ülkemizi 2002 yılından beri istikrar ve güven esasına göre büyütmenin gayreti içerisindeyiz. Son dönemde maruz kaldığımız saldırıların istikrar ve güven iklimini hedef almasının sebebi de işte budur. Bunun için reform programımızı her alanda olduğu gibi ekonomide de istikrarı ve güveni sağlamlaştıracak adımlarla teçhiz ettik. Bu kapsamda kamu maliyesi, enflasyon, finans sektörü, cari açık ve istihdam konularında çok sayıda yeni düzenlemeyi hayata geçiriyoruz. Yapısal politikalar kapsamında da kurumsal yapımızı yatırımların teşvikini iç ticaretin kolaylaştırılmasını, rekabet politikalarını içeren somut politikalar geliştiriyoruz. Türkiye’yi salgınla birlikte hızlanan yeni küresel siyasi ve ekonomik düzende hak ettiği yere çıkarmakta kararlıyız. Reform programlarımızı bu hedefimize ulaşmamızı kolaylaştıracak ve hızlandıracak şekilde hazırlıyoruz. Her reform programımız, kamudan özel sektöre, sivil toplumda sosyal kesimlere kadar tüm tarafların görüşleri ışığında oluşturulmuştur. Hazırlık aşamasında özellikle olduğu gibi, bu programların uygulama sürecinde de her türlü yapıcı eleştiriye ve katkıya açığız. Ülkemizin hayrına olan her iş gibi reformlarımızı da kör bir husumetle sabote etmeye çalışanları ise milletimizin takdirine havale ediyoruz.

DÜNYANIN TAKDİR ETTİĞİ BİR BAŞARI HİKAYESİ: Şimdiye kadar bu virüs 192 ülkede toplam 2 milyon 700 bin insanın hayatına mal oldu. Ülkemizde ise virüs tespit edilen 2 milyon 900 bine yakın vatandaşımızdan 29 bin 500’ü maalesef hastalığa yenik düştü. Salgında vefat eden kardeşlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet, ailelerine sabr-ı cemil niyaz ediyorum. Bu dönemde büyük bir fedakarlık sergileyerek virüse karşı en ön cephede yer alan tüm sağlık çalışanlarımıza ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.

Türkiye, sağlık altyapısının ve sosyal güvenlik sisteminin gücü sayesinde salgınla mücadelesini, dünyanın takdir ettiği bir başarı hikayesine dönüştürdü. Salgının zirve yaptığı aylarda dahi sağlık sistemimiz vatandaşlarımıza hizmet etmeyi sürdürdü. İnsanların hastane kapılarından geri çevrildiği, doktorların hasta seçmek zoruna kaldığı, bakım evlerinde yaşlıların ilgisizlikten can verdiği vahim sahnelerin hiçbiri hamdolsun ülkemizde yaşanmadı.

Ülkemize kazandırdığımız şehir hastaneleri özellikle salgın döneminde kritik rol üstlendiler. Bugün artık elini vicdanına koyan herkes bu yatırımların hakkını temsil ediyor. Yolu bir şekilde şehir hastanelerine düşen vatandaşlarımız, iyi ki muhalefete rağmen bu hizmetler yapılmış diyor. Salgın döneminde sağlıktan eğitime, ekonomiden sosyal yardımlara kadar her alanda attığımız ilave yatırımlarla ülkemizin alt yapısını daha da güçlendirdik.

BU ALANDA YENİ BİR ÇIĞIR AÇTIK: Covid-19 teşhisi yapabilen laboratuvarlarımız, sayı itibariyle 73’ten 6 kattan fazla artışla 461’e yükseldi. Filyasyon ve izolasyon takip sistemini kısaca HES dediğimiz Hayat Eve Sığar uygulamasını hayata geçirdik. Yüksek öğrenim yurtlarımızın bir kısmını karantina merkezlerine dönüştürdük. Bu çerçevede yurtlarımızda 122 bin insanımıza hizmet verdik. Gelişmiş ülkeler henüz maske sıkıntısını bile aşamamışken biz, rekor sürede yerli solunum cihazımızı üreterek kendi ihtiyaçlarımızı karşılamanın yanında 20 ülkeye bu cihazları ihraç ettik. İnşası süren projeleri hızlandırarak İstanbul Başakşehir, Konya ve Tekirdağ Şehir hastanelerimizi hizmete aldık. Çok kısa sürede, İstanbul’un iki yakasına kazandırdığımız 1008’er yataklı iki acil durum hastanesiyle bu alanda yeni bir çığır açtık. Böylece sadece salgın döneminde toplam 16 bin 160 yataklı sağlık tesisini inşaatını tamamlayıp vatandaşlarımızın hizmetine sunduk.

AŞILAMA SIRALAMASINDA DÜNYADA 5. DURUMDAYIZ: Dünyada aşı uygulamasını başlatan ilk ülkeler arasındayız. Bugün itibariyle yapılan aşı sayısı, 11 milyon 500 bine ulaştı. Aşılama sıralamasında dünyada 5. durumdayız. Çalışmaları süren yerli aşımız, hazır hale gelene kadar yurtdışıdan aşı tedarikini sürdüreceğiz.

CEP TELEFONU ABONELERİNE 8 GB’A KADAR EBA’YA ÜCRETSİZ ERİŞİM: İnsanların haftalar boyunca eve kapandığı günlerde eğitim öğretime devam etmek ayrı bir önem kazanmıştır. Hazırlıklarımızı hızla tamamladığımız EBA TV yayını ile 23 Mart 2020 tarihinden itibaren uzaktan eğitime geçtik. İçerik üretiminde 1000’den fazla öğretmenimizin görev aldığı bu sistem üzerinden toplam 12 bin 500 saat yayın yapıldı. Yüz yüze eğitimi ise 11 Şubat 2021 itibariyle kademeli olarak yeniden başlattık. Geçtiğimiz kabine toplantımızda yüz yüze eğitimin kapsamını epeyce genişlettik. Ülkemizdeki tüm cep telefonu abonelerine aylık 8 GB’a kadar EBA’ya ücretsiz erişim imkanı sağladık.

KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİNİ MART SONUNDA BİTİRİYORUZ: Öğrenim ve katkı kredisinin bazı taksitlerini üç ay süreyle erteledik. Sosyal koruma kalkanı programımızla vatandaşlarımıza doğrudan aktarılan kaynağın toplam tutarı, 56 milyar lirayı aşmıştır. Salgın döneminde kısa çalışma ödeneğinin kapsamını genişlettik. Şartlarını kolaylaştırdık. Bu dönemde 3,7 milyon çalışanımıza 30 milyar lirayı bulan tutarda kısa çalışma ödemesi yaptık. Salgının seyrine göre peyderpey uzattığımız bu uygulamayı mart sonunda bitiriyoruz. Şartları kısa çalışma ödeneği almaya yetmeyen ve ücretsiz izne çıkarılan 2.5 milyon çalışmamıza 10 milyar liraya yakın nakdi ücret desteği ödedik. İşsizlik ödeneği kapsamında 1 milyon kişiye 5.5 milyar lira ödeme gerçekleştirdik. Normalleşme desteği ile 3,6 milyar liradan fazla prim mahsuplaşması imkanı sağladık. İstihdamdaki sürekliliği temin etmek amacıyla 2 aylık telafi çalışma süresini 4 aya çıkardık. Salgının başından itibaren verdiğimiz teşvik ve desteklerin tutarı 80 milyarı buldu.

40 MİLYAR LİRA PRİM BORCUNU 6 AY SÜREYLE ERTELEDİK: Covid-19 test, tedavi ve bakım hizmetleri için GSS kapsamında karşıladığımız ödemeler ise 7,8 milyar lirayı aştı. Salgın sosyal destek programımızla 6.5 milyon haneye 1000’er liradan toplamda 6.5 milyar lira nakdi yardım ulaştırdık. Biz bize yeteriz Türkiye’m milli dayanışma kampanyamızla 2 milyar lirayı aşkın yardım topladık ve bu yardımları ihtiyaç sahibi hanelere takdim ettik.

İŞYERİ KİRA DESTEĞİ: Salgının etkilerinin azaltılması için hazırladığımız ekonomik istikrar kalkanı paketinin 18 Mart 2020’de kamuoyu ile paylaşmıştık.  Bu paketin kapsamını ihtiyaçlara ve yeni durumlara göre zaman içinde sürekli güncelledik. Borç ertelemelerinden, yeniden yapılandırmalara, kredi ve teşviklerden karşılıksız hibelere kadar pek çok farklı destek programıyla salgından olumsuz etkilenen tüm kesimlerin yanında olduk. Basit usulde vergilendirmeye tabi olanlar başta olmak üzere belirlenen esnaf ve sanatkarımıza aylık 1000 lira destek ödemesi yaptık. İşyeri kira olan esnaflarımıza 3 ay süreyle Büyükşehirlerde 750, diğer şehirlerde ise 500 lira destek ödemesinde bulunuyoruz. Bu kapsamda başvurusu kabul edilen 140 bine aşkın esnaf ve sanatkarımıza toplam 2 milyar 80 milyon lira tutan ödeme yapılmaya devam ediyor. Miktarını 1000 lira olarak belirlediğimiz gelir kaybı desteğine yapılan başvurularında 975 bine yakını onaylandı. Ciro kaybı desteğiyle ilgili başvuruların değerlendirmesi sürüyor. Mücbir sebep hali ilan edilen 24 Mart 2020’den itibaren KDV ve prim ödemelerine 6 ay süreyle erteleme imkanı sağlamıştık. Bu imkandan 2 milyonda fazla mükellef yararlandı. Yine bu dönemde ticareti desteklemek için KDV oranını kimi sektörde yüzde 18’de yüzde 8’e kimi sektörlerde de yüzde 8’den yüzde 1’e indirdik.

FAHİŞ FİYATLA MÜCADELE: Bu çerçevede yapılan denetimler neticesinde bugüne kadar toplam 32 milyon liraya yakın idari para cezası uygulandı. Salgının ilk gününden itibaren milletimizin gıda güvenliği ve tedarikinde en ufak bir aksaklığın oluşmasına müsaade etmedik.

24 MİLYAR LİRA TARIMSAL DESTEK: Destekleme ödemelerini öne çıkararak, çiftçilerimize finansman desteği sağladık. Çiftçilerimize bu dönemde 9,3 milyar lira hayvancılık destekleme ödemesi, 12,6 milyar lira bitkisel üretim destekleme ödemesi yaptık. Bu yıl üreticilerimize yapacağımız tarımsal destek ödemesi tutarı ise 24 milyar liradır. Kredi borçlarını 6 ay erteleyerek o köy kredilerini yeniden yapılandırarak besici ve yetiştiricilere 90 gün vadeli arpa satışı yaparak salgın döneminde üreticilerimizi rahatlattık. Su ürünleri yetiştiriciliği, mesire yerleri, milli park ve tabiat parkları kira ödemelerini faizsiz olarak yine erteledik. Yüzde 75’i hibe olmak üzere toplam 6bin 100 ton tohumu, tarlasını ekmek için bekleyen çiftçimize ulaştırdık. Tarım arazileri ve 2b satışlarından kaynaklanan 46 bin 500 hak sahibinin nisan, mayıs ve haziran aylarına ait ödemelerini faiz uygulamadan ve başvuru şartı aramaksızın 3 ay süreyle öteledik. Hazineye ait tarım arazilerini kullanan 18 bin çiftçimizin Nisan, Mayıs ve Haziran ayı ödemelerini de yine 3 ay süreyle ve faizsiz teyit ettik.

ÖZEL TİYATROLARA 35,8 MİLYON, SİNEMA SEKTÖRÜNE 89 MİLYON LİRA DESTEK: Müzik sektöründeki 30 bin 770 başvuru sahibine 4 ay boyunca ayda 1000 lira olmak üzere toplam 123 milyon lira destek sağladık. Turizm de 2020 yılındaki 16 milyon ziyaretçi ile dünya ortalamasına ve rakip ülkelere kıyasla en az daralma yaşayan ülkelerden biri olduk.

VEFA DESTEK GRUPLARI KURDUK: Sokağa çıkması kısıtlanan tek başına yaşayan veya herhangi bir yakını olmayan 65 yaş ve üstü vatandaşlarımıza yardım için vefa sosyal destek grupları kurduk. Vefa sosyal destek gruplarında kamu personeli, sivil toplum gönüllüleri ve gençlerimizde oluşan yaklaşık 145 bin kişi, görev yaptı. Bu kapsamda 65 yaş üzerine vatandaşlarımızdan 9 milyonu aşkın talep yerine getirildi. Ekiplerimiz, 3 milyonu aşkın haneyi ziyaret ederek bu zor günlerinde vatandaşlarımızı yalnız olmadıklarını hissettirdi. İzolasyona tabi kişilere yönelik 31.5 milyona yakın denetim gerçekleştirildi.

YATIRIMLARIMIZA ARA VERMEDİK: Dünya ekonomilerinin adeta durma noktasına geldiği salgın döneminde Türkiye olarak yatırımlarımıza ara vermedik. Bu süreçte 463 kilometre otoyol, 551 kilometre bölünmüş yol, uzunluğu 43 kilometreyi bulan 352 büyüklü küçüklü köprüyü, yine uzunluğu 75.5 kilometreyi bulan 45 tüneli hizmete açtık. Bunlar arasında Ankara-Niğde otoyolu, Menemen Aliağa -Çandarlı otoyolu, Kuzey Marmara otoyolunun bir bölümü gibi önemli projeler de yer alıyor.

YURTDIŞINDAKİ KARDEŞLERİMİZİ İHMAL ETMEDİK: Sınırlarımız içindeki vatandaşlarımıza da sahip çıkarken yurtdışındaki yaşayan kardeşlerimizi de ihmal etmedik. Salgının başından bu yana 142 ülkeden 100 bini aşkın vatandaşımızı Türkiye’ye getirerek aileleri ile buluşturduk. Tahliye uçuşlarıyla 67 ülkeden 5 bin 500’den fazla yabancının evlerine güvenle dönebilmesini sağladık. Ayrıca Türkiye üzerinden evlerini dönmek isteyen 91 ülkeden 38 bin insana yardımcı olduk. Ülkemizden talepte bulunan 157 ülkeye ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi yardım ve destek sağladık.

ARAŞTIRMA GELİŞTİRME MERKEZLERİNDE KİRA MUAFİYETİ: Virüsün sosyal ve ekonomik etkilerini azaltmak için kalkınma ajanslarımız aracılığıyla 63 projeye 39 milyon lira kaynak aktardık. Teknoloji geliştirme bölgeleri ve araştırma geliştirme merkezlerinde girişimcilerimize kira muafiyeti imkanı getirdik.

SAYILARI BELLİ BİR RAKAMIN ALTINA DÜŞÜRMEMİZ GEREKİYOR: Özetin özeti mahiyetindeki bu desteklerle milletimizin her kesiminin salgın dönemini en az zararla atlatmasını temin etmeyi amaçladık. Milletimizin her bir ferdinin yanında olmak en başta gelen görevimizdir. Ancak aslolan temizlik, maske ve mesafe kurallarını riayet ederek aşılamayı hızlandırarak, moralleri yüksek tutarak salgın sonrasına hazırlanmaktır. Bunun için vaka, ağır hasta ve vefat sayılarını belli bir rakamın altına düşürmemiz gerekiyor. Aksi taktirde biz ülke içinde her yeri açsak, dünya ile itibarımız kesik olacağı için bu bir anlam taşımaz.

MEVCUT UYGULAMA SÜRECEK: Bugünkü kabine toplantımızda son iki haftadaki gelişmelerin üzerinden etraflıca durduk. Kimi illerimizde görülen kısmi vaka yükselişlerine rağmen bu artışın hastaneye yatış, yoğun bakım ve entübe sayılarına sınırlı şekilde yansımasını da sevindirici bir gelişme olarak değerlendiriyoruz. Ayrıca aşılama yaygınlaştıkça salgınla mücadelenin daha etkin hale geldiğini görüyoruz. Tedbirlere, özellikle uyulmasıyla ilgili denetimleri daha sıkı şekilde yürüterek süreci yakından takip edeceğiz. Tüm bu verileri, gözönüne alarak bugünkü toplantımızda şehirlerimizdeki mevcut uygulamayı bir süre daha sürdürme ve gelişmeleri yakın takip etme kararı aldık. Milletimizin yeni normalleşmenin ilk heyecanıyla kurallara riayet konusunda yeterli dikkati gösteremediğini düşünüyorum. İnşallah bundan sonra çok daha bilinçli ve dikkatli davranarak bu meselenin üstesinden hep birlikte geleceğiz. Vatandaşlarımızdan tedbirlere muhakkak uyarak hem kendi sağlıkları üzerindeki riski azaltmalarını hem de şehirlerini ve ülkemizi bu musibetten kurtarma mücadelemize destek vermelerini rica ediyorum. Tedbirlere uymamız halinde yeniden kısıtlamaların yasakların gelmesinin kaçınılmaz olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum." (HABER MERKEZİ)