Erdoğan: Türbe ziyaret eder gibi, cezaevinde beyefendiyi ziyarete gidiyorlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır mitinginde HDP'yi "evleri bombalamakla" suçladı. Erdoğan, "Biz yaparız, işte bu HDP yıkar. Onlar buradaki evleri bombalamadılar mı, yıkmadılar mı?" dedi. HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ı ziyaret edenlere tepki gösteren Erdoğan, "Türbe ziyaret eder gibi, Edirne'de cezaevinde beyefendiyi ziyarete gidiyorlar. Bay Muharrem onunla övünüyor" diye konuştu.

Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır'da miting düzenledi. Erdoğan'ın mitingine MHP'liler de destek verdi.

Mitingde konuşan Erdoğan, "Diyarbakır'la aramız girmeye çalıştılar. Terör örgütüyle, hendeklerle aramıza girmeye çalıştılar. Ne der 'Diyarbakırlı çürük merdivenle dama çıkılmaz'. Bunların çürük merdiveniyle dama çıkmaya çalışanlar yerle yeksan oldular. Biz Diyarbakır'a Türkiye'ye gönlümüzü verdik" dedi.

"Bizim meşrebimizde asla ayrımcılık yoktur" diyen Erdoğan, "Hele hizmet söz konusu olduğunda ayrımcılık bir yana, geri kalmış bölgelerimize daha çok imkan sağlıyor, kaynak aktarıyoruz. Yani pozitif ayrımcılık yapıyoruz" şeklinde konuştu.

'SİZLER KORKUYU KORKUTAN İNSANLARSINIZ'

Eski stadyumun yerine "Millet Bahçesi" yapacaklarını söyleyen Erdoğan, "Biz buyuz ya... Biz yaparız, işte bu HDP yıkar. Onlar bu ülkede yıkmak için var. Onlar buradaki evleri bombalamadılar mı, yıkmadılar mı? Camilerimizi, okullarımızı yaktılar, yıktılar, bombaladılar. Bunlara gereken dersi 24 Haziran'da vermeye hazır mıyız? Siz korkuyu korkutan insanlarsınız. Ölümü öldüren insanlarsınız" ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, tarım politikalarıyla ilgili eleştirilerine yanıt veren Erdoğan, şunları söyledi:

"Bay Kemal diyor ki, çiftçiler fakirlikten ne hale geldi. Bay Kemal Diyarbakır'dan sesleniyorum, ince ince Bay Muharrem'e de sesleniyorum: Bugüne kadar Diyarbakır'da tarımsal desteğimiz, yaklaşık 4 katrilyon lira oldu. Bunlar konuşuyor, makaram sarı bağlar, kız oynar gelin ağlar. Diyarbakır'da havyancılığa yüzde 50, arıcılığa yüzde 60 hibe veriyoruz."

KÜRT KARDEŞLERİMİZ MAĞDUR EDİLMİYOR: "Uzun bir süreden beri hiçbir Kürt kardeşimiz, sadece Kürt olduğundan dolayı mağdur edilmiyor. Her Kürt, bu memlekette her Türk'ün, her Arap'ın, her Laz'ın, her Boşnak'ın sahip olduğu haklar ne ise istisnasız hepsine sahiptir. Her kim, herhangi bir Kürt kardeşimin, herhangi bir hakkını gasp etmeye kalkarsa karşısında önce beni bulur. Artık hiçbir terörist gelip halkın yakasına yapışamıyor, haraç alamıyor. Artık belediyenin önünde ağlayan analar var mı?"

YASAK OLAN TEK ŞEY VAR: "Sizin özleminiz Diyarı huzur değil miydi? Anadiliniz siyasi istismara aracı haline dönüştürülmesin istemiyor muydunuz? Anadilinizi her yerde serbest kullanabiliyor değil miydiniz? Şimdi var mı engel olan? Dininizin, inancınızın gereklerini serbestçe yerine getirebiliyorsunuz değil mi? Ret ve inkar politikalarından eser kaldı mı? Bunları kim kaldırdı? Görevimizi demek ki yaptık. Yasak olan olan tek şey var, o da sizin özgürlüklerimize, hayat hakkınıza, eğitim hakkınıza, iş yapma hakkınıza yönelik terörist saldırılardır."

TÜRBE ZİYARET EDER GİBİ EDİRNE'YE GİDİYORLAR: "Farklı siyasi taleplerin dile getirilme hakkı, elbette vardır. Ama bununda meşru yollar ve hukuki sınırlar içinde yapılması gerekiyor. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak beni bağlayan kurallar diğerlerini de bağlamak durumundadır. Sokağa dökülün diyen kimdi, Edirne'deki değil mi? Ne oldu? 53 kardeşimiz orada öldürüldü, şehit oldu. Ölenler kimdi? Benim Kürt kardeşlerim değil miydi? Yasin Börü evladımızı bunlar öldürmedi mi, şehit etmedi mi? Şimdi ne olmuş Cumhurbaşkanlığına aday olmuş. Şimdi çıkıyor hepsi türbe ziyaret eder gibi, Edirne'de cezaevinde beyefendiyi ziyarete gidiyorlar. Bay Muharrem onunla övünüyor. Gideceğim ziyaret edeceğim diyor. Türbe ziyareti. Ziyaret etsen ne yazar, oradan sana ne gelecek? Sen benim halkımı ziyaret et, gel bakalım Diyarbakır'a Diyarbakır sana ne diyecek?"

DEMİRTAŞ'TAN 53 KARDEŞİMİN HESABI SORULACAK: "53 Kürt kardeşimin kanı bu Demirtaş'ın eline bulanmıştır. Bunun bedelini er veya geç ödeyecek. Yoksa tarih, o 53 kardeşim bizi de affetmez. Onun içinde dik duracağız, sağlam duracağız ve inşallah 24 Haziran'da, sandıkta benim o Kürt kardeşlerimin ölümüne imkan hazırlayan, zemin hazırlayan bu Demirtaş'a da hesabını soracaktır. Bak bugüne kadar ağzıma almadım ama o 53 kardeşim sebebiyle bunu ağzıma aldım. Yoksa muhatabım değil. Hiç derdim de değil ama benim Kürt kardeşlerimi bunlar sömürdüler. Öyle saz alıp, saz çalmakla benim Kürt kardeşlerime hizmet olmuyor. Bu hoyratlığa hiçbir devlet izin vermez. Eğer bu kurallarda değişmesi gereken şeyler varsa, onun kararını da yine sizlerle birlikte vereceğiz. Çünkü biz milletin iradesinin üzerinde bir irade tanımıyoruz."

KİMSE KÜRTLERE DEVLET ARAMASIN: "Kimse Kürtlere devlet aramasın, Kürtlerin devlet Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Biz Irak'ta, Suriye'de verdiğimiz mücadeleyle bizleri birbirimize düşürerek kurulan sömürü düzenine karşı çıkıyoruz. Biz terör örgütleri kullanılarak insanlarımızın birbirine kırdırılmasına karşı çıkıyoruz."

Erdoğan, daha sonra mitinge katılanlarla AK Parti'nin seçim şarkısı "Haydi Bir Daha"yı söyledi.

'DİYARBAKIR, ARKA BAHÇE OLMADIĞINI HAYKIRDI'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mitingin ardından TÜYAP Diyarbakır Fuar Merkezi'nde düzenlenen "Kanaat Önderleri İftar Programı"na katıldı. Programda konuşan Erdoğan, mitingi değerlendirdi.

''Bugün Diyarbakır birilerinin arka bahçesi olmadığını haykırmıştır" diyen Erdoğan, "Diyarbakır istismar siyasetini çöpe atmıştır. CHP ile bir olup siyaset mühendisliği yapanları hesabı inşallah önce Diyarbakır'da bozulacaktır" dedi.

'BUNLARIN İSLAM'LA ALAKASI YOK'

Irkçılık ve bölgecilik yapmadıklarını belirten Erdoğan, ''Milletin emanetini korumakla görevli olanların bodrum katında teröristlerin ayakçıları tarafından tokatlandığı dönem sona ermiştir. Burada ne söylüyorsan diğer 80 vilayette de aynısını söyledik. Bölücü örgütün siyasi uzantıları gibi Doğu'da farklı Batı'da farklı bir dil kullanmadık" diye konuştu.

Baskı politikalarına son verildiğini ifade eden Erdoğan, "Baskı, inkar, ret politikalarını bir daha asla gündeme gelmeyecek şekilde rafa kaldırdık. PKK'nın, desteklemiş olduğu malum partinin bizim değerlerimizle, İslam'la yakından uzaktan bir alakaları var mı? Bunlar ateist. Bunlar dini suistimal ediyor. Bunların karşısında dik durmanın onurunu yaşamalıyız. Ölümü öldürmeliyiz, korkuyu korkutmalıyız. Aksi halde bunlar, buralarda cirit atar" dedi.

'KANAAT ÖNDERLERİNİN DESTEĞİNİ BEKLİYORUZ'

Kürt sorunun çözdüklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bir dönem ötekileştirilmiş diğer vatandaşlarımızla birlikte Kürt vatandaşlarımızın ile sorunlarını çözmeye çalıştık. Kürt sorununu çözmeye başardık. 2018'in Türkiye'sinde artık Kürt sorunu diye bir şey yoktur. Bugünün Türkiye'si hiçbir vatandaşını bir sorun olarak görmüyor. Önümüzdeki tek sorun terör sorunuydu. Artık onu da çözüyoruz. Terör sorunun da üstesinden geliyoruz, geleceğiz. İddia ile söylüyorum; 16 yılda bu ülkede darbeciler, terör seviciler dışında hareket alanı kısıtlanan kimse yoktur. Bunlar dışında hiçbir vatandaşımızın özgürlük alanı daralmamıştır."

Erdoğan'ın konuşması sırasında Kürtçe, "Biji Serok Erdoğan" (Yaşasın Başkan Erdoğan)

"Hangi reformu yaparsak yapalım, kendimizi mükemmel görmedik" diyen Erdoğan, "Siz kardeşlerim olmak üzere, toplumun tüm kesimlerinin taleplerini karşılamayı sürdüreceğiz. Kanaat önderlerinden destek, yardım bekliyoruz. Bu hepimizin davası" şeklinde konuştu. (HABER MERKEZİ)