Erdoğan'dan AVM'lere: Takkeleri değişiriz
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Yeni Havalimanı'nda düzenlenen TEKNOFEST İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali'ne katıldı. Erdoğan, kendisi için özel dikilen, üzerinde Cumhurbaşkanlığı forsu bulunan askeri pilot tulumunu giydi. Erdoğan, yaptığı konuşmada ise ekonomi konusunda mesajlar verirken, AVM'lere seslendi.
DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TEKNOFEST İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali'ne TEKNOFEST festivaline F-16'lar eşliğinde geldi.
Uçaklardan birinde ikinci pilot olarak Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, diğerinde ise Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz yer aldı. Daha sonra ATA uçağı havalimanı pistine indi. Pilot tulumu giydiği görülen Erdoğan, uçaktan inerek gençlerle tek tek tokalaştı. Erdoğan gençlerle birlikte festival alanına yürüdü.
Daha sonra burada toplanan kalabalığa seslenen Erdoğan, ekonomideki sıkıntıları aşacaklarını söyledi. Erdoğan şöyle dedi: "Biz bunların hepsini aşacağız, siz bu konuşulanlara filan bakmayın, dolar molar filan falan, biz bunların hepsini aşar geçeriz. Onun için buradan AVM'cilere bir daha sesleniyorum, Tük Lirası dururken hala dolarla hareket edecek olursanız, kusura bakmayın, takkeleri değişiriz. Burası Türkiye, buranın parası Türk Lirası"
Sözlerine "Açık oylama yapıyorum evet mi?" diyen Erdoğan, alandakilerin "evet" yanıtını vermesi üzerine, "kabul edilmiştir" ifadesini kullandı.
Erdoğan'ın diğer mesajları şöyle:
DEVRİM'İN HİKAYESİ MALUMUNUZDUR: "Kıbrıs Barış Harekatı'nda ülkemizin mühimmattan yedek parçaya ve tüm bunlarla birlikte telsiz muhaberesinde bile haberleşme sistemlerine kadar her alanda yaşadığı ambargo, durumun vehametini anlamaya başlamamıza vesile olmuştur. Buna rağmen gereken adımlar uzun yıllar boyunca yeterli düzeyde atılamadı. Benzer sıkıntıları otomobilden bilgisayara teknolojiyle ilgili kadar her alanda görmek mümkündür. Yerli otomobilimiz Devrim'in hikayesi malumunuzdur. Hazırcılığın cazibesi bir kez daha üretim iştiyakına galip gelmiştir. Rahmetli Özal bu gerçeği fark ettiği için bu alandaki projeleri bütüncül değerlendirme yoluna gitmiştir.
PROJELERİN HER AŞAMASINI BİZZAT TAKİP ETTİM: Dönemin şartları ve imkanları çerçevesinde birtakım önemli çalışmalar başlatılmışsa da 2003'e geldiğimizde savunma sanayimizin ihtiyaçlarının ancak yüzde 20'si yerli imkanlarla karşılanabilir durumdaydı. Üstelik bu yüzde 20 içinde de yüksek teknolojiye dayalı maalesef pek bir şey göremiyorduk. Başbakanlığım dönemimde bu alanı kişisel himayem altına alarak büyük bir atılım başlattık. Projelerin tasarımından finansmanına kadar her aşamasını bizzat takip ettim. Tank, helikopter, insansız hava aracı gibi pek çok ürünün hazır alım projelerini iptal ederek, tamamında milli ve özgün model geliştirme çalışmalarını başlattık. Bu sayede Türkiye, savunma sanayi ihtiyaçlarının yüzde 65'ini kendisi üretebilen bir ülke durumuna gelmiştir" diye konuştu.
ÇOK BÜYÜK ZORLUKLARLA KARŞILAŞIRDIK: Halen ülkemizde 600'ün üzerinde savunma sanayi projesi yürütülüyor. Tanktan zırhlı araçlara, savaş gemisinden deniz altına, uçaktan helikoptere, silahlı ve silahsız insansız hava araçlarından milli piyade tüfeğine, uydulardan hava savunma sistemlerine, füzelerden lazer silahlarına kadar geniş bir ürün yelpazesine şu anda sahibiz. Açık konuşmak gerekirse şayet bu düzeye gelmemiş olsaydık, şu anda yürüttüğümüz sınır içi ve ötesi operasyonlarda çok büyük zorluklarla karşılaşırdık. Eğer Afrin'de başarı sağladıysak, Cerablus'ta sağladıysak, Cudi'de, Gabar'da arka arkaya başarılar geliyorsa, Kandil'de, Sincar'da başarılar geliyorsa, işte bütün bunların büyük bir kısmını artık ülkemizde üretir hale geldik" şeklinde konuştu.
PROJELERİMİZİ SABOTE ETMEYE ÇALIŞTILAR: Savunma sanayimiz geliştikçe orta ve yüksek teknolojiye dayalı araştırma, geliştirme ve ticari ürün faaliyetleri de hızlanmaya başladı. Bunun yanında finans teknolojilerini sağlık, enerji ve diğer kritik teknolojileri yerli ve milli olarak geliştirerek bağımsızlığımızı perçinlemeye çalışıyoruz. 'Dünyanın en büyük ekonomisinden biri olacağız.' derken aynı zamanda işin bu boyutunu da kastediyoruz. Bu çerçevede bilim insanlarımızın yurda dönüş seferberliğini başlatıyor. Uluslararası lider araştırmacılar programı hazırlıyoruz. Buradan dünyanın her yerindeki bilim insanlarımızı, ülkemizde başlattığımız bilim ve teknoloji atılımımıza katılmaya davet ediyorum. Öte yandan 1930-1940'lardaki hamlelerimiz ne ise, şimdi yeniden bu hamleyi kazanmak ve bu adımı atmak durumundayız. O zaman engellendiler. Bu dönemde de elbette projelerimiz sabote edilmeye çalışıldı.
ŞU İNSANSIZ HAVA ARAÇLARI: Bu projelere ön açan bir iktidar var. Ne diyorlardı bize? 'Boş verin. Ne yapacaksınız yeni teknolojiyi geliştirmeyi? Size en gelişmiş teknolojiyi verelim.' teklifleriyle karşılaştık. Sürekli daha iyisini, daha ucuza verme vaadiyle kandırılmak istendik. Şu insansız hava araçları... Vermediler. Bizzat oturduk, konuştuk. Vermediler. İki gün, üç gün, 48 saat... Paramızla vermediler. Ama terör örgütlerine görüyorsunuz 19 bin tır silah ve mühimmat gönderiyorlar, 3 bin kargo uçağıyla silah ve mühimmat gönderiyorlar. Bunlar, bize dost görünenler, stratejik ortak görünenler. Bize bunlar bunu yapıyor. Hatta ima yoluyla Nuri Demirağ'ların, Nuri Killigil'lerin akıbetiyle tehdit edildiğimiz anlar dahi oldu" ifadelerini kullandı.
YENİLGİ YENİLGİ BÜYÜYEN BİR ZAFER VARDIR: Lütfen hayallerinizin peşinden gidin Siz bu yola girdiğinizde yanınızda üniversiteleriyle, araştırma geliştirme destekleriyle, teşvik programlarıyla, hibe uygulamalarıyla, tüm imkanlarıyla devletinizi bulacaksınız. Şair ne diyor, 'Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır.' Bugün dünyanın en zengin insanları arasında yer alan Asya kökenli bir girişimcinin kurduğu internet alışveriş sitesine gelinceye kadar yaşadıklarının hikayesi de azimle hedefinize yürüdüğünüzde nereye ulaşabileceğinizin örneklerinden biridir. Ülkemizdeki pek çok iş adamından da kendi benzer hikayelerini dinledim. Hatta kendi hayat hikayem de aynı şekilde gelişmiştir. Sizlerden isteğim, karşılaştığınız zorluklardan, hayal kırıklıklarından asla yılmadan yolunuza devam etmenizdir. Eğer Tayyip Erdoğan sizin yaşlarınızdayken ilk karşılaştığı zorluk karşısında pes edip evine dönseydi bugün burada olamazdı" dedi.
İMAN EN ÖNEMLİ SERMAYENİZDİR: Yüreğinizdeki iman asla bitmeyecek olan en önemli sermayenizdir. Şu aşamada size lazım olan tek şey gücünüzü imanınızdan alan kendi enerjiniz, azminiz, gayretiniz ve hedeflerinizdir. Kendinize güvendiğinizde, hatalarınızdan ders aldığınızda, kendinizi geliştirmekten vazgeçmediğinizde ve mücadeleyi bırakmadığınızda önünüzde kapıların birer birer açıldığını göreceksiniz. Günümüz dünyasındaki zenginlerin artık hep bireysel yeteneklerle takım çalışmasının birlikte anlam kazandığı teknoloji dünyasından çıktığını da unutmayın. (İSTANBUL/DHA)