Erdoğan: S-400'ler 10 gün içinde gelecek
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rus yapımı S-400 hava savunma sistemlerinin ilk serisinin 10 gün içinde geleceğini söyledi. "Bir S-400 üç Patriot’a bedel" diyen Erdoğan, "Eğer şartlar S-400 ile eşit bile olsa biz Patriot alırız. Ama eşit olmazsa -kusura bakmayın- o zaman sen menfaatini düşünüyorsan biz de menfaatimizi düşüneceğiz" ifadelerini kullandı.
DUVAR - Cumurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rus yapımı S-400 füzelerinin ilk serisinin 10 gün içinde Türkiye'ye geleceğini açıkladı. Erdoğan'ın, Amerikan yapımı Patriot hava savunma sistemlerinin de alınabileceğini söylemesi dikkat çekti.
Japonya’da hem ABD Başkanı Donald Trump hem Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le görüştüğü G-20 Liderler Zirvesi'nden sonra gazetecilere konuşan Erdoğan şu açıklamaları yaptı:
PAZARLIK YAPMAYI SEVERİM: Sayın Trump ile görüşmemiz çok olumlu bir havada geçti. Kendileri S-400 ve F-35’ler konusunda bize destek veriyor. Yaptırımlara ilişkin olarak farklı opsiyonlara baktıklarını ve Türkiye’ye adil muamele yapılmadığını basının önünde açıkça ifade etti. Halkbank konusunun kısa sürede çözüleceğini ümit ediyoruz. Güvenli bölge konusunda birlikte çalışmaya devam edeceğiz. 75 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmaya çalışacağız. Sayın Trump, bu yıl Türkiye’yi ziyaret edecek.
(Trump’ın kendisi için söylediği ‘pazarlıkta çetin biri’ sözleri) Pazarlıkta çetin biriysem -ki severim- bu iyi bir şey. Trump bazı şeyleri ifade ederken zihin arkasında bir şeyler saklamıyor. Mesela basına yaptığı açıklamada S-400 ile ilgili çok açık dürüstçe ifadeler kullandı. Ben de dedim ki ‘Ben de sizi bu yönünüzle seviyorum’. Çünkü kendi arkadaşları, ekibi orada. Ekibin içerisinde bu işe karşı duranlar da belki var. Bu yönü hakikaten çok çok farklı. Bunları bu şekilde anlatması da takdire şayan. Obama’ya diyor ki ‘Bu süreci sen bu hale getirdin. Sen eğer Patriot’ları vermiş olsaydın bugün böyle bir durum olmayacaktı. Şu anda da adaletli davranmaya mecburuz’.
TRUMP TÜRKİYE'YE GELECEK: F-35’ler konusunda bir noktaya geldi, bu çok daha önemli. ‘1 milyar 400 milyon dolar vermişler, sen malını vermiyorsun’ dedi. Ne böyle bir tüccar olur ne de böyle bir müşteri. Bunu da çok açık söylemek bir insanın dürüstlüğüne işaret eder. Arkadaşlarımızı görevlendirdik, işin takibini yapacaklar. Savunma Bakanlarımız, Dışişleri Bakanlarımız, onlar da bu işin takibini yapmak suretiyle kapıları inşallah açmış olacaklar.
Tabii S-400 konusunda da Sayın Putin’le yanımda yaptıkları şakalaşmalar oldu. Onlar da güzeldi. Şakaların neler olduğunu karıştırmayın. Bazı şeyler de bende kalsın.
(ABD’yle yaptırım konusunda nasıl bir orta yol bulunabilir?) Yaptırım derken; ‘Şu şu şu konuda yaptırım’ diye hiçbir şey duymadık. Sayın Trump, kendisi ile telefon görüşmelerimde, ikili olarak bir araya gelişlerimizde şu ana kadar ‘Biz size şu yaptırımı yapacağız’ demedi. S-400’le ilgili olarak da ‘Haklısın’ dedi. Bugün işi çok daha ileri bir seviyeye taşıdık. Bu ileri seviyede de Sayın Trump ‘Bu adaletsizliktir’ dedi. Bu çok önemli. Sayın Putin’le üçlü olarak bir araya geldiğimizde de yine makul ve güzel şeyler söyledi. Tabii daha önce de Sayın Putin ve Trump arasındaki görüşmeyi Sayın Putin zaten bize anlatmıştı. Yani oralardaki görüşmelerde de bu konu olumlu istikamette. Öyle zannediyorum ki herhangi bir sıkıntı olmadan bu süreci aşacağız. Tabii bu arada Sayın Trump’ın Türkiye ziyaretiyle ve iş konseyini de yapmak suretiyle bu işi çok daha ileriye taşımış olacağız. Bu arada biz bir de oradan THY olarak 100 Boeing uçağı alıyoruz.
10 GÜN İÇİNDE İLK SERİMİZİ ALACAĞIZ: (Trump’ın Türkiye’nin tezlerine yönelik ikna olmuş yaklaşımı) Böyle bir yaklaşım elbette iyi karşılanır. Tabii bundan sonraki süreç de çok önemli. Bu S-400’ler konusunda özellikle birilerinin, farklı kesimlerin sağda solda artık konuşmaması lazım. Çünkü bu açıklamadan sonra Sayın Trump konumunu belirlemiştir. Ama birileri de maalesef kendilerine göre gelin güvey oldular, rastgele yazıp çiziyorlar. Başlığı atıyorlar ama içinde bir şey yok. Hatta ben konuşmamda da yaptırımlar için ‘Böyle bir şeyi tahmin etmiyorum’ açıklamasını kullandım.
(Trump’ın ‘F-35’leri, yani parasını ödediği uçakları almak istiyorlar, bundan doğal ne olabilir ki’ sözleri) Bunu bizim yanımızda da söyledi zaten. Biz şu ana kadar 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yaptık ve alacağımız savaş uçağı sayısı 100 artı 16. Bunların da ödeme planları belirlenmiş durumda. Mesela geçen hafta 50 milyon dolarlık ödeme yapıldı. Bu ödemeyi aksatmadan yapan bir ülkeye, üstelik bir stratejik ortağa karşı böyle bir uygulamayı o da haklı olarak eleştirdi; ‘Ödemesini yapıyorlar ama biz uçaklarını vermiyoruz’ dedi. Bu ABD gibi bir devlete yakışacak bir şey mi? Mümkün değil. Üstelik gönderdiğimiz pilotların eğitim programını durdurmuşlardı.
Rusya’da ise tam aksine, S-400’lerle alakalı çok ciddi eğitim çalışması yapıldı. O eğitimlere katılanlar aynı zamanda öğretmen konumundalar. Yani döndükten sonra öğretmen olarak burada insan yetiştirmeye başlayacaklar. Biz yola çıkmışız. Şurada belki bir hafta, 10 gün içerisinde ilk serisi inmiş olacak. Bunu Trump’a açık açık ben de söyledim, Sayın Putin de söyledi.
BUNLARIN İNSAN HAKLARIYLA NE ALAKASI VAR?: (Cumhurbaşkanı Mursi’nin ölümü, Mısır’daki idamlar ve Kaşıkçı cinayeti temasları) Bu konuyu gündeme getirdiğim konuşmamda Muhammed Bin Selman ya ben konuşurken ayrıldı ya da ben konuşmaya başlamadan ayrıldı. Burada kimse bu konulara girmiyor. Sisi de Muhammed Bin Selman da bunu bizden dinlemeli. ‘Bu işler yapıldı ve artık bitti, unutuldu’ olmaz. Bunu bizim gündemimizden çıkarmadığımızı göstermemiz gerek. Bu konuda hazırlanan bir rapor var. Bu iş BM Genel Kurulu’na kadar gündeme gelirse ben orada da bu konuyu gündemde tutacağım. Mursi’nin ölüm şeklini anlattık. Şehadeti esnasında 50 dakika müdahale edilmiyor. Adli tıbba götürülmüyor. Sabah erkenden adeta kaçırılarak gömülüyor. Eşini bile almıyorlar. Gelecek kuşaklar dünyada Müslüman liderlere neler yapılmış, bunu bilmeli. Çünkü bu ne ilk ne de son. Bakıyorsunuz buraya Sisi’yi çağırıyorlar. Ne diye çağırıyorsun? Hem demokratım diyeceksin hem demokrasi mücadelesi diyeceksin hem de ‘AB’de idam yasak’ demene rağmen dokuz genci idam eden bir adamın toplantısına katılacaksın. Bu ikiyüzlülüğü tüm dünyaya ilan etmemiz, hatırlatmamız lazım. Bunların insan haklarıyla, demokrasiyle ne alakası var? Bunları anlatmak lazım. Bir üçüncü konu da Kaşıkçı meselesi. Dünyada egemen güçlerin bir kısmı onu da gündemden düşürmeye çalışıyor. Birileri çok ciddi paralar dağıtıyor.
BİR S-400 ÜÇ PATRIOT’A BEDEL: Şimdi ilginç bir şey var. Teknolojik olarak bir S-400 üç Patriot’a bedel. Buna rağmen biz şartları görelim. Eğer şartlar S-400 ile eşit bile olsa biz Patriot alırız. Ama eşit olmazsa -kusura bakmayın- o zaman sen menfaatini düşünüyorsan biz de menfaatimizi düşüneceğiz. Bunu da açıkça söyledik. Kredi, ortak yönetim gibi birçok konu var ve tabii bir de fiyat meselesi. Maliyet analizlerini yapmadan bu tür adımları atabilir miyiz?
GÜVENLİ BÖLGEDE TOKİ’YLE DEVREYE GİREBİLİRİZ: Daha önce Sayın Trump’la da yaptığımız görüşmede terör koridoru olarak belirlenen yerde bir 20 mil meselesi vardı. Yani kuzeyden güneye doğru 32 kilometrelik bir derinlikte güvenli bölge olarak söylediğimiz mesele vardı. Şimdi burayı öyle bir güvenli bölge yapalım ki burada biz devlet olarak TOKİ ile devreye girebiliriz. Ama diğer tarafta ABD, Rusya, Almanya, İngiltere, Fransa, koalisyon güçleri bize mali destek versinler.
Bizim düşüncemiz buralarda onların yerel mimarisine de uymak suretiyle içinde bahçesinde ekip biçebileceği, hayvancılık yapabileceği konutlar inşa etmek. Ya da birkaç ailenin ekip biçebileceği müşterek alanlar tahsis etmek. Böyle bir adımın atılmasıyla onları çadırdan, konteyner kentten kurtarıyorsun. Hayır demiyorlar, güzel diyorlar. Sayın Guterres’e ‘Bunun başını sizin çekmeniz lazım. Dünyada ilk örnek olur’ dedim. (HABER MERKEZİ)