‘Erdoğan, yol arkadaşlarına tahammül edemiyor’

Saadet Partisi'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mesut Doğan, Recep Tayyip Erdoğan'ın 1994 yerel seçimlerinde İstanbul'daki mitingine katılmış bir siyasetçi. Doğan, Erdoğan'ın o mitingde açıkladığı 7 ilkeyi terk ettiğini belirterek Ankara'da kendisinin “adalet ve merhamet”i de ekleyerek bu ilkeleri hayata geçireceğini söyledi.

Abone ol

ANKARA- Saadet Partisi'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mesut Doğan, Recep Tayyip Erdoğan’ın Refah Partisi’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak 26 Mart 1994 tarihinde yaptığı mitingi hatırlatarak başlıyor söze... Erdoğan’ın o mitinginde sıraladığı şu 7 ilkeyi bugün unuttuğunu belirtiyor: ibadet aşkıyla çalışmak, partizanlık yapmamak, işi yandaşa değil ehline vermek, kapıların sadece zengin iş adamlarına değil eli nasırlı insanlara da açık olması, belediye hizmetlerinin eşit dağıtılması, sadece kendi taraftarlarımızın değil belediye ile işi olan herkesin işini kolaylaştırmak ve asla yememek, yedirmemek...

Bu 7 ilkeye “adalet” ve “merhamet”i de eklediğini ve kendisinin bu ilkeleri Ankara’da hayata geçirmek üzere çalıştığını söyleyen Doğan’a göre Erdoğan “Beraber yola çıktığı insanlara  bile tahammül gösteremiyor”...

“AK Parti'nin bu ülkeye hizmet ederken düştüğü en büyük tuzak, koskoca ülkeyi tekelleştirmesi. Tabiri caizse, hastanede doktor ameliyata girebilmek için bile Külliye'den izin istiyor” diyen Saadet Partisi'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mesut Doğan’a bırakalım sözü...

“ÇİRKİN SÖZ SAHİBİNE AİTTİR”

Siyasi iktidar tarafından partinizin CHP, İYİ Parti ve HDP ile ittifak yaptığı söyleniyor. Bu ittifaka "zillet, illet" gibi tanımlamalar yapılıyor. Genel Başkan Yardımcısı olarak bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu ülkede gelirken söyledikleri ile giderken söyledikleri arasında uçurum olan insanlar hiç iyi yad edilmedi. Bu ülkeyi yöneten en üst makam sahibinin Saadet Partisiyle ilgili yalan söylemesi ve iftira atması büyük bir ayıp. Buna rağmen insanlar itibar etmedi. Bize karşı saygı ve sevgilerini eksik etmiyorlar. Özellikle AK Parti taraftarları bile bize Cumhurbaşkanımızın yaklaştığı tabirle yaklaşmıyor, hatta "Ya sen bizim Cumhurbaşkanımızsın ama bu kadar da değil! Biz Saadet Partisi'ni tanıyoruz" diyorlar.

Milli Görüş içerisinden gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın size yönelik söylemleri, partide nasıl tartışılıyor? 

İktidar 17 yılda güç zehirlenmesi yaşadı. Çirkin söz sahibine aittir. Biz 50 yıl boyunca mikrop siyaseti yapmadık. 50 yıl boyunca bir oy fazla alacağız diye insanların arasına fitne sokmadık. Biz bu ülkede yaşayan tüm farklı fikirler, partiler arasında köprü görevi gören bir partiyiz. Kimsenin bu köprüyü yıkmasına müsaade etmeyiz. AK Partili, CHP'li, HDP'lilerlede oturup konuşuruz. Birileri bir şey söylüyor diye geri adım da atmayız.

‘HALKIN YÜZDE 65’İ BELEDİYELERDE İSRAF VE YOLSUZLUK YAPILDIĞINI DÜŞÜNÜYOR’ 

Sizin bir araştırmanıza göre Türkiye’de vatandaşların yüzde 65'i ‘belediyelerde israf ve yolsuzluk yapıldığını düşünüyor', Ankara’da ise böyle düşünenlerin sayısı daha fazla çıktı. Partiniz adaylarının tanıtım toplantısında kamuoyuna sunduğunuz "cepsiz ceket" bu sonucun ürünü mü?

Saadet Partisi olarak değil ama sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde çalışma yürüttük. 1389 noktadan 115 bine yakın insan katıldı. Ankara'dan katılım sayısı 8 bin 24'tü. 12 akademisyen arkadaşımız katılan insanları cevaplarını rapor haline getirdi. İnsanlara  belediyelerde "İsraf, rüşvet ve yolsuzluk olduğuna inanıyor musunuz?" diye sorduk. Türkiye ortalamasının yüzde 65'i, Ankara'nın da yüzde 65'inden fazlası belediyede israf ve yolsuzluk yapıldığını düşünüyor. Ankara için 8 bin insanın 6 bini bunu düşünüyorsa, eyvahlar olsun. Cepsiz Ceket de buradan çıktı. Biz de "Kefenin cebi olmaz. Belediye başkanları ceket giyiyor, onun da cebi olmamalı" dedik.

'94 RUHU SAADET PARTİSİNDE MEVCUT'

AK Parti’liler 31 Mart’ta, 1994 Yerel Seçimindeki ruhu yakalamak istediklerini  söylüyorlar.

İktidar partisinin 94 ruhundan bahsetmesine sevinmiştim. Ancak 94 ruhu zaten Saadet Partisi'nde duruyor. Onu arayanlar Saadet Partisi'nde bulabilirler. 94 seçimlerinde Refah Partisi, Recep Tayyip Erdoğan'ı İstanbul’dan, Melih Gökçek'i Ankara’dan, Şükrü Karatepe'yi Kayseri'den aday gösterdi. Onlar insanlarla bir araya geldiklerinde 7 temel ilke saydılar. Bu ilkeler: ibadet aşkıyla çalışmak, partizanlık yapmamak, işi yandaşa değil ehline vermek, kapıların sadece zengin iş adamlarına değil eli nasırlı insanlara da açık olması, belediye hizmetlerinin eşit dağıtılması, sadece kendi taraftarlarımızın değil belediye ile işi olan herkesin işini kolaylaştırmak ve asla yememek, yedirmemekti. Kim bu ilkeleri terk ettiyse, ondan sonra perişan oldu.

‘GÖKÇEK, 1998’DEN SONRA GÖSTERİŞ TEMELLİ HİZMETLER YAPTI’

İlkeler ne zaman terk edildi?

Sistemin Milli Görüş hareketini boğmaya çalışması, özellikle AK Partili isimlerde ilkeleri terk etmek için gerekçe oldu. Örneğin Melih Bey(Gökçek) ilk döneminde güzel hizmetler yaptı. 1998-99'dan sonra gösteriş temelli hizmetler yapılmaya başladı.

'ERDOĞAN YOLA ÇIKTIĞI İNSANLARA TAHAMMÜL GÖSTEREMİYOR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 1994 yılındaki seçim mitingine katılmışsınız. Erdoğan'ın mitingde söyledikleri ve şu an söyledikleri arasındaki farklar neler?

Mitingde büyükşehirdeki makam odasının yanına iki makam odası daha yaptıracağını ve bu odaları eski belediye başkanlarına vereceğini söylemişti. Onların tecrübelerinden istifade edeceğini açıklamıştı. Bugün beraber yola çıktığı insanlara bile tahammül gösteremiyor. O gün zikrettiği 7 ilkenin tam zıttı adımlar atıyor. AK Parti'nin bu ülkeye hizmet ederken düştüğü en büyük tuzak, koskoca ülkeyi tekelleştirmesi. Tabiri caizse, doktor hastanede ameliyata girebilmek için bile Külliye'den izin istiyor.

'SOYLU’NUN BUGÜN SOKAĞA ÇIKAMAMASI LAZIM'

Yıllar içerisinde değişen söylemleri nasıl karşılıyorsunuz?

Günü kurtarma adına söz söyleme hastalığından siyasetçiler kurtulmalı. Edep varsa bazı insanlar 5 yıl önce söyledikleri nedeniyle insan içerisine çıkamazlar. Bana İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun ne kadar sert üslupla konuştuğunu sordular. Bu yeni bir şey değil ki. Aynı sert üslubu Demokrat Parti başkanıyken AK Parti'ye karşı da sürdürmüştü. Onun bugün sokağa çıkamaması lazım. Tayyip Bey’e hakaret eden Devlet Bahçeli'yi, bugün görünce çocuklarımızın kafaları karışıyor. Dün Türkçe Olimpiyatları'nda bayrak sallayan, Amerika'da oturan zata selam gönderen insanları çok iyi biliyoruz.

‘EZANI ISLIKLADILAR, DEDİLER. SONRA ANLAŞILDI Kİ, ÖYLE DEĞİL’

İktidara yakın bir haber kanalı hakkında suç duyurusunda bulundunuz. Bunun gerekçesi neydi? 

Haber kanalı olarak bile görmüyorum. Tetikçilik ne zamandan beri gazetecilik oldu. Örneğin Taksim'de birileri yürümüş, "Ezanı ıslıklamış" dediler. Sonra anlaşıldı ki bu olay böyle değil. Birileri bunu oya, prime dönüştürmeye kalktı. Saadet Partisi'ne "Ezanı ıslıklayanlarla, Kandil'le, FETÖ'yle beraber" diyorsan, biz de acil doktora ihtiyacın var deriz. Yüksek Seçim Kurulu bile Türkiye'nin 389 noktasında seçime giren tek parti olduğumuzu açıklamışken, sen "Saadet Partisi, CHP- HDP- İYİ Parti'yle ittifak yaptı" dersen hesabını verirsin. Biz ittifak yaparsak bunu söylemekten korkmayız.

‘7 İLKEYE 2 DAHA EKLEDİK: ADALET VE MERHAMET’ 

94'teki ilkelerddn bahsettiniz. Peki Ankara için ilkeleriniz var mı?

Yönetmek için 94 seçimlerindeki 7 ilkenin yanına 2 ilke daha koyduk. Adil ve merhametli olacağız. Adaletin olmadığı yerde zulüm vardır. Planlı ve programlı çalışacağız, hesap verebilir ve şeffaf olacağız. Ankara'nın 25 ilçesini bir arada düşünerek, planlama yapacağız, kimseyi şüpheye düşürmeyecek şeffaflıkta çalışacağız.

'İÇİNDE İNSAN OLAN HEDEFLER VAR'

Ankara için projeleriniz neler?

İçinde insan olan hedeflerimiz var. Herkesin kendini 24 saat güvende hissedeceği bir Başkent istiyoruz. Günlük hayatın ucuz, insan hayatının değerli olmasını... Katılımcı belediye anlayışı ve her vatandaşın belediyenin attığı her sürece dahil olmasını... Herkesin yerinde her türlü hizmeti alabilmesini istiyoruz. Yeni cazibe merkezleri oluşturacağız. Yeşil, yaşanabilir bir Başkent oluşturmak istiyoruz.

Bu hedefleri gerçekleştirmek için planlama yapacağız. 1924'ten bu yana Ankara'da planlı yapılaşma olmadı. Ya nüfus oranları tutturulamamış ya da ranta ve baskıya dayanılamamış. Örneğin Merkez Ankara Projesi'nin ihalesi yapıldıktan sonra imar oranı değiştirildi.

Modern ve ucuz ulaşım için raylar üzerinden banliyö sistemi kuracağız, ring metrolar kullanacağız. Yerelden kalkınma sağlayacağız, üretim yapan herkesi teşvik edeceğiz. Üretici ve alıcı arasında köprü vazifesi göreceğimiz alanları ve direkt alıcı konumunda olacağımız alanları belirleyeceğiz. İnsan dostu Başkent olacak Ankara ve her yaştan insanın katılabileceği sosyal aktiviteler düzenleyeceğiz. Sağlıklı ve güvenli Ankara’yı oluşturacağız. Okulların önleri güvenli olacak. Ankara'nın artık temiz havası olacak, suyu içilebilecek...

MESUT DOĞAN KİMDİR?

Saadet Partisi’nin, Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mesut Doğan, 1972 yılında Tokat'ta doğdu. 1991 yılında Gazi Teknik Eğitim Fakültesi Metal İşleri Öğretmenliğini okumak için Ankara'ya gelen Doğan, siyasete Refah Partisi'nde başladı, Milli Görüş’ün temsilcisi olan Fazilet Partisi ve Saadet Partisi’nde devam etti. 2014 yılında Saadet Partisi’nin Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini üstlendi.