Erdoğan, Prof. Ayşe Buğra'yı hedef aldı: Provokatörlerin içinde

Boğaziçi Üniversitesi protestolarıyla ilgili "Oradaki öğrencilerimizle yakından uzaktan alakası yok" diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Osman Kavala'nın eşi Prof. Dr. Ayşe Buğra'yı hedef aldı, "Bu ülkede Soros'un adeta temsilcisi olan kişinin karısı da aynı şeklide Boğaziçi'nde provokatörlerin içerisinde yer alan bir kadındır." Erdoğan daha sonra, partisinin kadın kolları kongrelerinde AK Partililere "Bu lezbiyenlerin söylediklerine takılmayalım, biz analarımıza bakalım" diye seslendi.

Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi protestolarının başını HDP ve CHP'nin çektiğini, öğrencilerle alakası olmadığını savundu. Melih Bulu'nun istifa etmesini isteyen akademisyenleri işaret eden Erdoğan, cezaevinde tutulan Osman Kavala için "Sorosun'un temsilcisi" ifadesini kullandı, eşi Prof. Dr. Ayşe Buğra için de "Provokatörlerin içerisinde yer alan bir kadındır" dedi.

Cuma namazı sonrası soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin Boğaziçi Üniversitesi'yle ilgili eylemler konusunda geçmişte barış bildirisine imza attıkları için KHK ile ihraç edilen akademisyenleri hatırlatması üzerine şöyle konuştu:

'ANA MUHALEFET BAŞININ ÜSTLENDİĞİ GÖREV ORTADA'

"Sizler zaten tespit etmiş durumdasınız. Şu anda Boğaziçi Üniversitesi'ndeki olayları, oradaki öğrencilerimizn bir olayı olarak tanımlamak, o şekilde kabul etmek mümkün değil. Bunun oradaki öğrencilerimizle yakından uzaktan alakası yok. Bu işin başını maalesef hem siyasetin bir boyutu çekiyor, dün akşam görüyorsunuz, dağdan beslenenlerin Kadıköy'de yapmış olduğu çağrı ve gösteriler bunun açık net ifadesidir. Aynı şekilde ana muhalefet başının üstlendiği görev ortadadır.

'MELİH BEY ALANINDA BAŞARILI OLAN BİR ARKADAŞ'

Tüm bunlarla beraber ortak hareket ettikleri akademisyenler de bu işin içinde maalesef yer alıyor. Akademisyenlerin içerisinde bunu kabullenmeyenler de var ama bu işe teşne olanlar da var. Bir defa birçoğu maalesef şunu öğrenememişler, bu ülke hukuk devletidir, YÖK'ün yetki alanı olduğu yerle birlikte bu ülkenin cumhurbaşkanının buradaki yetkileri var ve Boğaziçi ile ilgili ben daha önce iki tane rektör atadım. Gerek Kadri bey,  gerek Barbarosuğlu... YÖK teklifini yapmıştır ben de onadım. Şimdi de Melih beyle ilgili de, dokuz aday önüme geldi, bu dokuz adaydan bir tanesi olan Melih beyin ben atamasını yaptım. Peki Melih bey kimdir, nedir diye baktığımız zaman, iki farklı üniversitede rektörlük yapmış bir insan. Alanında başarılı olan bir arkadaş. Bazı televizyon kanalları çıkıp sürekli istifa etmelidir diyor, yürekleri yetse Cumhurbaşkanı da istifa etmelidir diyecekler.

'ZENCİ VATANDAŞLARINIZI POLİSLER YERE YATIRIP ÖLDÜRDÜ'

Bu ülkede Soros'un adeta temsilcisi olan kişinin karısı da aynı şeklide Boğaziçi içinde provokatörlerin içerisinde yer alan bir kadındır. Ülkemizin böyle bir nadide üniversitesini alın istediğiniz gibi karıştırın mı diyeceğiz. ABD veya AB ne diyorlar? Biz Boğaziçi'nde olanları kınıyoruz diyorlar. Burada ABD'ye ben şunu söylerim. Burada seçim öncesinde ABD'deki olaylardan hiç utanç duymuyor musunuz? Orada herkes birbirini nasıl tehdit etti, nasıl ırkçılıkta tavan yaptınız. Ve zenci vatandaşlarınızın oradaki polisler nasıl yere yatırıp öldürdüler, bunları nasıl izah ereceksiniz. Ya Macron sen önce şu Sarı Yelekliler meselesini hallet. Biz huzurluyuz, biz rahatız. Ama bizim de huzurumuzu kaçırmanın gayreti içindeler.

'NE YAZIK Kİ İYİ PATİ DE İÇİNDE'

Ana muhalefet bunun içinde. HDP bunun içinde ne yazık ki İP de bunun içinde. Bunlar şu anda bunu karıştırmanın gayreti içindeler. Bu işi başaramayacaklar bu işi bir daha Gezi olaylarıyla aynı yere getiremeyecekler. Bunların çoğu mikser ya bizim mikserlerle işimiz yok. Oradaki yavruları teröre peşkeş çekmeyecekler.

'GEZİ OLAYLARIYLA AYNI YERE GETİREMEYECEKLER'

Bunlar şu anda bunu karıştırmanın gayreti içindeler. Bu işi başaramayacaklar bu işi bir daha Gezi olaylarıyla aynı yere getiremeyecekler. Onun için de bütün emniyet teşkilatımız her türlü adımını kararlılıkla atıyor. Karıştıra karıştıra sadece Boğaziçi üniversitesini karıştırdılar. Maalesef geri gidiyor şu anda 10 bin öğrenciye düştü. Burayı yeniden ayağa kaldırma iddiasıyla buraya gelmiş bir hocamız Melih Bey. Kimse kalkıp da 206 tane üniversite 207. Boğaziçi ne oluyoruz? Bu soruyu ekranlara çıkanlardan duydunuz mu.

BAHÇELİ İLE SEÇİM YASASI DA KONUŞULDU

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün MHP lideri Devlet Bahçeli ile yaptıkları görüşmeyle ilgili de şunları söyledi: "Ülkemizin sorunların ele aldığımız görüşmede, ama bu ara malum bu Türkiye'nin yeni bir anayasaya, yepyeni bir anayasaya ihtiyacının olduğu bir dönemde bizim de gündeme taşıdığımız bir konuydu ve bu konuyla ilgili olarak Cumhur İttifakımızın diğer müttefiki konumundaki sayın Bahçeli de düşüncelerini açıklamıştı. Yepyeni bir anayasaya ihtiyacımızın olduğunu kendileri de söylemişlerdi. Bu konu üzerinde görüş alışverişinde bulunduk. Bunun yanında Seçim Kanunu'nda neler yapabiliriz, Siyasi Partiler yasasıyla ilgili ne yapabiliriz, bunların üzerinde durma fırsatı bulduk."

'LEZBİYENLERİN SÖYLEDİKLERİNE TAKILMAYALIM'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Adıyaman-Edirne-Erzurum-İzmir-Kırşehir-Mersin-Osmaniye 6’ncı olağan il kadın kolları kongrelerinde de Boğaziçi eylemlerine değindi. Erdoğan canlı bağlantıyla katıldığı kongre toplantısında şunları söyledi: 

"Türkiye’de kadınları yok sayan, görmezden gelen, kadınların gücünü harekete geçiremeyen bir siyaset başarıyla ulaşamaz. Biz samimiyeti her konuda olduğu gibi kadınları siyasetin merkezine yerleştiriyoruz. Siyasi hayatımızın her döneminde hanımların hakkettikleri tüm kademelere gelebilmeleri için gayret gösterdik. Kadınların siyasete ve sosyal hayata katılımı noktasındaki en büyük kazanımlarının altında hep AK Parti’nin imzası bulunuyor. Şayet kadınlarımızın çoğunluğunun desteğini yanımızda tutmayı sürdürürsek, Allah’ın izniyle AK Parti’nin yükselişinin önüne kimse geçemez. Bu lezbiyenlerin söylediklerine takılmayalım biz analarımıza bakalım. Ailenin direği anne. Bu annelerimizle birlikte geleceğe emin adımlarla yürüyeceğiz. Son dönemde İstanbul’daki hadiselerde örneklerini gördüğümüz şekilde zihni ve kalbi olarak ülkesiyle milletiyle değerlerimizle bağı kopmuş bir kesimin varlığına üzüntüyle şahit oluyoruz. Oradaki bir kısım genç, ne yazık ki dışarıdan tahriklerle böyle bir oyuna giriyor. Teröre ve şiddete bulaşanların gözünün yaşına bakmayacağız, yargının karşısına çıkaracağız. Sizin orada ne işiniz var. Siz gidin siyaset yapın. Ana muhalefetin başı her gün konuşuyor, diğer dağdan PKK’dan destek alıyor. İYİ Parti ismi iyi ama kendisi maalesef o da bu işin içine karıştı. Buralar bizim ilim yuvalarımız. İlim yuvalarımızı tahrik etmeye, terörize etmeye kimsenin hakkı yok buna da müsaade etmeyiz. Ailelere sesleniyorum, evlatlarınıza sahip çıkın. İnşallah bu sinsi oyunu hep birlikte bozacağız. (HABER MERKEZİ)