Erdoğan'ın ABD ziyareti neden ertelendi?

Erdoğan-Biden görüşmesi belirsiz bir tarihe ertelendi. T24 yazarı Barçın Yinanç ve BirGün yazarı İbrahim Varlı, Erdoğan'ın ziyaretten beklentilerini ve ertelemenin perde arkasını değerlendirdi.

Abone ol

DUVAR- Erdoğan'ın Mayıs ayında ABD'yi ziyaret edeceği ve Biden ile görüşeceği 31 Mart seçimleri öncesinde duyuruldu. Ancak tam tarih netleşmemişti. Son bir haftada ziyaretin iptal edildiğine dair kulis bilgileri ile başlayan hareketlilik ABD yetkililerinin "erteleme" duyurusu ile son buldu. T24 yazarı Barçın Yinanç, ABD'nin bu ziyaret için baştan beri gönülsüz olduğunu vurguladı. BirGün yazarı İbrahim Varlı ise, bölgesel meselelerdeki görüş ayrılıkları nedeniyle Biden'ın Erdoğan'ı adeta cezalandırdığını belirtti. 

T24 yazarı Barçın Yinanç, Mart ayında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın ABD'ye yaptığı ziyaret sırasında Biden-Erdoğan görüşmesinin hazırlıklarının yapıldığına dair duyumlar aldıklarını belirtti. Her iki ülkede de görüşmenin yapılmasına karşı olanlar olduğuna dikkat çeken Yinanç, Ortadoğu politikaları konusunda bir pazarlık yaşandığını ifade etti. Türkiye'nin ekonomik beklentilerine de değinen Yinanç, ziyaretin gerçekleşmeyecek olmasını "Vaşington ziyareti neden ertelendi-iptal edildi?" başlıklı yazısında şöyle değerlendirdi: 

"Türkiye, özellikle Irak’a yönelik operasyon ve Irak’ın geleceğine dair ABD ile aynı çizgiye gelememiş olabilir.

ABD askerlerinin ülkeden çıkması çok ciddi bir ihtimal. Ankara, ‘Irak’ta ben mi etkili olayım istersin, İran mı?’ diyerek, karşılığında PKK’nın Irak ve Suriye’deki varlığına dair taleplerine yeterince destek bulmamış olabilir.

Yine buna bağlı ABD’den güvenlik boyutunda Ankara’nın hoşlanmayacağı ya da iç siyaset açısından sıkıştırıcı olabilecek karşı talepler de gelmiş olması muhtemel.

(…)

Ekonomiyle ilgili beklentiler karşılanmadı mı?

Bir diğer mesele ise ekonomik beklentiler. Ukrayna savaşının ilk yılında ABD’nin çok şikâyetçi olduğu; Rusya’nın yaptırımları Türkiye üzerinden delme girişimlerine karşı ciddi önlemler alındı.

ABD ve hatta AB eskisi kadar şikâyetçi değil. Türkiye de karşılığında bazı jestler bekliyor, örneğin ABD’nin demir çelik ürünlerine getirdiği gümrüklerin kaldırılmasını istiyor. Benzer kararlar başka ülkeler için alınırken Türkiye için bu oran hala yüzde 25.

(…)

Bu arada, ekonomik iyileşme adına sembolik de olsa olumlu bir sinyal oluşturacak Türkiye’nin meşhur gri listeden çıkmasına da ABD’nin yeşil ışık yakması gerekiyor.

Eğer Erdoğan yerel seçimlerden bu yenilgi ile çıkmasaydı belki içeriği daha boş bir ziyarete ikna olabilirdi. Ama ihtimalen muhalefet tarafından tefe konmamak için daha olumlu bir çıktı istedi. Lider görüşmeleri öncesinde bu tür pazarlıklar, uzlaşmazlıklar doğaldır. Hatta bürokratlar meseleleri bir seviyeye kadar getirir, orta yol bulmaya çalışırlar ve bazı uzlaşmazlık noktalarının çözümünü ise lider görüşmesine bırakırlar.

Ama bunun için iki tarafın da ziyaretin olması ve olumlu geçmesi için istekli olması gerekir. İki başkentte de isteksizler baskın çıkmış görünüyor.

(…)

Erdoğan’ın Hamas lideri İsmail Haniye ile görüşmesi bu süreçte ne kadar etkili oldu, emin değilim.

Bence her iki taraf aradığı mazereti buldu. ABD Haniye ziyaretine işaret edebilir, Erdoğan ise (Oda TV’nin işaret ettiği gibi) Amerikan Kongresi’nin Ukrayna’ya yardım dışında İsrail’e de askeri yardım gönderilmesini içeren Kongre kararını gerekçe gösterebilir. Biden İsrail lobisine, Erdoğan da Türkiye’deki İsrail karşıtı lobiye yaranmış olur. "

BirGün yazarı İbrahim Varlı'ya göre ise Biden’ın Erdoğan ile yan yana gelmekten kaçınmasının nedeni, iki başkent arasında bölgesel konularda yaşanan görüş ayrılıkları. Biden'ın Erdoğan ile görüşme niyetinin olmadığını belirten Varlı,  "Yıllar yılı dillendirdiği Gazze ziyaretini gerçekleştiremeyen Erdoğan’ın Washington ziyareti de olmayacak." diye yazdı. 

İbrahim Varlı'nın "Ne Gazze’ye gidebildi ne de Beyaz Saray’a" başlıklı yazısının bir bölümü şöyle: 

"Erdoğan ise Beyaz Saray’a ayak basarak uluslararası toplum nezdinde meşruiyetini bir kez daha sağlama arayışında.

NİYE GİTMEK İSTİYORDU? 

1-Ekonomik destek, sıcak para arayışı: Saray rejimi derin ekonomik kriz nedeniyle dört bir koldan sıcak para ve yatırımcı arayışında. Körfez Arap ülkelerinden istenilen paranın gelmemesi nedeniyle rota zorunlu olarak Batı’ya kırıldı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek batılı başkentlerden çıkmazken Erdoğan da destek arayışında. Emekli Büyükelçi Selim Kuneralp da ziyaretin önemli nedenlerinden birisinin ekonomi olduğu görüşünde: “Para nerden gelecek ABD’den, Batı’dan. Körfez ülkelerinden artık para gelmiyor, akış kesildi. Bu nedenle ziyaret önemseniyordu.” 

2- Ortadoğu’da rol alma hevesi: Saray rejimi Ortadoğu’da daha aktif bir pozisyon almak için de ABD ile ilişkileri geliştirmek istiyor. Irak’a askeri harekat ve Suriye başta olmak üzere bölgede Türkiye’ye alan açılması için Washington seferi önemseniyordu. Tel Aviv’in Gazze saldırıları, Netanyahu’nun savaşı Ortadoğu’ya yayma girişimleri ve İran-İsrail gerilimi nedeniyle bölge oldukça hareketli. İran’ın bölgede artan gücü ve İsrail’le çatışması karşısında role hazır olan Erdoğan yönetimi, temaslarını uzun süredir sürdürüyor. 

ARADAKİ SORUNLAR 

İki ülke arasında Hamas’tan Irak’a, Suriye’den Rusya’ya kadar pek çok konuda görüş ayrılıkları var. 

•Hamas meselesi: Hamas lideri İsmail Haniye’nni İstanbul’da ağırlanması Yahudi lobisinin güçlü olduğu ABD’nin tepkisine yol açtı. 

•İsrail krizi: Tel Aviv ile ticareti sürdüren Erdoğan yönetiminin meydanlardaki Tel Aviv karşıtı söylemleri de Biden yönetimi açısından rahatsızlık nedeni. Ankara, ABD’nin İsrail’a silah satışından Washington ise Ankara’nın söylemlerinden hoşnut değil. 

•Rusya ile ilişkiler: Washington ile Ankara arasındaki bir diğer kriz de Rusya’yla ilişkiler. Saray rejiminin Moskova ile teması ABD’de rahatsızlık konusu. Türkiye ABD ile Rusya arasındaki kapışmadan yararlanmaya çalışıyor. Ancak bu durum ABD’nin işine gelmiyor. NATO üyesinin daha net tavır almasını bekliyor. 

•F-16 ve F-35 uçakları: Ankara, İsveç’in NATO üyeliğine onay verse de F-16 ve F-35 savaş uçakları konusunda istediği sonucu alabilmiş değil. Sıkı pazarlıklar ve restleşmeler devam ediyor."

(HABER MERKEZİ)