Erdoğan: Yeni kontrollü normalleşme sürecini başlatıyoruz
Bakanlar Kurulu toplantısından sonra açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yarın, İnsan Hakları Eylem Planımızı kamuoyuyla paylaşacağız" dedi. Korona virüsü tedbirlerinde normalleşme sürecine geçildiğini söyleyen Erdoğan, "100 bin nüfusa düşen vaka sayısı başta olmak üzere çeşitli kriterlere göre illerimizi sınıflandırıldı. Her iki haftada bir normalleşme uygulaması güncellenecek" diye konuştu.
DUVAR - Bakanlar Kurulu toplantısı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Beştepe'de gerçekleştirildi.
Korona virüsü (Covid-19) salgınına yönelik tedbirler kapsamında illerdeki haftalık verilere göre “yerinde normalleşme” döneminin ele alındığı toplantı 3,5 saat sürdü.
Toplantının ardından açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "postmodern darbe" olarak adlandırılan 28 Şubat'ın 24'üncü yıl dönümünün geride kaldığını söyledi.
Erdoğan, "28 Şubat hadisesi 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül gibi milli iradeyi, milletin bizatihi kendisini hedef alan darbe girişimidir. Binlerce insanımız inancından, fikirlerinden, siyasi görüşlerinden dolayı hukuksuzluğa ve zulme maruz kalmıştır. Üniversite kapılarına başörtülü kızlarımız için kurulan ikna odaları, milletimizin hafızasına kazınmıştır. Dün ikna odalarıyla üniversitelerimizi adeta Nazi kamplarına çevirenlerin kimi faşist üniversite yöneticilerinin geçen hafta yayınladıkları bildiriyle özgürlükten bahsetmesi tam bir kara mizah örneğidir" diye konuştu.
"Bin yıl süreceği söylenen 28 Şubat'ın mimarları aziz milletimiz tarafından ademe mahkum edilmiştir" diyen Erdoğan, "Canı pahasına iradesine sahip çıkan milletimiz bir daha asla yeni 27 Mayısların, 12 Eylüllerin, 28 Şubatların yaşanmasına müsaade etmeyecektir. Türkiye'nin bir daha böyle acılar, utançlar yaşamaması için bugüne kadar elimizden geleni yaptık, inşallah bizden sonraki nesillere de bu mücadele mirasını devredeceğiz" ifadelerini kullandı.
Yarın, "İnsan Hakları Eylem Planı"nı açıklayacaklarını söyleyen Erdoğan, "Yargı reformu strateji belgesi kapsamında hazırladığımız pek çok reform paketini yasama boyutuyla Meclis'te, idari boyutuyla Cumhurbaşkanlığımız ve kurumlarımızla hayata geçirdik. Yarın, İnsan Hakları Eylem Planımızı kamuoyuyla paylaşacağız. Bu eylem planında 9 başlık altında yüzlerce faaliyet yer alıyor" dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
SİYASETİN EN ÖNEMLİ SORUMLULUĞU DARBE ANAYASASINDAN KURTULMAK: Attığımız her adımda olduğu gibi, İnsan Hakları Eylem Planı hazırlıklarında da hemen her konunun dönüp dolaşıp darbe anayasasının yol açtığı sıkıntılara dayandığını gördük. Bir süre önce sunduğumuz yeni anayasa hazırlama teklifimiz, bu eylem planının da adeta çatısını yani tacını oluşturuyor. Biz tüm samimiyetimizle siyaset kurumunun en önemli sorumluluklardan birinin Türkiye'yi ayağına vurulan darbe anayasası prangasından kurtulmak olduğuna inanıyoruz. Anayasa meselesini tüm platformlarda tartışmaya açarak herkesin katkısını almak üzere bir yola çıkıyoruz. Kendi hazırlık çalışmalarımıza şimdiden başladık. Gelin Cumhuriyetimizin 100'üncü yılını sivil bir anayasa ile karşılayalım.
DIŞ TİCARET AÇIĞIMIZ YÜZDE 15,3 AZALDI: Küresel ekonomi zorlu bir dönemden geçiyor. Türkiye böyle bir süreci başarıyla yürüttü. Bugün açıklanan ve yüzde 1,8 olarak gerçekleşen 2020 yılı büyüme oranımız izlediğimiz politikaların başarısının en somut örneğidir. Türkiye büyürken İngiltere yüzde 9,9 oranında, Hindistan yüzde 8 oranında, Almanya yüzde 4,9 oranında, Japonya yüzde 4,8 oranında Amerika yüzde 3,5 oranında küçüldü. 2021 yılında iyi bir başlangıç yapan ihracatımız önceki yılın Şubat ayında yüzde 9,6 artışla 16 milyar doları aşmıştır. Yılın ilk iki ayı itibariyle dış ticaret açığımız yüzde 15,3 azalmıştır.
CARİ AÇIKLA MÜCADELEYE ÇOK ÖNEM VERİYORUZ: Bir ekonominin yapısal temelleri ne kadar güçlüyse şoklara karşı direnci de o kadar artar. Bilindiği gibi geçtiğimiz hafta ülkemiz piyasalarında yurt dışındaki gelişmelerden kaynaklanan dalgalanmalar görüldü. ABD başta olmak üzere gelişmiş ülkelerin tahvil faizlerinde yaşanan artış pek çok gelişmekte olan ülkeyi etkiledi. Bizim için önemli olan bu tür risklere karşı dirençli, sağlam, kendi mecrasında yürüme güce sahip bir ekonomiyi tesis etmektir. Özellikle fiyat istikrarının sağlanmasına, üretken kapasitenin geliştirilmesine, cari açıkla mücadeleye çok önem veriyoruz.
EKONOMİDE REFORM HAZIRLIKLARINI DA YÜRÜTTÜK: İnsan Hakları Eylem Planımızla eş zamanlı olarak ekonomi alanında hayata geçireceğimiz reformlarında da hazırlıklarını yürüttük. Arkadaşlarımız sahaya indi, tüm taraflarla bir araya geldi ve iletilen tüm talepleri dikkatle dinledi. Buna göre çözüm odaklı bir yaklaşımla üzerine gideceğimiz alanları öncelikli hale getirdik. Her reform gibi bu çalışmalardan da rahatsız olanlar elbette çıkabilir. Her zaman söylüyorum biz kısa mesafe koşucusu değil maraton koşucusuyuz. Önümüzdeki hafta açıklayacağımız reformları kararlılıkla uygulayacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Bu reformların devamının da geleceğini belirtmek istiyorum.
KAMU ALIM İHALELERİNDE YENİ BİR SİSTEME GEÇİYORUZ: Reformlar çerçevesinde kamu alım ihalelerinde yeni bir sisteme geçiyoruz. Kamu iktisadi teşebbüslerini gerekiyorsa yeniden yapılandırarak daha verimli hale getiriyoruz. Enflasyonla mücadelenin belkemiği olan fiyat istikrarını temin için kalıcı tedbirler geliştiriyoruz. Cari açıkla mücadelemizi başarıya ulaştırmak için, üretimde yapısal dönüşümü teşvik edecek yeni adımlar atıyoruz.
SALGINLA MÜCADELEDE HERSİN TAKDİR ETTİĞİ BİR YERDEYİZ: Koronavirüse karşı tedbirleri almaya başmamızın üzerinden yaklaşık 1 yıl geçti. 18 Mart 2020'de bilim insanlarımız, iş dünyamızla ve ilgili tğm kesimlerle yaptığımız toplantının ardından ortak akıl ve karar ürünü olarak ortaya çıkan kapsamlı tedbirleri milletimizle paylaştık. Salgının yayıldığı dönemde tedbirleri sıkılaştırırken salgının seyrin aşağı olduğu hallerde normalleşme adımlarımızı atmıştık. Elbette herşeye rağmen salgın tedbirleri sebebiyle işi bozulan, geliri azalan vatandaşlarımız olmuştur. Bunları yakından takip ederek pekçok yol ve yöntemle kendilerini desteklemeye çalıştık ve çalışıyoruz. Salgının 1 yıllık seyrinin sonuçlarına baktığımızda gördüğümüz şudur: Türkiye hem sağlık hizmetleri, hem önleyici tedbir, hem ekonomik destek bakımından herkesin takdir ettiği bir yerde durmaktadır.
REZERVDEKİ HAREKETLİLİK MÜCADELENİN ZOR OLDUĞUNUN İŞARETİDİR: Bugün 9 milyonu bulan aşılama sayısıyla nüfusunun yüzde 10'undan fazlasına ulaşan sayısıyla Türkiye dünyada ilk 5 ülke arasında yer almaktadır. Hiçbir vatandaşımızı doktorsuz, ilaçsız, maskesiz bırakmadık. Birilerinin sürekli sorup durduğu Merkez Bankası rezervlerindeki hareketlilik, aslında bu dönemde verilen mücadelenin ne kadar zor ve meşakkatli olduğunun işaretidir.
YENİ KONTROLLÜ NORMALLEŞME SÜRECİNİ BAŞLATIYORUZ: Salgınla mücadele stratejimizi sürekli güncelliyoruz. Bu çerçevede milletimize daha önce söz verdiğimiz şekilde bugün itibariyle yeni kontrollü normalleşme sürecini başlatıyoruz. Şunun altını çizmek istiyorum: Tedbirlerin sıkılaştırılması da gevşetilmesi de tamamen salgının seyriyle ilgilidir. Salgının yayıldığı bir ortamda normalleşme adımlarını atmak ve sürdürmek mümkün değildir. Türkiye, pek çok devlete nazaran coğrafi alan ve nüfus itibariyle büyük ülke olduğu için adımlarımızı kademeli olarak atmamız gerekir.
NORMALLEŞME UYGULAMASI İKİ HAFTADA BİR GÜNCELLENECEK: 100 bin nüfusa düşen vaka sayısı başta olmak üzere çeşitli kriterlere göre illerimizi sınıflandırıldı. Bu değerlendirmeye göre de 81 vilayetimizi mavi-sarı-turuncu-kırmızı diye renklere ayırdık. Her hafta risk durumuna illerimizin renkleri tespit edilecek. Her iki haftada bir normalleşme uygulaması güncellenecek. Valiliklerimiz başkanlığındaki il hıfzıssıhha kurullarımız bu uygulamayı gözden geçirecek ve yeni düzenlemelere gidilecek. Tedbirlerin sıkılaştırılması veya gevşetilmesi kararı iyileşme veya kötüleşme durumuna göre verilecek. Vatandaşlarımız tedbirlere ne kadar uyarsa normalleşme o kadar hızlı olacak.
HAFTA SONU YASAĞI DÜŞÜK VE ORTA RİSKLİ İLLERDE KALKACAK: Hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması düşük ve orta riskli illerde tamamen kalkarken, yüksek ve çok yüksek riskli illerde bir müddet daha pazar günü devam edecek. Ülkemizin tamamında süren akşam 21.00 ile sabah 05.00 arasındaki sokağa çıkma sınırlaması ise sürecek.
YÜKSEK RİSKLİ İLLERDE SADECE LİSELERDE YÜZ YÜZE SINAV YAPILACAK: Okullar, Türkiye genelindeki tüm okul öncesi eğitim kurumlarında, ilkokullarda 8. 12. sınıflarda eğitim öğretime açılacaktır. Düşük ve orta riskli illerde ilaveten ortaokullar ve liseler dahil diğer kademelerde de eğitim-öğretime başlanacaktır. Yüksek ve çok yüksek riskli illerde, genel uygulamanın dışında sadece liselerdeki yüz yüze sınavlarda yapılacaktır.
LOKANTALAR YÜZDE 50 KAPASİTE İLE AÇILACAK: Restoran, lokanta, kafeterya, tatlıcı, pastane, kıraathane, çay bahçesi gibi yerler çok yüksek riskli iller dışında Türkiye genelinde faaliyetlerini sabah 07.00 ile akşam 19.00 saatleri arasında faaliyetlerini yüzde 50 kapasite ile sürdürebileceklerdir. Halı saha, yüzme havuzu vb. tesisler düşük ve orta riskli illerde sabah 09.00 ile akşam 19.00 arasında faaliyet gösterebilecektir
65 YAŞ VE 20 YAŞ ALTI YASAĞI DÜŞÜK VE ORTA RİSKLİ İLLERDE KALDIRILDI: Kamunun çalışma saatleri tüm Türkiye'de normale döndürülecek, ihtiyaç halinde valilikler farklı düzenlemeler yapılabilecektir. Sokağa çıkma saatleri sınırlı olan 65 yaş üstü ve 20 yaş altı grubu vatandaşlarla ilgili düzenleme, düşük ve orta riskli illerde kaldırılırken yüksek ve çok yüksek riskli illerde ise arttırılacaktır.
NİKAHLAR 1 SAATİ AŞMAYACAK: Nikah ve nikah merasimi şeklindeki düğünler, düşük ve orta riskli illerimizde 100 kişiyi, yüksek ve çok yüksek riskli illerimizde 50 kişiyi geçmemek ve 1 saati aşmamak kaydıyla yapılabilecektir.
MESLEK ODALARI GENEL KURULLARINA 300 KİŞİ SINIRI: Sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, kooperatifler ve benzeri kuruluşların genel kurulları düşük, orta, yüksek riskli illerde katılımı 300 kişiyi geçmeyecek şekilde yapılabilecektir. Diğer hususlardaki uygulamaların nasıl olacağı daha önce de belirttiğim gibi il hıfzıssıhha kurulları tarafından belirlenecektir. (HABER MERKEZİ)