Erdoğan: Teröristler çıkarsa harekat sona erer
AK Parti grubu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında iki hafta aranın ardından toplandı. Erdoğan grupta yaptığı konuşmada, "Hemen bu gece silahlarını malzemelerini bırakıp belirlediğimiz güvenli bölgeden dışarı çıksınlar. Mümbiç'ten Irak sınırına kadar olan bölgede bu dediğimiz yapıldığında harekâtımız zaten sonlanmış olacaktır" dedi. Erdoğan PYD ile Suriye yönetimi arasında bir anlaşmaya da 'ihtimal vermek istemediğini' söyledi.
DUVAR - AK Parti grubu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Azerbaycan gezisi nedeniyle çarşamba günü toplandı. Grup salonuna gelen Milli Savunma Bakanı izleyicilerle alkışlarla karşılandı, "Her asker Türk doğar" sloganları atıldı. Bakan Akar da asker selamı verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açış konuşması sırasında misafir locasında oturan bir grup, 'Gündoğdu Marşı'nı sözlerini değiştirerek söyledi.
Erdoğan'ın konuşmasından başlıklar şöyle:
SİZİ BAHÇELERDEN TOPLAYIP GETİRMEYELİM: Meclis gündeminde de çok önemli hazırlıklarımız bulunuyor. Yargı reformunda çalışmaları da titizlikle takip ediyoruz. Ancak bir parantez açmak istiyorum, milletvekili arkadaşlarımın meclisteki toplantılara katılımında zayıf kaldığını öğrendim. Burada hassas olmamız lazım. AK Parti güçlü bir partidir çalışarak büyüyeceğiz. Meclis’i etkin şekilde çalıştırmakta kararlıyız. Arkadaşların sizleri bahçelerden toplayıp gruba getirmemesi lazım bunu özel bir rica olarak söylüyorum. Bugüne kadar hep şunu söylerdim. İki devlet bir devlet. Dünden sonra şunu ifade ettim. 5 devlet bir millet. İnşallah Türkmenistan'ı da buraya katmak suretiyle 6 devlet 1 millet olmak üzere bölgede güçlenerek yürüyeceğiz. Bakü'de Türk Konseyi Zirvesi'nde gündemdeki ve bölgemizdeki konuları görüştük. Türk Konseyi Koordinasyon Komitesi'nin kurulmasını kararlaştırdık. Cumhur İttifakı olarak Meclis'i etkin biçimde çalıştırmaya kararlıyız. Meclis'i etkin bir çalışma sistemine sokacağız. TBMM'yi gereksiz yere kilitleyenlere eyvallah etmeyeceğiz. Bizim gibi böyle bir güçlü partiye yakışmıyor. AK Parti olarak veremezsek bize yazıklar olsun. Hele hele bu dönemde çok daha hassas olmamız olsun. Arkadaşlar sizi bahçelerden toplayıp gruba getirmemesi lazım.
Suriye'de 9 Ekim saat 16.00'da başlattığımız Barış Pınarı Harekatı başarıyla devam ediyor. Bu noktaya bir anda gelmedik. Suriye meselesi Kuzey Afrika ve Ortadoğu'nun yeniden dizayn edilmesinin ürünüdür. Ezilen,dışlanan Kürt kardeşlerimize, Türkmen kardeşlerimize hakkaniyetle davranılması için ısrarcı olduk.
ARAP BİRLİĞİ'NİN BİR KURUŞU VAR MI? Esad rejimine yıllarca, Suriye'de ezilen Kürt ve Türkmen kardeşlerimiz için hakkaniyet çağrısı yaptık. Suriye'de baskı, zulüm, kan hakim oldu. Suriye dışına çıkan 6 milyon Suriye'linin 4 milyonu ülkemize geldi. Ülkemiz her şartta müttefiklik hukukunun gereklerini yerine getirdi. Ama müttefiklerimizin başka işler çevirdiği ortaya çıktı. Ey Arap Ligi acaba siz ne kadar Suriyeli'yi misafir ettiniz? Siz Suriye'yi Arap Ligi'nden çıkarttınız. Arap Birliği'nin bir kuruş desteği var mı? AB 6 milyar euro söz verdi. Bizim yaptığımız harcama 40 milyar euroyu aştı. DEAŞ'ı destekleyen, maddi olarak yönlendiren ülkeler karşımıza DEAŞ düşmanı olarak çıkıyor. Kimin ne rol oynadığını biliyoruz. Terör örgütü DEAŞ, İslam ve müslümanların en büyük düşmanı ve yüz karasıdır. Tıpkı balon gibi şişirilen örgütün foyasını Fırat Kalkanı'nda biz ortaya koyduk. El Bab'da 3 bin teröristi etkisiz hale getirerek DEAŞ balonunu söndürdük.
TÜRKİYE SİVİL KATLİAMI YAPMAMIŞTIR: Müttefikler, PKK/YPG ile hareket etmeyi tercih ettiler. DEAŞ Fransa'da eylem yaptığında biz oradaydık. Ama DEAŞ Türkiye'de eylem yapınca yanımda kimseyi göremedik. Avrupa'da Amerika'da yazılan senaryoya ya razı olacak, kasap bıçağına boynumuzu uzatacaktık ya da mücadele edecektik. Türkiye'nin, Türk milletinin mazisinde teslim olma seçeneği asla olmamıştır. 'Ya İstiklal ya ölüm' demiş millete başka türlüsü yakışmaz. Meselenin DEAŞ değil, hele PKK hiç değil... Sadece bölgemize yönelik bir projeyi hayata geçirme olduğu çok açık. Barış Pınarı Harekatı'nı yürütüyoruz. Dirençle hatta saldırıya karşı karşıyayız. Bu harekatı durdurun diyorlar. Avrupa’da Amerika’da yazılan senaryoda bize biçilen role teslim olacaktık ya da mücadele edecektik. Türkiye’nin mazisinde teslim olma seçeneği asla olmamıştır. Biz milletimizle birlikte mücadele bayrağını yükselttik. Ya istiklal ya ölüm diyerek devletini kurmuş bir millete de zaten başka türlüsü yakışmazdı. Bugün sivil kayıpları hakkında dem vuranların geçmişte hiç sesi çıkmıyordu. Bunlar ummuyordu. Türk ordusunun bu kadar süratle mesafe alacağını ummuyorlardı baktılar ki süreç tersine döndü şimdi aramaya başladılar. Ey batı, ey Arap Ligi, Ey azıcık da olsa vicdan sahibi ülkeler bu devran elbet dönecek. Türkiye, tarihinin hiçbir döneminde sivil katliamı yapmamıştır ve yapmaz. Asla böyle bir duruma düşmenizi istemeyiz ama şunu bilin ki yarın öbür gün siz de bizimle aynı sıkıntılarla baş başa kalacaksınız. Emin olun o zaman bizi çok iyi anlayacaksınız ama o zaman iş işten geçmiş olacak. Bakalım o zaman teröristleri destekleyenlere siz ne diyeceksiniz nasıl davranacaksınız. Unutmayın bu dünya etme bulma dünyasıdır.
MACRON'A AYNAYA BAK DEDİM: Türkiye bu mücadeleyi Allah’ın izniyle başarıya ulaştırır bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın ama bakalım o gün geldiğinde siz ne yapacaksınız. Bakalım teröristlere bugünkü gibi sahip çıkabilecek misiniz? Teröristler canınızı yakmaya başladığında yine bu asil millet yanınızda olacaktır. Onun için diyorum ki gelin bu mücadelede Türkiye’nin yanında olun. En azından karışmayın. Özellikle NATO üyesi ülkelere sesleniyorum nasıl oluyor da bu ülkeler YPG/PKK’nın yanında oluyor onlara silah veriyor. Başta ABD öbür tarafta Almanya, Fransa bunlara her türlü desteği veriyor. Neyle anlatacaksınız bunu bunların durumu deve kuşu gibi, saklayamıyorlar. Türkiye tarihinin hiçbir döneminde sivil katliamı yapmamıştır ve yapmaz. Bizim inancımız ne kültürümüz ne ahlakımız buna izin vermez. Buna karşılık bize bu ithamları yapanların geçmişi sivil katliamları ile doludur. Geçen Macron’a söyledim. Ruanda’da yüz binlerce insanı Cezayir ’de yüz binlerce insanı katleden siz değil misiniz ya dedim. 'Aynaya bak aynaya' dedim. Sivil katliamı görmek istiyorsanız Müslümanların sokaklarda öldürüldüğü Filistin’e bakın. Sivil katliamı görmek istiyorsanız aynanın karşısına geçin tarih boyunca elinize bulaşmış masum kanlarına bakın.
Dünyada bu kadar terörle mücadele operasyonu yapıp, Türkiye kadar temiz iş çıkaran ülke yoktur. Kiliselerden sniperlarla ateş ettiler. Biz orası ibadethane diye ateş etmedik. Batı medyası sivil katliamı iftirası devam ediyor. Teröristleri takip edip sivillerin zarar görmeyeceği noktalarda etkisiz hale getiriyoruz. Şu ana kadar da bin 200 kilometrekare alanı terörden temizledik. Türkiye Suriye'de ne Kürtleri Ne Arapları ne de bir başka kesimi değil sadece ve sadece teröristleri hedef alıyor. Teröristleri makamlarında ağırlayanları bunun utancın ömür boyu taşıyacaklardır. Bunu yüzlerine de söylüyorum. Siz ne zaman devletlerin teröristlerle masaya oturduğunuz gördünüz. Bizden böyle bir şey beklemeyin. Bunun için arabulucu falan aramıyoruz, buna ihtiyacımız yok.
Türkiye, teröristlerle pazarlık yapılmayacağını, yapılsa da anlamı ve neticesi olmayacağını bilecek kadar tecrübe ve dirayet sahibi bir ülkedir. Türkiye Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygılıdır. Meşru hükümet kurulduğunda kontrolümüzdeki yerleri devredeceğiz. Güvenli bölgede biz şu anda tüm plan çalışmalarımızı yaptık. Çevre ve Şehir Bakanlığımız proje çalışmalarını yaptı.
AZDAN AZ GİDER ÇOKTAN ÇOK GİDER: Cezaevlerindeki DEAŞ’lıları serbest bırakmaya başladılar. Ülkemizi hedef almak isteyen DEAŞ mensuplarını tepeleriz hiç merak etmeyin. Gerisini bunların yöneleceği diğer merkezlerin yöneticileri düşünsün. Barış Pınarı Münbiç’ten Irak sınırına ulaşana kadar sürecek. Bu konuda hiçbir istisnamız hiçbir tereddütümüz hiçbir açık kapımız yoktur. 30 – 35 kilometre derinliğe kadar gideceğiz. Yolumuza taş diken döşeyenleri de not ediyoruz. Güvenli hale getirdiğimiz yerlere Suriyeliler yerleştireceğiz. Yıllardır teröristlerle kucak kucağa yaşayanlar onlarla pazarlık yapabilir ama biz bu yola asla tevessül etmeyiz. Madem terör örgütü ile bu kadar içli dışlısınız, madem teröristlerin gönlünü etmek uğruna Türkiye’nin müttefikliğini hiçe sayıyorsunuz. Size bir teklifimiz var biz sizler gibi değiliz. Öldürmek için değil yaşatmak için çalışırız. Suriye’deki sorunun en kestirme yolu bunun için de teklifimiz; tüm teröristler hemen bu gece silahlarını malzemelerini bırakıp belirlediğimiz güvenli bölgeden dışarı çıksınlar. Mümbiç'ten Irak sınırına kadar olan bölgede bu dediğimiz yapıldığında harekâtımız zaten sonlanmış olacaktır. Bizi ekonomik yaptırımlarla tehdit edenlerde diyoruz ki 'Azdan az gider, çoktan çok gider.' Gerekirse yedi düveli karşımıza almak pahasına bu ümmetin ve bu milletin onurunu, izzetini, haysiyetini yere düşürmedik, düşürmeyeceğiz.
'Rejim ve SDG anlaşmasına ihtimal vermiyorum'
Grup toplantısı çıkışında da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Münbiç'te olma gibi bir derdimiz yok. Ama Rusya ya da rejim terör örgütünü buradan çıkarmalı. Rejim ile SDG arasında herhangi anlaşma olduğuna ihtimal vermek istemiyorum. Bizim derdimiz toprakları sahiplerine vermek" dedi.
13 Kasım'daki ABD ziyareti ile ilgili konuşan Erdoğan, "Buraya gelecek heyetle yapacağımız görüşmede netleşecek. Şu an itibari ile Rusya seyahatimizle ilgili ile olumsuzluk yok" diye konuştu. UEFA'nın asker selamına soruşturma açmasıyla ilgili değerlendirme yapan Erdoğan, "Milli takımın milli bakışı var. Oradaki seyirci ile paylaşılır. Ciddi bir şey çıkacağını tahmin etmiyorum" ifadelerini kullandı. (HABER MERKEZİ)